2022 yılına umutla giren biz yurttaşlar, yapılan zamlarla büyük sıkıntıya düştük. Petrol ürünleri, doğalgaz, elektrik ve gıda başta olmak üzere birçok üründe büyük artış yaşandı. 1 Ocak günü 12,86 TL olan motorin, 13 Şubat günü 15,56 TL olmuştur. Yani motorinin fiyatı 44 günde %21 yükselişle, 2,70 TL artmıştır. 7 Ekim 2021 tarihinde 7,38 TL olan motorinin fiyatı 129 gün içinde %111 artmıştır. Yaklaşık dört ay içinde %111 artış yapmak, siyasi iktidarın ekonomiyi ne duruma getirdiğini göstermektedir.
Akaryakıta yapılan bu zamlar, her türlü ihtiyaç maddesinin fiyatının da artmasına neden olmuştur. Tarlasını eken çiftçinin artan motorin, gübre ve ilaç fiyatları nedeniyle artık üretim yapabileceği kuşkuludur. Bu durumun önümüze açlık sorunu olarak gelmesi beklenmektedir. Benzer durum hayvancılık için de geçerlidir. Ne yazık ki açlık kapımıza dayanmıştır.
Ocak ayı başında doğalgaz fiyatlarına konutlarda %25, elektrik üretimi amaçlı kullanımda %15 ve sanayi için kullanımda %50 zam yapıldı. Doğalgaz ile ısınan konutlarda kombilerini yakamayan aileler vardır. Merkezi sistemle ısınan konutlarda ise aidatlar neredeyse kira fiyatına eş değer duruma gelmiştir. Aileler bu paraları vermekte zorlanmaktadırlar.
Elektrik fiyatına da ilk kademe kullanımda %50, ikinci kademede ise %125 zam yapıldı. Bu zamla birlikte tek kişi yaşayan kişi ayda yaklaşık 150-200 TL arasında para ödemektedir. Isınmada elektrik kullananların faturaları yaklaşık 3.000 TL olmuştur. Bunun yanında işyerlerinin ödediği elektrik paraları büyük boyutlara ulaşmıştır. Toplum bu zamlara karşı isyan etmekte, tepki göstermekte ve eylem yapmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının “elektrikte birinci kademede yaklaşık %50, doğal gazda ise %75 devlet desteği devam etmektedir” açıklaması, siyasi iktidarın bu zamlara aldırış etmediğini göstermektedir.
Siyasi iktidarın elektrik, doğalgaz ve akaryakıta yaptığı zamlar, ağır kış koşullarıyla birleşince gıda maddelerinin fiyatlarında da aşırı artış oldu. Meyve ve sebze fiyatları Aralık ayına göre ortalama üç kat arttı. Birkaç ay önce kilo ile alınan ürünler şimdi aynı fiyatla tek tek alınabiliyor. Marketlerde kilosu 30 TL’nin üzerinde satılan patlıcanın tanesi 7 TL civarında. Domatesin tanesi 5 TL’yi aştı, oysa birkaç ay önce domatesin kilosu 5 TL idi. Salatalığın kilosu 30 TL’yi geçti.
11 Şubat günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının Ankara’da 21 elektrik dağıtım bölgesinin yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantıda temel sorunun elektrik üretim maliyetleri olmasını söylemesi, toplumun belini büken bu zamların çözümüne çare değildir. Sosyal devlet, toplumun refahı için gerekli çözümü üretir ve halkına ucuz enerji kaynağı sağlar. AKP genel başkanının “muhalefetin elektrik ve doğalgaz konusunda yaygara kopardığını” söylemesi, kaçak sarayda oturup, halkın sıkıntılarını görememektir.
Ana muhalefet partisi başkanının ‘gelen zamlar geri alınana kadar elektrik faturasını ödemeyeceğine’ ilişkin açıklaması da, çaresiz ve anlamsız bir siyasi çıkıştır. Çare; özel sektöre devredilen elektrik piyasasını kamulaştırmaktır. Liberal ekonomiyle ülke yönetenler, yaşanılan bu sıkıntıların nedenlerinin başında gelmektedir. Özelleştirme kapsamında olan Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) özelleştirme sürecinin durdurulması ve dağıtımın ise yeniden kamulaştırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak bunları yapabilecek güçlü, ulusalcı, kamucu ve planlamacı karma ekonomi politikalar uygulayacak siyasi irade yoktur ve ivedilikle aranmaktadır.
Suay Karaman / 14 Şubat 2022