“AKP BİR PROJE OLARAK KURULMUŞTUR.!”

“AKP BİR PROJE OLARAK KURULMUŞTUR.!”

2002’DEN İTİBAREN 15 YIL ALT YAPI ÇALIŞMASI YAPILMIŞ 2017 REFERANDUMU İLE BİRLİKTE DE DÜĞMEYE BASILMIŞTIR.!

Dış dayatmalarla ve büyük bir algı yönetimiyle 16 Nisan 2017 günü yapılan referandum oylamasıyla nüfusun %51,41’inin evet oyu neticesinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 18. maddesi değiştirilerek ülkemiz yıllar sürecek bir kaos sürecine itilmiştir..

Referandumla birlikte başbakanlık makamı ortadan kaldırılmış, parlementer sistem by-pass edilmiş, meclisteki milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılmış, HSYK yapısında değişiklikler yapılarak adalet üzerinde hükümet vesayeti hakim olmuş, ülke yönetimi demokratik teamüllerin dışında adı başkanlık sistemi olan partizan bir otoriter yönetime teslim edilmiştir.

Olağanüstü yetkiler verilen tek adam tarafından birbiri ardına yürürlüğe konan kanun hükmünde kararnameler, yıllarca sürecek olan felaketlerin kapısını açmıştır..

Bugün yaşananlar bu sürecin vahim birer neticesidir.

Asıl amaç 2002 yılından itibaren başlatılan “içeriden dönüştürme, dışarıdan ise kuşatma” projesini hayata geçirmektir.

AKP, böylesi bir dış güdümlü çökertme ve ele geçirme projesini hayata geçirmek üzere bundan tam 20 yıl önce lokomotifi FÖTÖ olan bir trenle yola çıkarılan siyasi bir projedir.

Yıllardır dışarıdan kuşatma faaliyeti devam eden ülkemizi içeriden dönüştürmek için;

– Kur’an dan koparılmış cemaat kontrolünde bir DİN..

– Tarihinden koparılmış bir MİLLET..

– Komuta kademesi ele geçirilmiş bir TSK..

– Ekonomisi çökertilmiş bir DEVLET..

– Demografik yapısı tahrip edilmiş bir ÜLKE..

Yaratarak baskı ve kontrol altında bir TOPLUM yapısı inşa ettiler..

Toplumu sürekli ikna edebilmek için de;

Osmanlı sosuna batırılmış, din ceketi giydirilmiş; ecdatla, İslam’la alakası olmayan çakma bir düzeni mehter, ezan, sela ve tarihi dizler eşliğinde dayattılar..

İtiraz edenleri ise hainlik ve dinsizlik yaftasıyla sindirdiler..

Başkanlık sisteminin idamesi için de siyaseti iki kutuplu hale getirerek kontrol ve baskı altında, dizayn edilebilmesi kolay antidemokratik yeni bir siyaset düzeni icat ettiler..

Maalesef siyasi partiler sinsi bir taarruz altındadır ve her türlü seçim oyunu hazır hale getirmiştir..

Amiyane tabirle at izi it izine karışmıştır..

Oynanan böylesi büyük bir oyun karşısında dış güdümlü olmayan yüzde yüz yerli ve milli bir siyasi yapıya olan ihtiyaç her zamankinden fazladır zira 2023 Türkiye’nin son seçimidir..

Artık her türlü ideolojik kimlikleri bir kenara bırakarak tek bir siyasi ittifak çatısı altında bir araya gelerek bir Müdafaa-i Hukuk anlayışı içinde mücadele etme vakti gelmiştir..

Bu bir vatan görevidir!

Aksi halde tarih bizleri affetmeyecektir ve akibetimiz Yugoslavya, Irak, Suriye, Libya, Afganistan gibi ülkelerdir..

Dr. Vecdet Öz