Bugün, eski dostum ve hemşerim değerli sanatçımız rahmetli Levent Kırca’nın ölüm yıldönümüdür..
Bu vesileyle sizlerle bir hatıramı paylaşmak istiyorum..
Sene 1984; o tarihte İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde asistanım ve ihtisas yapıyorum.. Levent Kırca beni aradı ve Cumhuriyet’in eski öğretmenlerinden olan muhterem annesi Bahriye hanımla birlikte ziyaretime geleceklerini söyledi.. Kararlaştırdığımız gün bir araya geldik ve rahmetli anneciğinin getirdiği lezzetli un kurabiyelerini afiyetle yerken tatlı dilinden ve zarif Türkçe’sinden Cumhuriyet’in ilk yıllarına ilişkin çok kıymetli hatıralarını dinledik.. Bugünlerde eşine ender rastlanacak olan bir Cumhuriyet kadınının aydınlık düşünce yapısına ve bu düşüncenin mimarı olan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün dehasına şahit olmanın mutluluğunu yaşadım.. Levent Kırca gibi Atatürk hayranı bir sanatçıyı yetiştiren nur yüzlü Bahriye teyzeyi detaylı tanıma şansına nail oldum.. Gerçekten çok etkilendim.. Sohbete müteakip, Levent Kırca çantasını açtı ve içinden bir dosya çıkararak önüme koydu.. Nedir bu diye sorduğumda, bir televizyon parodi dizisi için yazdığım senaryo dedi.. Benden ricası; okumam, akademisyen arkadaşlarıma okutmam ve ardın da olumlu ve olumsuz düşünceleri kendisine rapor etmemdi.. Ricasını kısa sürede yerine getirerek raporumu takdim ettim.. Bu senaryo, hepinizin hatırlayacağı ‘Olacak o kadar’ programına aitti..
İşini titizlikle yapan, aydına ve aydınlanmaya büyük önem veren, çıkarı için eğilip bükülmeyen, Cumhuriyet Türkiyesi’nin önemli bir değeri ve sanatçısı olan kıymetli dostumu vefatının sekizinci seneidevriyesinde özlemle anıyor, tüm sanatçılara örnek olmasını diliyor, başta değerli eşi Oya Başar hanımefendi ve evlatları olmak üzere ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum..
Dr. Vecdet Öz
