8 Mart 1857 tarihinde New York’taki bir tekstil fabrikasında 40.000 işçi, daha iyi çalışma koşulları elde etmek amacıyla grev yapmıştı. Ancak polisin işçilere saldırmasıyla birlikte çıkan kargaşa ve yangında, çoğu kadın 129 işçi hayatını yitirmişti. 16 Aralık 1977 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını kabul etmiştir.
Ama 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını kabul eden Birleşmiş Milletler, Vietnam’da, Yugoslavya’da, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de ve dünyanın birçok yerinde yüz binlerce kadının katledilmesine sessiz kalmaktadır.
Ülkemizde siyasi iktidarın etkisiyle kadınlara bakış açısı değişmiş ve buna bağlı olarak şiddet uygulanması da artmaya başlamıştır. Bu şiddet, kadın cinayetlerinde 2002 yılından günümüze kadar yaklaşık %1700 oranında artmıştır. 2002 ile 2019 yılları arasında 200 binden fazla kadın cinsel saldırıdan mağdur olmuş ve yedi bine yakın kadın öldürülmüştür. Ülkemizde kadınların yaklaşık %50’si, hayatlarında en az bir kez fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadırlar. Her gün yazılı ve görsel basında, kadına yönelik cinsel taciz ve öldürme olaylarını görmekteyiz.
“Kadın olmak için en iyi ülkeler” sıralamasında ülkemiz, 167 ülke arasında 114. sıradadır. Bu olumsuzlukları önleyebilmenin öncelikli yolu laik, demokratik ve bilimsel eğitim sisteminden geçmektedir. Bunun yanında aydınlatma ve bilinç kazandırma gerekliliği de bulunmaktadır. Bu olgu ise aileden başlayarak okul öncesinde, okulda ve toplumsal yaşamın her düzeyinde sürdürülmelidir.
Kadınlarımız ve erkeklerimiz, yaşamın akıl ve bilime uygun olarak düzenlendiği çağdaş bir toplum mücadelesinde birlikte olmak zorundadırlar, tıpkı Ulusal Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi. Bu vatan Kara Fatma, Gördesli Makbule, Emire Ayşe Aliye (Çete Ayşe), Ayşe Çavuş, Selanikli Ayşe Hanım (Binbaşı Ayşe), Ayşe Hanım (Mehmet Çavuş), Nezahat Onbaşı, Kılavuz Hatice, Tayyar Rahime, Şerife Bacı, Halime Çavuş’un yanı sıra isimsiz birçok kahraman kadınlarımızın, erkeklerle birlikte savaşarak kurdukları vatandır. Kadına değer vermeyen toplumların geleceği karanlıktır. Çünkü kadın sevgidir, dostluktur, emektir, toplumun ışığıdır, toplumu aydınlatır ve ilerlemesine öncülük eder.
Suay Karaman / İlk Kurşun Gazetesi, 9 Mart 2020.
Yorumlar kapalı.