“DOĞRU Partinin uygulayacağı ekonomik program hakkında, halkımızı bilgilendirmek için seri halde, özet bilgiler sunacağız.
Programın hazırlanmasında emeği geçen Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu üyesi ve Kurucu üye arkadaşlarıma ve Türkiye’ye geçmişte büyük hizmetleri geçmiş şerefli bürokrat arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Saygılarımla”
Enflasyon aldı başını gidiyor. Millet, özellikle dar ve sabit gelirliler, emekliler, işçiler, memurlar, çiftçiler, küçük esnaf, hayatını günübirlik kazananlar, işsiz kalıp yardıma muhtaç yaşayanlar ve bu kesimin çocukları her geçen gün daha da ağırlaşan hayat şartlarında açlık ve sefaletle boğuşuyor.
Nüfusumuzun %83’ü yoksulluk altında kaldı. Bu grubun yarısı da açlık sınırının altında yaşamaya çalışıyor. Nüfusumuzun %5’i bir eli yağda bir eli balda yaşıyor. %12’si ihtiyaçlarının bir kısmını anca karşılayabiliyor. Türk Milleti bu haldeyken 10 milyon sığınmacıyı besliyoruz. Nüfusumuzun dörtte biri, gençlerimizin üçte biri işsiz!
Ekonomideki yangının en önemli nedeni, yönetim krizi ve tek adam rejimidir.
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçiminden önce İKİ İTTİFAK yapmak gerekir.
1) Seçim Güvenliği için ittifak. (Tüm Muhalefet Partileri ve STK’lar)
2) Cumhurbaşkanı Adayı seçimi için yapılacak ittifak. (Tüm Muhalefet Partileri, tüm demokratik kuruluşlar, STK’lar ve Sendikalar)
Cumhurbaşkanı seçimi mutlaka kazanılmalı ve seçilen CB’nın arkasında tüm Türk Milleti olarak kaya gibi durulmalıdır. Her parti kendi ismiyle seçime katılmalı, Türk Milletinin huzuruna çıkmalı ve kaderine razı olmalı. Kendi partisine güvenmeyen ve başkasının sırtından TBMM’ye girmeye çalışan çakma Genel Başkanları da herkes görmeli!
Yeni seçilen Cumhurbaşkanı, tıpkı Parlamenter Demokraside olduğu gibi, önemli yetkilerini CB kararı veya KHK ile seçilmiş TBMM’ye devredebilir.
CB, Bağımsız Yargının tüm yolsuzluk iddialarının araştırılması için, yargıya güvence verecektir.
CB ve seçilmiş TBMM, bir taraftan “Atatürk İlke ve Devrimlerinin Türk Devletine yeniden etkin olması için çalışırken, bir taraftan da Türk Devletinin tüm kurumlarıyla yeniden yapılandırılması için yeni Anayasa, yeni Siyasi Partiler, yeni Seçim Yasası ve TBMM İçtüzüğü için, tüm ülkeyi kapsayacak uzmanlardan oluşacak “Kurucu Meclis” seçimini ve görevlendirmesini gerçekleştirmelidir.
Tüm bu çalışmalar, tek adam yönetiminin içte ve dıştaki olumsuz havasını dağıtacaktır.
Ekonomideki yangını körükleyen, bilim ve akıldan uzak faiz ve kur politikalarından ve Kur Korumalı Mevduat Sisteminden yine ilk gün vazgeçilecek, Merkez Bankasına liyakatli kadro ataması yapıldıktan sonra, Merkez Bankasının bağımsızlığı sağlanacaktır. Hemen ilk günde alınacak bu kararlar, döviz ve para piyasalarında belirsizliği azaltacak ve Türkiye’nin borç bulma faizleri aşağı inecektir.
Türkiye’nin derdi ve sıkıntısı kaynak yokluğu değil, kaynakların milletten alınıp Saray tarafından şatafata, gösterişe, bir avuç yandaşa, asalak vakıflara ve
10 Milyon Suriyeli-Afganlı sığınmacıya dağıtılmasıdır.
Seçimin hemen ertesi gün, köprü-otoyol-havalimanları- şehir hastaneleri için, müteahhitlere ve asalak vakıflara ödemeler durdurulacak, elektrik dağıtım şirketleri, başlangıçta hiçbir bedel ödenmeden kamulaştırılacaktır.
Bu yollar, köprüler, havaalanları, şehir hastaneleri ve elektrik dağıtım şirketlerinin anlaşmaları, uluslararası bağımsız denetim şirketlerinin katılımıyla tek tek incelenecek, ayyuka çıkan şaibeler bağımsız yargı tarafından sorgulanacak, kamulaştırma bedeli ödenip ödenmeyeceği o zaman belirlenecektir. Yolsuzluk, kara para, rüşvet gibi ilişkiler ortaya çıkarsa, bağımsız yargının hesap sorması sağlanacaktır. Varsa, milletin çalınan kör kuruşuna kadar tahsil edilecek ve hazineye gelir kaydedilecektir.
Son zamanlarda devreye alınan “Kur Korumalı Mevduat” sistemi, 84 milyon insanın hakkını alıp 300 bin kişiye ve bankacılık sistemine aktaran, dünyada sömürge ülkelerinde bile olmayan ucube bir sistemdir. Bu sisteme derhal son verilecek, dünya piyasaları ile uyumlu gerçekçi faiz ve kur politikasına geçilecek, buradan çok ciddi kaynak sağlanacaktır. Yanlış politikada ısrar edip kamu zararı oluşmasına sebep olan siyasetçi ve bürokratlar, yargıya verilecektir.
Kriz falan dinlemeden yandaşlara ve bankalara aktarılan ve zaten var olan bu kaynak can suyu olarak, ilk 15 gün içinde çiftçiye, dar gelirlilere, işçiye memura, emekliye, hiçbir geliri olmayan ve sosyal yardımlarla ayakta kalmaya çalışan vatandaşlarımıza, öğrencilerimize ve ilk etapta açlıkla mücadele için tarım üretimine can suyu olarak aktarılacaktır.
Sayıları 10 milyonu bulan sığınmacılar sorunu, ülkenin hem güvenlik ve beka sorunu hem de en büyük ekonomi sorunlarından biridir. Sığınmacılar hiç zaman kaybedilmeden, üç ay içerisinde ülkelerine gönderilecek ve 10 milyon sığınmacıya verilen kaynaklar, yurttaşlarımıza aktarılacaktır. Bu arada, usulsüzce verilen vatandaşlıklar iptal edilecektir. Sığınmacıların satın aldıkları gayrimenkuller bedelleri ödenerek kamulaştırılacaktır.
(Yarın devam edeceğiz)
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 12 Nisan 2022