Gazze’de ateşkes çağrısı yapan protestocular Salı günü Senato’daki duruşmada ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in sözünü kesti.
Kalabalığın içinde çok sayıda kişi durup defalarca “Ateşkes hemen!” diye bağırdı.
Bakan Blinken ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Beyaz Saray’ın 106 milyar dolarlık (87,4 milyar £) ulusal güvenlik fonu talebi hakkında ifade verdi.
İsrail’in Hamas’a karşı askeri çabalarını desteklemeye yönelik 14,3 milyar doları içeriyor.
Protestocular teker teker ayağa kalkarak Bay Blinken’in ifadesine başlamasını beklediler ve ardından tekrar bağırdılar. Dışişleri Bakanı durakladı ve milletvekilleri duruşmayı birkaç kez ertelemek zorunda kaldı.
Capitol Polisi göstericilere hızla odadan eşlik etti. Polis, Dirksen Senato Ofis Binası içinde yasa dışı protesto yapan 12 kişinin tutuklandığını söyledi.
Duruşmayı kesintiye uğratanlardan bazıları, aynı zamanda ABD’ye Ukrayna’ya silah göndermeyi durdurma çağrısında bulunan savaş karşıtı CODEPINK grubuyla bağlantılıydı.
Pek çok protestocu pembe giydi ve ellerinde “Gazze kuşatmasına hayır” yazılı pankartlar açarak ABD’nin İsrail’e para göndermeyi bırakması çağrısında bulundu.
CODEPINK bazı üyelerinin tutuklandığını doğruladı. Grup, bazılarının ellerini “kanı simgelemek için” kırmızıya boyadığını söyledi.
Bay Blinken, açıklamasının sonunda protestocuları ve “bu odada ifade edilen tutkuları” kabul etti.
“Hepimiz sivil hayatın korunmasına kendimizi adadık. Konuştuğumuz kadarıyla yaşanan acıları hepimiz biliyoruz, hepimiz bunun sona ermesini sağlamaya kararlıyız” dedi.
Ancak ABD’nin müttefiklerinin yanında durmasının zorunlu olduğunu da sözlerine ekledi.
Bay Blinken ve Bay Austin, milletvekillerinin Başkan Joe Biden’ın aşağıdakileri de içeren ulusal güvenlik paketini desteklemeleri için lobi faaliyetleri yürütüyor:
- Ukrayna’nın savunmasına 61,4 milyar dolar
- İnsani yardım için 9,2 milyar dolar
- Hint-Pasifik güvenliği için 2 milyar dolar
- Güney sınır güvenliği ve göçmen sorunları için 10,9 milyar dolar
Muhafazakar seçmenler arasında Ukrayna’ya verilen destek azalırken, Kongre’deki Cumhuriyetçiler İsrail’i ayrı bir finansman talebi olarak değerlendirmek istediklerini giderek daha fazla dile getiriyor.
Temsilciler Meclisi’nin yeni seçilen Başkanı Mike Johnson, İsrail’e 14,3 milyar dolarlık acil durum finansmanı gönderecek yasa teklifinde bulundu.
Beyaz Saray’ın diğer ulusal güvenlik öncelikleriyle bağlantılı olmayan bu düzenleme, federal vergilerin toplanmasından sorumlu kurum olan İç Gelir İdaresi’nin bütçesinden aynı miktarı kesecek.
Yeni Meclis Başkanı yasa tasarısını Fox News’te savundu ve Amerikalıların “İsrail’in yanında durmanın ve oradaki masumları korumanın ulusal çıkarlarımıza olduğunu ve IRS ajanlarından daha acil bir ihtiyaç olduğunu söyleyeceğini” söyledi.
Beyaz Saray, Cumhuriyetçilerin krizi “zengin ve büyük şirketlerin vergilerinde hile yapmalarına yardımcı olmak için” kullandıklarını söyledi.
Beyaz Saray basın sözcüsü Karine Jean-Pierre yaptığı açıklamada, “Ulusal güvenlik çıkarlarımızı siyasallaştırmak başlangıç noktası değil” dedi.
İsrail’le güçlü bağları olan bir Demokrat olan Temsilci Debbie Wasserman-Schultz, Bay Johnson’ın tasarısından “derinden rahatsız” olduğunu ve onun “siyasi oyunlarının tüm İsrail yanlısı Amerikalılar için saldırgan olduğunu” söyledi.
ABD’nin İsrail’i destekleme konusunda uzun bir geçmişi var. Kongre Araştırma Servisi’ne göre, ülkeye İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana büyük ölçüde askeri yardım olmak üzere 158 milyar dolar sağladı.
Beyaz Saray ve üst düzey Amerikalı yetkililer, Hamas’ın 7 Ekim saldırısından bu yana ABD’nin İsrail’e desteğini defalarca teyit etti.
Bay Biden, saldırının hemen sonrasında, “İsrail’in yanındayız. İsrail’in vatandaşlarına göz kulak olmak, kendisini savunmak ve bu saldırıya yanıt vermek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmasını sağlayacağız.” dedi.
Son haftalarda başkanın üslubu biraz değişti.
İsrail’e desteğini sürdürdü ancak aynı zamanda liderlerini uluslararası hukuka uymaları ve Gazze’de Filistinli sivilleri etkileyen insani krize sorumlu bir şekilde yanıt vermeleri konusunda uyardı.
İsrail, Hamas’ın saldırısında ve 7 Ekim’den bu yana devam eden roket saldırılarında 1.400 kişinin öldüğünü söylüyor. En az 239 kişi de Hamas tarafından rehin alındı.
İsrail, saldırının ardından Gazze’yi bombalıyor. Gazze’de Hamas yönetimindeki sağlık bakanlığı, İsrail’in bombardımanının başlamasından bu yana 8 bin 500’den fazla kişinin öldürüldüğünü söylüyor.
Kaynak: BBC
