Değerli okurlar, elektriğin tüketicilere yüksek fiyatlarla fatura edildiğini (elektrikte sarmal, elektrikte katliam, elektrikte soygun, elektrikte rant ve elektrikte vurgun bkz: cezmiorkun.com) yazılarımla sizlerle paylaştım. Yetkililerin kulakları tıkalı, gözleri kapalı olduğundan olsa gerek vatandaşlarımız müsbet bir karşılığını göremedi. Özetle; AKP iktidarınca, toplam sayısı 21 olan şirketler tarafından elektrik iletim ve dağıtım hizmetlerinin verilmesi kararı ile şirketler elektriği ucuza alıp, devlete yüksek bedelle satma imkanını elde etmişlerdir. Bu şirketler, spot piyasalardan da elektriği devlete ve abonelere yüksek bedelle fatura ederken, sübvansiyon nedeniyle devletten ayrıca fark almaktadır. Yani, X şirketi hem iletim, hem dağıtım, hem İMKB, hem de SPOT piyasa üzerinden 4 farklı yöntemle devleti zarara uğratan bir soygun düzeni ile kasasını doldurmaktadır. (Elektriğin üretim maliyeti 3-3.5 cent olmasına rağmen, EÜAŞ elektriği bu şirketlerden ortalama olarak 13 cent ile almakta, 4 cent karşılığı dağıtım şirketlerine satmakta). Gördüğünüz gibi oyun içinde oyun… Kazanan yandaş şirketler, kaybeden devlet ve millet.
AKP iktidarı, bir yandan sözde sosyal devlet anlayışı içinde, elektriği vatandaşın evine daha ucuz ulaştırabilmek için bir süredir kamu bütçesinden kaynak ayırdığını, yaklaşık 50 milyon abonenin 10 milyonuna bakanlığın belirlediği oranda desteklediğini! (Ki biz bunu bilemiyoruz) söylerken, diğer yandan EPDK’nın (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu) aldığı kararla ayda 417 kWh tüketimi olan abonelere devletçe verilen desteği kaldırdığını ve sanayi elektriği tarifesine geçildiği kararını alıyor. Yasal dayanaktan yoksun olan bu karar, IMF’nin Türkiye için hazırladığı raporda enerji sübvansiyonlarında reform yapılması talebi doğrultusunda alınmış ve yürürlüğe konmuştur. Böylece, milyonlarca haneye sanayi kuruluşlarına uygulanan yüksek tarifelerden fatura kesilecek. Yani; 2024 sonunda Enerji üretim ve dağıtım şirketlerine verilen destek kaldırılarak desteğin tamamı vatandaşın faturalarına yansıtılacak ve ayda 417 kWh ve üzeri elektrik tüketen yurttaşların elektrik faturaları en az 2-3 kat artacaktır.
10 Kasım günü Enerji bakanı Bayraktar’ın, AKP milletvekilleri ile bir araya geldiği ortamda “Avrupa’nın en ucuz elektriği Türkiye’de” demesi üzerine görevim gereği bu ifadenin “neye göre” söylendiği ve gerçeğin ne olduğu noktasında bir araştırma yaptım. Buna göre; şu anda 2024 yılı için vergi ve fonlar dahil EPDK tarafından ilan edilen elektrik fiyatları;
- Mesken(düşük kademe) için 2.0723 TL/kWh
- Mesken(yüksek kademe) için 3.1085 TL/kWh
- Ticarethane (Yüksek Kademe) için 5.5411 TL/kWh şeklindedir.
Avrupa’da en ucuz elektrik Türkiye’de söylemi ve abonelerin bir kısmına yüksek kademe üzerinden fatura edilmesi kararı, Türkiye’deki asgari ücret ve GSMH değerlerinin, AB ülkelerinde karşı gelen değerlerle kıyaslandığında sayın Bakan’ın bu ifadesinin doğru olmadığı görülür. Şöyle ki;
- 2024’ün ilk yarısında KWh başına elektrik fiyatları en yüksek Almanya’da 0,3951, İrlanda’da 0,3736, Danimarka’da 0,37078, Çekya’da 0,3381 ve Türkiye 0.152 euro, en düşük fiyatlar Macaristan’da 0,1094, Bulgaristan’da 0,1187 ve Malta’da 0,1256 euro.
- EUROSTAT(Avrupa Birliği İstatistik Ofisi) tarafından açıklanan SGP(Satın alma Gücü Paritesi) kişi başına GSYH(Gayrisafi Safi Yurtiçi Hasıla) endeksi 2023 yılı sonuçlarına göre, 27 AB ülkesinin ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 73 olup AB ortalamasının %27 altında kaldı.
- EUROSAT tarafından açıklanan 2024 yılının Avrupa’da aylık asgari ücretin en yüksek olduğu ülke Lüksemburg 2.571, İrlanda 2.146, Hollanda 2.070 ve Almanya 2.054 euro iken Türkiye 27 Avrupa ülkesi arasında 464 euro ile son sırada yer alıyor. Türkiye’nin altında asgari ücrete sahip ülkeler Makedonya 359, Arnavutluk 375, Bulgaristan 399 ve Sırbistan’dır 461 euro.
Bilgilerine ulaştım. Bu bilgiler ışığında, Avrupa ülkeleriyle kıyaslama yapan sayın Bakan’a hatırlatmak gerekirse, bu ülkelerde 2000-2600 euro, Türkiye’de ise 464 euro olan asgari ücretle birlikte GSMH ve vatandaşın alım gücü ele alındığında, günümüz iktidarının sebep olduğu ekonomik ve sosyal çöküş nedeniyle toplumun yüzde 80’ni yoksullaştıran AKP, hala bu yandaş şirketlerin kasalarını doldurmak için yükü devletten alıp vatandaşların sırtına yüklediği gerçeği görülecektir. Yani; HA ALİ VELİ, HA VELİ ALİ.
Sayın Bakan, bu şirketlerin borçlarını vatandaşın sırtından devlet adına ödediğiniz yetmedi mi? insanca yaşamak isteyen vatandaşlarımız, bu şirketlerin kasasını doldurmak zorunda mı? ucuz olan elektrik değil sayın Bakan, ucuz olan sizin anlayışınız.
DOĞRU PARTİ sorumluluk üstlendiğinde tüm bu oyun içindeki oyunları elbette bozacak. Nasıl mı? elektrik iletim ve dağıtım hizmetleri sosyal devlet gereği kamuya ait olduğundan bu hizmetlerin tamamı kamu tarafından yürütülecektir. OYUN içinde OYUN bozulacak, elektrik ucuzlayacak ve OYUN’un kazananı vatandaşlarımız olacaktır. 22.Kasım.2024
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)