MİT ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı tarafından İsrail istihbaratına yönelik Köstebek operasyonu yapıldı.
MİT ile İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlüklerince düzenlenen operasyonda, bugün sabah saatlerinde İstanbul merkezli 8 ilde çoğunluğu yabancı uyruklu 34 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamda, İsrail istihbarat servisi ile bağlantılı 46 kişi tespit edilirken, bunlardan bazılarının önceden yurt dışına çıkış yaptıkları belirlendi. Operasyona konu zanlıların, taktik bazlı işlerde kullanılan kısa süreli iş yapan elemanlar oldukları tespit edildi.
MİT’in İsrail istihbarat servisi bağlantılı kişilere yönelik 2021’de başlattığı operasyonlar sürüyor.
İsrail istihbarat servisinin ele aldığı yabancı uyruklulara yönelik 2021’deki operasyonla özel dedektifler ve taktik elemanlara yönelik 2022’deki operasyon sonrasında 58’i yabancı, 39’u Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı toplam 97 kişiye uygulama yapıldı. İlk aşamada bunlardan 51’i tutuklandı ve dava süreçlerinin sürdüğü belirtildi.
Bunun haricinde İsrailli ajanlar ile yurt dışında düzenli şekilde buluşan ve İsrail istihbaratının verdiği görevleri yerine getiren Selçuk Küçükkaya ve 16 kişiden oluşan şebekesi Nisan 2023’te çökertildi.
Son olarak İsrail İstihbarat Servisinin Malezya’da kaçırmaya çalıştığı Filistinli mühendis Omer Al Belbaisy‘e yönelik Türkiye’deki girişimleri engellenmişti.
Operasyonlarla İsrail istihbarat servisinin çalışma yöntemleri de deşifre edildi.
Türkiye’de bulunan Filistinliler ve ailelerine yönelik eylemlerde kullanmak üzere İsrail istihbarat servisinin eleman temin ettiği, bu kapsamda İsrail istihbaratı tarafından sosyal medya siteleri veya sohbet gruplarında detay verilmeyen iş ilanları veya linkleri paylaşılarak, kullanılmaya uygun kişilerin kendileriyle temasa geçmesinin sağlandığı belirtildi.
Bu ilanlara/linklere dönüş yapan kişilere çeşitli işler verilerek nihai göreve hazırlanmasının sağlandığı, ilk temasın ardından operasyonel Telegram ve WhatsApp uygulamalarıyla irtibatı sürdüren İsrail servisinin, kaynaklarıyla sadece yazılı iletişim kurduğu kaydedildi.
Kaynaklara yapılacak ödemelerde ise aracı/canlı kurye kullanıldığı ifade edilirken, kripto para ve havale sistemini kullanarak paranın izinin kaybettirilmeye çalışıldığı anlatıldı. İsrail istihbaratının, aracı/canlı kurye olarak kullandığı kişileri de sosyal medyada verdiği ilanlarla temin ettiği, para transferlerinin illegal bahis/kumar parası olduğunu belirterek kişileri ikna ettiği bildirildi.
İsrail istihbaratının taktik seviyede ilişki kurduğu bu elemanları üzerinden parça parça iş yaptırarak asıl hedefine yönelik eylem planını oluşturduğu tespit edildi.
Bu elemanları kullanan İsrail istihbaratının bilgi toplama, araştırma, hedeflerin fotoğraf/video ile görüntülenmesi, takip, hedef araçlara GPS cihazı yerleştirme, darp/yaralama, soygun, kundaklama, tehdit ve şantaj gibi eylemsel işlerin yanı sıra web sitesi kurma/yönetme, internet haber gazetesi tasarlama, yalan haber yayma gibi dezenformasyon çalışmaları da yürüttüğü kaydedildi.
Bunların haricinde İsrail istihbaratı tarafından hedeflerin IP adreslerinin toplanması, hedef bölgelerdeki kameraları ele geçirerek veya kameralara girerek Türkiye’deki yabancılara yönelik veri tabanı oluşturulması gibi siber faaliyetlerde de bulunulduğu ifade edildi.
Taktik elemanlar haricinde, önceki operasyonlarda İsrail istihbarat servisinin gerekli niteliklere sahip olduğunu değerlendirdiği kişilerle Türk İstihbaratına hedef olmamak ve kendi ajanlarının güvenliğini sağlamak amacıyla yurt dışında bir araya geldiği saptandı.
İsrail istihbaratının sosyal medya ve kariyer sitelerinden ulaştığı bu kişilerle, ihtiyaç ve ilgi alanlarına uygun maske kullanarak ilk teması sağladığı belirlendi. Temas kurulan kişinin ihanet duygusuna kapılmaması ve psikolojik olarak rahatlaması amacıyla oluşturulan maskenin yüklü miktarda ödemeler yapılarak desteklendiği kaydedildi.
Yurt dışındaki görüşmelerde bulunulan ülkenin profiline uygun fiziki özelliklere sahip istihbaratçıların, bu şahıslarla temas kurduğu, elemanların yurt dışı seyahatlerinde konforlu otellerde ağırlandığı, lüks restoranlara, özel gezi/tur programlarına davet edildiği ayrıca yalan makinesi testine tabi tutuldukları belirtildi.
Yurt dışında buluşulan elemanlara elden ödeme yapılırken, ödemenin gümrükte sorun olacak kadar yüksek miktarda olması halinde, gizli bölmeleri bulunan özel tasarımlı çantalarla yapıldığı öğrenildi. Bu çantalarla X-ray cihazı kontrolleri ve köpekli aramalarda sorun yaşanmasının önüne geçildiği kaydedildi.
Elemanlara, yurt dışı görüşmelerinde gizli haberleşme eğitimi verildiği ve bunun için gizli haberleşme sistemleri temin edildiği, bu aşamadan sonra iş ile ilgili hususların gizli haberleşme sistemi üzerinden gerçekleştirildiği saptandı.
Takip, gözetleme, foto dokümante, keysing, raporlama, faaliyetin güvenliği eğitimlerinin, İsrail’den gelen özel bir ekip tarafından verildiği tespit edildi.
İsrail istihbarat servisi tarafından, taktik elemanlarına yaptırdığı görevlerin yanı sıra daha farklı olarak İran ve Irak sınırından Türkiye’ye kaçak insan ve mal geçirilmesi, bilgisayar korsanı bulunması, “güvenli ev/safe house” temin edilmesi, eylemlerde kullanmak üzere ambulans şirketi ayarlanması gibi olası eylemlerin önemli aşamalarının hazırlıklarının da bu elemanlara yaptırıldığı anlaşıldı.
İsrail istihbarat servisi bağlantılı kişilere yönelik operasyonların ilerleyen dönemde de devam edeceği bildirildi.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından, MİT ve Emniyet tarafından İsrail istihbaratına yönelik operasyonlarla ilgili paylaşım yaptı.
Fahrettin Altun, paylaşımında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 Aralık 2023’te Katar programı dönüşünde, ABD’li Wall Street Journal gazetesindeki “İsrail’in, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu, Filistin dışında yaşayan Hamas üyelerine yönelik suikast planlarının olduğu” yönündeki haberin hatırlatılması üzerine gazetecilere yaptığı açıklamadan bir bölüme yer verdi.
Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözlerini paylaştı:
“Bunlar demek ki Türkiye’yi tanımıyorlar. Türkleri tanımıyorlar. Bizi tanımıyorlar. Böyle bir yanlışa tevessül etmeleri halinde şunu bilmeleri gerekir ki bunun bedelini, bunun faturasını çok ama çok ağır öderler. Türkiye’de böyle bir adımı atmaya eğer cüret ederlerse bunun bedelini, bir daha bellerini doğrultamayacak surette ödemeye mahkum olurlar. Böyle bir işe kalkışanlar bunun sonuçlarının son derece ciddi olabileceğini unutmamalıdır. Türkiye’nin hem istihbarat hem güvenlik alanında aldığı mesafeyi dünyada bilmeyen yoktur. Ayrıca biz dün kurulmuş bir devlet değiliz. Bunu da kimsenin aklından çıkartmaması gerekir.”
