1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Rifat SERDAROĞLU uyardı: ATEŞLE OYNAMAYIN YANARSINIZ

Rifat SERDAROĞLU uyardı: ATEŞLE OYNAMAYIN YANARSINIZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Bahçeli, MHP Grup Toplantısında “PKK Teröristbaşı Öcalan’ı TBMM’ye davet etti! Bu Anayasaya, Siyasi Partiler Kanununa ve Türk Ceza Kanununa aykırı bir tutumdur, suçtur. Bahçeli, Türk Devletini parçalamaya yönelik eylemlere destek olmuştur.

Bu davranış Erdoğan-Bahçeli-Hüda Par ve Kürtçü-Bölücüler-Hilafetçiler ve emperyalist devletlerle yapılan bir plandır. Sevr’i hortlatmak isterler.
Bunu da, kafalarına geçireceğiz. Sevrcileri evlerinden çıkamaz hale getireceğiz. Uyarıyoruz. Ateşle oynayan yanacaktır…

Şu gerçeği herkes bilmeli ve kabullenmeli.
Bu ülkenin sınırlarının her metresi can vererek, kanla çizilmiştir.
Emperyalistlerin cetvelle çizdikleri, Arap ülkelerinin sınırlara benzemez bizim sınırlarımız.

Sınırlarımız üzerinden Türk Vatanına plan yapıp oyun kurmak isteyenler,
bunu iyi bilmeli, atalarımızın çizdiği sınırlarımızı değiştirmek isteyenlerin, ancak can vererek, kan dökerek yani savaşarak yapabileceklerini bilmeliler.

Emperyal Devletler, bir ülkeyi ele geçirmek istediklerinde önce kendilerine şartsız itaat edecek birini bulurlar. Sonra o ülkede şu üç ihaneti yaptırırlar.
Adamlarına ilk emirleri şudur;
-Önce Ordu’yu çökerteceksin,
-Sonra Yargının nirengi noktalarını ele geçireceksin,
-En son olarak, ülke ekonomisini batıracaksın.

Cumhuriyetin ilanından bu yana iki kesim, yıkım için mücadele ederler;
1) Şeriat-Hilafet isteyen seccade şeytanları,
2) Kürtçü-Bölücü katiller.
Cumhuriyetten bu yana devlete karşı kalkışılan 28 silahlı isyanı incelerseniz bunu görürsünüz.

İç yapıyı parçalamak için planları da bellidir;
-Eşit Vatandaşlığı dayatacaksın.
-Ana dilde eğitim ve öğretim.
-Ülkeyi önce Eyaletlere bölecek, ileride de basit bir plebisitle kopartacak oyun. Bunları açıklayalım;

Eşit vatandaşlık başkadır, vatandaşların eşitliği başkadır.
Öcalan’ın istediği, Eşit yurttaşlık talebi şudur;
Anayasal yapı içinde, Türk kimliği dışında başka bir kimlik daha tanınsın.
Tanınan ikinci kimlik de Türk kimliği ile eşit olsun. Yani, sen Türk olarak kal. Ben de Kürt olarak Anayasada yayına geleyim. İsterlerse, Çerkez, Arnavut, Boşnak, Kafkas, Çeçen, Laz, Gürcüler gelsin, Anayasada yerlerini alsınlar!

Anayasamızdaki Yurttaşların eşitliği ise;
Anayasa ve yasalar önünde tüm yurttaşların eşit olması anlamına gelir.
Yurttaşlar arasında ırk, din, mezhep, soy, bölge, köken ayrımı yapılmaz.

Ana Dilde Eğitim ve Öğretim;
Herkesin ana dili, inancı, kökeni, kültürü onların onurudur. Buna herkes saygı duymalıdır. Herkes bunları özgürce yaşamalıdır. Devlet bunu kolaylaştırır. Talep halinde desteklemelidir.

Fakat Ana dilde eğitim ve öğretim, ülkenin bölünmesi için ciddi bir tehdittir.
Eğer bu yola sapılırsa 15-20 yıl sonra, bu ülkenin çocukları birbirleriyle anlaşamaz, konuşamaz hale gelirler. Bu olmaz, olmamalı.

Yerel Yönetimlere Özgürlük;
Öcalan bu talebi o kadar ileri götürmüştür ki, vergi toplama, kuvvet toplama, yeraltı ve yerüstü doğal kaynaklara el koyma gibi .Ayrılmak için plebisit hakkı gibi. Bu da olmaz olmamalı.

Aziz Türk Milleti;
Devlet yönetiminde toplumun bütününü ilgilendiren önemli konularda acele karar verilmemeli, iyice araştırıp düşünmeli.
Şu an Türkiye’de Hukuk Devlet yok. Yargı ve kurumlar çalışmıyor.
Hukuk Devletinin olmadığı bir ortamda, siz Anadilde eğitim hakkını, eşit yurttaşlık hakkını alsanız ne olacak ki? Kullanamadıktan sonra…

Yazıyı bağlarken şunu hiç unutmamalıyız;
Türk Devletinin bugün için en büyük sorunu, AKP Faşist Dikta iktidarıdır.
Derhal demokratik yolla indirilmelidir. Sonra ülkenin demokratik standartları yükseltip, bugün için sorun olan konuları konuşarak çözebiliriz…

Sağlık ve başarı dileklerimle

23 Ekim 2024

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

KART DANSÖZLER

Gençlerimiz bilmezler, isimlerini dahi hatırlamazlar, nasıl bilsinler ki!
1980 öncesi Özcan Tekgül-Nesrin Topkapı-Seher Şeniz-Prenses Banu gibi dans sanatçılarımız, tek kanal TRT’ye çıkamazlardı, yasaktı!
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi oldu, seçimle gelen kişilerin tamamı (Belediye Meclis Üyeleri-İl Genel Meclis Üyeleri-Belediye Başkanları-Milletvekilleri) hepsi görevlerinden alındılar ve tüm Siyasi Partiler kapatıldı!

Siyasi Partileri kapatan 12 Eylül’ün BEŞ PAŞASI, önce Yunanistan’ın NAYO’YA dönmesine izin vererek kıvırttılar, sonra da dansözlerin TRT’ye çıkma yasağını bir emirle kaldırdılar! Herkes dansöz olmaya özendi!

İşte o günden beri, “Kıvırtma” olayı bazı Siyasetçiler için, Türklerin “Milli Sporu” olan Güreş yerine geçti!
Kıvırtma şampiyonu, bir ayda ÜÇ Parti değiştiren “Fırıldak KUBİ” idi!
Ecevit’in “Güneş Otel” rezaleti ise tam Oskar’lıktı!

2002 sonundan itibaren R.T. Erdoğan devri başladı. 22 yılın ilk 11. Yılı FETÖ denen Fethullah Gülen Cemaati ile, nikahsız yani “Kapatma” olarak geçti.
İkinci 11 yıl ise, kürsüde bir canavar, yüz yüze geldiğinizde bir Beyefendi görüntüsü veren Bahçeli ile geçti, hala da ilişkileri nikahsız olarak devam ediyor.

Bu ikili kolay-kolay birbirlerinden kopamaz. İkisinin de “Emir Komuta” merkezleri aynıdır. Oradan ne emir alılarsa onu yaparlar!
Onlara “Papaz Elbisesi Giy” denirse, giyerler, kürsüden idam ipi at derlerse atarlar, Öcalan’ı muhatap al derlerse, derhal çağrı yaparlar.

Biri İhvancı-Siyasal Ümmetçi, diğeri sözde Ülkücü, birlik oldular. Yanlarına
Hizbullah’ın siyasi kanadı HÜDA-Par’ı da aldılar. Şahtılar, şahbaz oldular!
Ülkede adına “TEK ADAM REJİMİ” denen faşist diktayı kurdular.
Hukuk Devletini yok ettiler. Türk Ordusunun Atatürkçü Komutanlarını kumpaslarla zindana attılar. Yüksek Yargıyı tamamen kendilerine bağladılar.
Ekonomiyi çökerttiler. Türk Milletinin yüzde 80’ini fakirleştirdiler. Bütçenin dibi delik! Tarımı bitirdiler, çiftçiyi-köylüyü üretimden uzaklaştırdılar. Çevremizdeki komşularımızın tamamı ile kavga ettiler. Ege Adalarını Yunanistan’ın işgal edip silahlandırmasına göz yumdular. Barzani’nin devlet kurmasına, Suriye’de Fırat’ın doğusunda bir terör devleti kurulmasına izin verdiler.
Ülkemizi, sayıları 15-17 Milyon civarında sığınmacıları kontrolsüz olarak sınırlarımızdan alıp, Türkiye’nin kalbine “Demografik İşgal Bombası” olarak yerleştirdiler. Kurumların tamamını çökerttiler. Yani memleketin içine edip, sıvadılar!

Şimdi, İhvancı-Çakma Milliyetçi-Şeriatçı, küresel çetenin Türkiye şubesi, ağız birliği etmişçesine, “YENİ ANAYASA” ve “ÇÖZÜM SÜRECİ” konularını tekrar ısıtıp önümüze getiriyorlar.

Bu iktidar ve ortakları “HİÇ BİR İŞ YAPAMAZ!”
Tek hedefleri var. İktidarlarını bir dönem daha sürdürmek, kendilerini, ailelerini, yandaşlarını yargılanmaktan kurtaracak dokunulmazlıklara tekrar sahip olmak…

Herkesin, özellikle DEM Partililerin kendilerine sorması gereken soru şudur;
Hukuk Devletinin yok edildiği, Yargının İktidarın tetikçisi olduğu, İktidarın hesap vermekten kaçtığı, yolsuzluğun-hırsızlığın devletin her yerini sardığı bu ortamda, “Çözüm Süreci” görüşmelerinin ne faydası olacak ki?
Hukuk Devletinin olmadığı yerde, kağıt üstünde yeni haklar elde etmenin kime faydası olacak ki?

Eğer yetiştirebilirsek, yarın nelerin öncelikle yapılması gerektiğini belirlemek,
CHP ve Genel Başkanının tutumu hakkındaki görüşlerimizi sunalım…

Sağlık ve başarı dileklerimle

19 Ekim 2024

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

CHP’YE ELMA ŞEKERİ

AKP-MHP-HÜDA PAR Faşist Diktası, kendi beklentilerine bir an önce kavuşmak için bilerek-isteyerek-planlayarak ihanet içindeler.
Bu ittifak, Siyasi Ümmetçi-Çakma Milliyetçi-Şeriatçı, Hilafetçi çorbası oldukları için Türkiye düşmanlığı yaptıklarını net olarak biliyoruz!

Bugünkü “İhanet Koalisyonunun” dedeleri, yüz yıl önce İşgalcilerin emrine girdiler. Osmanlı Padişahı tarafından imzalanan Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ve SEVR antlaşmasında (10 Ağustos 1920) Türk Vatanını YEDİ parçaya ayırmışlardı. Buna göre;
-DİYARBAKIR; ABD ve İsrail’in desteğiyle. Kürt Devletinin Başkenti.
-VAN; Müstakbel Ermenistan’ın Başkenti.
-TRABZON; Pontus Cumhuriyeti Başkenti.
-EDİRNE; Trakya Cumhuriyeti Başkenti.
-İZMİR; İyonya Devleti Başkenti.
-ANTALYA; Akdeniz Devleti Başkenti.
ZONGULDAK; Karadeniz Eyaletleri Başkenti, olacaktı.

Atatürk önderliğindeki Türk Ordusu, dünyanın en güçlü devletlerinin ordularını yendi, SEVR’İ kafalarına geçirdi. LOZAN’I imzaladık. (24.7. 1923)
LOZAN’I imzalayan Devletlerden sadece ABD, Lozan’ı Meclisinde onaylatmadı!

Emperyalist Devletler, eski planlarını yüz yıl sonra yeniden ısıtıp piyasaya sürdüler. Bu planı bozacak ÜÇ ÜLKE vardı;
Türkiye-Suriye-İran! CB Erdoğan-Davutoğlu-Fidan-Akar-Kalın, bu birlikteliği engellemek için Suriye’ye saldırdılar. Bu emperyal plan sonucu, Suriye paramparça oldu, Türkiye’ye 13 Milyon sığınmacı ve 2 Milyon Afganlı sokularak demografik yapımız bozduruldu. İran’a uygulanan ABD ambargosu ile İsrail tehditleri, İran’ı zayıflattı. Bu durumda İsrail, vahşice Gazze ve Filistin’de soykırım uygulamaya başladı…

Emperyal plan tıkır-tıkır işliyor!
AKP-MHP-HÜDA PAR beraberce bir tiyatro oyunu sahnelediler!
Oyun iki perde! İlk Perde; YENİ ANAYASA, ikincisi; ÇÖZÜM SÜRECİ.

Bu, emperyal oyunun arkasında hangi gerçek var, dersiniz?
Erdoğan-Bahçeli ve Hizbullahçı Partinin ne Anayasa ne de Çözüm süreci umurlarında. Özellikle Erdoğan’ın tek hedefi var!
Bir kez daha Cumhurbaşkanı olup, kendisinin ve ailesinin yargılanması önleyip, 22 yıllık suçların üzerini örtmek! Gerisi, isterse dünya yansın!

Yeni Anayasa yapacak kadar bilgili, birikimli, hukuka bağlı, milletine sadık bir yönetici, sizce üzerine UYACAĞINA yemin ettiği mevcut Anayasayı sözleriyle-yazılı beyanlarıyla defalarca İHLAL eder mi?
Hukuk Devletini yok edip, Yüksek Yargıyı kendine köle eder mi?
Devletinin, milletinin soyulmasına izin verir mi?
Toplam 15 milyon iti-uğursuzu-teröristi ülkesine doldurup, kendi insanını açlığa mahkum eder mi? Gerçek budur!

Akılları sıra oyunun tamamlanması için bir küçük oyun kaldı; CHP’yi de dolaylı olarak bu oyunun içine dolaylı olarak katıp, Anayasa değişikliğinin suçunu, CHP’nin üzerine yıkmak!

CHP’yi ihanet oyununun içine katmak için, Özgür Özel’e güzel bir “Elma Şekeri” hazırladıklarını tahmin ediyorum. İnşallah yanılırım!
Uygun zamanda, Erdoğan ve Özel beraberce bir basın toplantısı yaparlar.
Anayasa değişikliğine gidip “Parlamenter Sisteme” geçeceklerini söylerler.
Cumhurbaşkanının eskisi gibi sadece temsil görevi olmasına, Erdoğan’ın son kez Cumhurbaşkanı yapılmasına, Erdoğan döneminin yargısız kapatılmasına, Özgür Özel’in ise tam yetki ile “Başbakan” olmasına karar verdiklerini açıklarlar!
Bu arada DEM’in YUMUŞAMAK için öne sürdüğü taleplerinin (Eşit Vatandaşlık-Ana Dilde Eğitim, Öğretim-Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özgürlük belgesini (Çekinceleri kaldırarak ) imzalanmasına karar verildiğini, böylece AKP-CHP-MHP-DEM ve HÜDA PAR’ın desteğiyle, yeni sisteme geçileceği kamuoyuna bildirilir.

AKP’nin “Haram Havuzu Medyası” ve Muhalif Medya denen Belediye medyasının yoğun çalışmasıyla sonuca gitmek istenir…

Yarın yetiştirebilirsek, Yeni Anayasa ve Çözüm Süreci hakkında, Türk Milletinin ne düşünmesi gerektiğini, bu şeytan tuzağına düşülmemesi için Vatanseverlerin, Atatürkçülerin neler yapmasının şart olduğunu yazacağız…

Sağlık ve başarı dileklerimle

20 Ekim 2024

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

ATATÜRK CUMHURİYETİNE İHANET

AKP-MHP-HÜDA PAR koalisyonunun bizlerden ısrarla istedikleri nedir?
İç Cepheyi Tahkim Etmek!
Yani, Yıkım Koalisyonu bizlere diyor ki; İçerde birlik olun, yapacağımız
“Yeni Anayasa ve Çözüm Süreci” çalışmalarımızda bizi destekleyin!

Bu Seccade Şeytanlarının isteğine hangi partiler “EMRİNİZ BAŞ ÜSTÜNE” diyor?
-AKP-MHP-HÜDA PAR-YRP-DSP-BBP-GELECEK-DEVA-DEM’in MV.

Türk Milletinden “İÇ CEPHEYİ TAHKİM” etmesini isteyenlere soralım;
-İç Cepheyi kimler karıştırdı da, Türk Milletinden birlik istiyorsunuz?
-Suriye sınırımızdaki mayınları kim, neden kaldırttı?
-Suriye’nin içişlerine kim müdahale etti?
-YPG yapılanması, kim zamanında oluşturuldu?
-Libya-Irak-Suriye işgallerine ve katliamlarına kim destek verdi?
Bu soruların muhatabı Erdoğan başkanlığındaki Cumhur İttifakıdır.

Yıkım Koalisyonunun ve emperyallerin şimdiki hedefi CHP’dir.
CHP Sözcüleri, her ne kadar “Yeni Anayasa ve Çözüm Sürecine” karşı olduklarını söyleseler de, merak edilen şudur;
Gerek Kılıçdaroğlu, gerekse Özel, Seçim Kitapçıklarında-Kurultay konuşmalarında- Mitinglerde yaptıkları konuşmalarda;
-Eşit Vatandaşlık
-Ana Dilde Eğitim
-Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartına, daha önce konulan çekincelerin kaldırılarak onaylanacağını defalarca söylediler!
Bu talepler aynı zamanda, yıllardır Öcalan denen cani tarafından kitaplarda, HDP ile yaptığı görüşmelerde, tüm PKK Kongrelerinde Avukatları tarafından kamuoyuna duyurulan taleplerdir.

Bu noktada CHP’ye seslenip, uyarma görevimizi yerine getirmek istiyoruz!
Sizler, CHP Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcıları;
-Mevcut Anayasaya uymayan, defalarca Anayasayı ayaklar altına alan, ülkemizi sığınmacı deposu yapan, daha dün “Yeni sığınmacılar gelsin, onları da alırız” diyen Atatürk, Laik Cumhuriyet düşmanı bir İhvancıyı nasıl olur da Kasım 2025’te Cumhurbaşkanı Adayı gösterirsiniz? Üstelik Anayasa İhlal suçu işleyerek? Devletimizin kuruluş değerlerine ve bu günlerimiz için canlarını veren şehitlerimize hiç mi saygınız kalmadı?
Atatürk’e hakaret eden adamı Milletvekili yapmak sizde, Ülkenin geleceği “Mavi Vatan” için MASAL diyen adam Genel Başkan Yardımcısı, Çocuk tecavüzcüsü Ensar ve yasa dışı bağışlarla ABD’de gökdelen dikenleri desteklemek sizde, RTE ile yıllarca çalışmış adamı baştacı yapmak sizde,
Kıbrıs’ta ENOSİS’İ destekleyen partiyi ziyaret sizde, ABD’de rüşvetçi ilan edilen AKP’yi aklamak sizde, Vatanın bütünlüğünü zedeleyecek anlaşmalar için destek sözü vermek sizde… Aklınızı başınıza alın…

Eğer mevzubahis Türk Devleti ve Türk Milleti olmasa, sizler için değil bir satır, bir harf bile yazmazdım. AKP’ye OY VERMEMEK için CHP’ye oy veren milyonların hakkını asla ödeyemezsiniz…

Yarın , sizlere Öcalan’ın istediği “Eşit Vatandaşlık-Anadilde Eğitim-AB Yere Yöneyimler Şartı” ile ilgili gerçekleri yazacağım.

Sağlık ve başarı dileklerimle

21 Ekim 2024,

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

HANGİ ÜLKENİN CUMHURBAŞKANISINIZ?

Anayasa Md. 101’e göre, ÜÇÜNCÜ KEZ CB’nı adayı olması mümkün olmayan fakat Kılıçdaroğlu ve YSK tarafından “Anayasa İhlal” suçu işlenerek aday olmasına izin verilen CB Erdoğan, dün şunları söyledi;
“Suriye’den bize ilk etapta 4 Milyon civarında (!) mülteci geldi. (!) 3,5 Milyon Mülteci (!) şu an ülkemizde. Sayın Merkel döneminde beraber görüşerek (!) bu süreci çalıştırdık. KAPIMIZ ONLARA HEP AÇIK OLMUŞTUR VE ŞU ANDA DA AÇIKTIR! Ortadoğu’dan, Lübnan’dan ülkemize gelen olursa biz kapımızı onlara AÇIK TUTTUK. Lübnan’da Türkmenler de var. KAPIMIZ AÇIK.”

Öncelikle Cumhurbaşkanının bu 5 satırlık konuşmasında yapılan ciddi hataları düzeltmemiz gerek.
-Bir kere gelenler MÜLTECİ değildir. Türkiye’ye kanunsuz bir şekilde giren “Geçici Korunma Kapsamındaki” işgalcilerdir ve ülkede kalma süreleri çoktan dolmuştur. Cumhurbaşkanı, Türkiye’deki sığınmacıların kesin sayısını bilmiyor! Aynı konuşmada “4 Milyon civarında”, “3,5 Milyon civarında kelimelerini kullanıyor. Sığınmacılardan kaç adedinin vatandaş yapıldığını, kaç adedinin SEÇMEN olduğunu açıklamıyor! 13 Milyon Sığınmacı ve 2 Milyon Afgan’a rağmen hala, milyonlarca sığınmacıyı açıkça davet ediyor. Bunlar asla kabul edilemez…

Aziz Türk Milleti;
Dünyanın hiçbir ülkesinde, o devletin yöneticisi, kendi insanlarını açlığa, demografik istilaya, kargaşaya sokacak böyle bir çağrı yapamaz. En azından halkına sormadan yapamaz. Bunu yapan, ülkesine ihanet etmiş olur.

Kimi, nereye davet ediyorsunuz? Türk Milletine sordunuz mu? Bu ülke sizin babanızın malı mı? Yapamazsınız! Eğer, bu sığınmacılar nedeniyle ülkeye Türk Devletinin ve Türk Milletinin aleyhine olacak istilacıları alırsanız, mutlaka ihanet suçuyla yargılanırsınız.
Aynen Kenen Evren’in yargılandığı gibi yargılanırsınız.

Aziz Türk Milleti;
“Yenidoğan Çetesi” nedeniyle öldürülen bebeler, tüm milletimizi derinden yaraladı. Bu vahşet ve benzerlerinin olmasının baş sebebi, AKP’nin tüm devlet hizmetlerini, vatandaşa hizmet götürme aracı olarak değil, AKP’li çakalların YOL BULMA aracı olarak görmesindendir.

Ülkede, bu kadar çete nasıl oluştu? Nereden çıktı bu pislikler diye düşünüyorsunuz!
Eğer, AKP Ortağı Bahçeli, Mafya Babalarını MHP Genel Merkezinde, kahraman imişler gibi törenle karşılar ve bundan utanmazsa, her sokak başında mafya türer!
Eğer 23 senede, Devlet Organları YOLSUZLUK-HIRSIZLIK olayları için BİR TANE bile dava açmamışlar ve soyguna çanak tutmuşlarsa, her köşede bir mafya türer.
Adaleti sağlamakla görevli Adliye personeli, Para karşılığı karar veriliyor diye feryat ediyorsa, her resmi dairede bir mafya doğar.
Bunların tek sorumlusu vardır. CB Erdoğan ve AKP…

Not; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i arıyorsanız, o şimdi “Çekirdeksiz Nar” festivalinde! Yarın da “Çekirdeksiz Üzüm” festivalinde olacak. Ulaşamıyorsanız, bizi arayın, bir onu buluruz…

Sağlık ve başarı dileklerimle

22 Ekim 2024

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Rifat SERDAROĞLU uyardı: ATEŞLE OYNAMAYIN YANARSINIZ
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin