Sayın Özdil, doğruları yüksek sesle söyleyebilecek cesarete sahip bir gazetecidir. Kitapları en çok satan yazarımızdır. Kendisini ve mücadelesini takdir ederiz.
Sayın Özdil’de “Demokrat Parti” takıntısı var. Bayar ve Menderes’in DP’si elbette ki eleştirilebilir. 1950-1960 arası, varsa yapılan yanlışları doğru olarak aktarmak, aydınlar için görevdir. Fakat, bilmemezlikten kaynaklanan yanlış bilgilerle, bir dönemi tümden karalamak, yanıt vermesi mümkün olmayan siyasetçileri töhmet altında bırakmak çok yanlıştır.
KÖY ENSTİTÜLERİNİN kapatılması yanlışını tamamen DP’ye yıkmak en azından insafsızlıktır. Sayın Özdil ısrarla bu hatayı yapıyor.
“Yılmaz Özdil’e yakışmadı” dediğim olay budur.
Konuyu açıklığa kavuşturmadan önce, DOĞRU Parti Programı olan ve
29 Ağustos 2020’de yayınlanan YOL HARİTASI KİTABININ 160’NCI sayfasında, “Yeni Kuşak Yüksek Köy Enstitüleri” kuracağımızı görebilirler. Dileyen (dogruparti.org.tr) VEB sitemizden okuyabilirler…
Şimdi gelelim KÖY ENSTİTÜSÜ GERÇEĞİNE;
-1936 yılında Atatürk’ün talimatıyla, M. E. Bakanı Saffet Arıkan, Köy Halkına
pratik bilgi vermek amacıyla “Köy Eğitmeni Projesi” başlattı.
-17 Nisan 1940’ta Köy Enstitüleri Kanunu TBMM’de kabul edildi.
-1943 yılında yapılan 2’nci Milli Eğitim Şura’sında, Köy Enstitüleri aleyhine yaygın bir kulis faaliyeti yapıldı ve Köy Enstitüleri “İptidailiğe Dönüş” olarak kabul edildi! (Bkz- Şura Kayıtları)
-1946 yılında, Köy Enstitülerinin Mimarları, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL ve Köy Enstitüleri Genel Müdürü İsmail Hakkı TONGUÇ görevlerinden alındılar. M.E. Bakanlığına (Köy Enstitülerine karşı olan)
Refik Şemsettin Sirer getirildi. Bu kararların altında Başbakan Recep PEKER, Cumhurbaşkanı olarak İsmet İNÖNÜ imzaları vardı!
Köy Enstitülerine en büyük darbe böyle vuruldu.
-1947 yılında çıkarılan 5117 ve 5129 sayılı Kanunlarla, Öğretmene toprak verilmesi güçleştirildi. Öğretmenlere ücretsiz olarak dağıtılan kitaplar-tarım aletleri-hayvanlar ve malzemeler GERİ ALINDI. Öğretmen yeni Türk Köyünün yapıcısı değil, sadece okuma yazma öğreten bir memur haline getirildi.
-1947-1948 ders yılında, TBMM’de kabul edilen 5012 ve 5210 sayılı kanunlar ile, Köylünün kendi köyüne okul yapma zorunluluğu kaldırıldı.
-1947-1948 ders yılında, Köy Enstitülerinin BEYNİ sayılan ve Öğretmen yetiştiren YÜKSEK KÖY ENSTİTÜLERİ kapatıldı.
-29 Nisan 1947 de kabul edilen bir yönetmelik ile öğrencilerin okul yönetimine etkin olarak katılmaları kaldırıldı.
-09.05,1947 tarihli genelge ile, KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLER birbirinden ayrıldı.
-20.051947 tarihli genelge ile DÜNYA KLASİKLERİNDEN yapılmış çeviriler, toplattırılıp yakıldı!
-1948 yılında “Öğretim Programı” değiştirildi. İş Eğitimi kaldırıldı ve Köy Enstitüleri klasik okullara dönüştürüldü.
-Klasik okullar haline getirilen Köy Enstitüleri 1954’te, Demokrat Parti tarafından kapatıldı.
CHP İktidarında yapılan, Köy Enstitülerini “KUŞA ÇEVİRME” faaliyetlerinin,
İsmet İnönü’den habersiz yapıldı iddiası, en azından Sayın İnönü’ye hakarettir. 33 yıl 4 ay CHP Genel Başkanlığı görevini yürüten İnönü,
8 Mayıs 1972’de istifa etti.
DP İktidarının başladığı 14 Mayıs 1950 tarihinden, istifa ettiği 8 Mayıs 1972 yılına kadar İnönü’nün Köy Enstitülerinin yeniden kurulmasıyla ilgili tek öneri gelmedi. İnönü istese, bu dönemde Köy Enstitülerini kuramaz mıydı?
Aziz Türk Milleti;
Gerçeği ancak sorgulayarak bulabiliriz. Geçmiş Yönetimleri eleştirirken, dönemin şartlarını çok iyi irdelemek zorundayız. Bugünkü İktidarı görünce,
geçmiş liderleri mumla arar olmadık mı?
Not;
Araştırmanız için sizlere birkaç olaydan bahsedeceğim. Böylelikle, Türkiye’yi kimin ABD’nin kucağına oturttuğunu net olarak göreceksiniz…
1)Türkiye 1947 yılında, “Türkiye-ABD Kültürel Mübadele Anlaşması” imzalandı. (Fulbright Anlaşması-Milli Eğitim Planlanması ABD’ye bırakıldı, Tarihimiz bize unutturuldu. Bu komisyonda 4 Türk Eğitimci, 4 ABD’li Eğitimci vardı. Komisyon Başkanı ABD Ankara Büyükelçisi idi. Bu Komisyon hala görevde!)
2)Türkiye, ilk kez MARSHALL Yardımına Kasım 1948’de başvurdu ve 30 Milyon Dolar aldı. (Türkiye, Avrupa’nın tahıl ambarı olmayı ve Ağır Sanayiden vazgeçmeyi kabul etti.)
3)Türkiye, NATO’YA ilk kez 11 Mayıs 1950’de (Seçimden 3 gün önce)
üye olmak için müracaat etti. İtalya hariç tüm NATO üyeleri reddetti.
4)Nuri Demirağ’ın kurduğu UÇAK Fabrikamız 1944 yılında kapatıldı.
Kayseri Uçak Fabrikası 1948 yılında kapatıldı…
Şimdi birlikte düşünelim. Türkiye’yi kimler ABD’nin kucağına oturtmuş?
Sağlık ve başarı dileklerimle
12 Eylül 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
Yorumlar kapalı.