Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini seven herkesin düşünme zamanı. Türkiye’yi sevmiyor olabilirsiniz, ama kendinizi-çocuklarınızı seviyorsanız, sizler için de düşünme zamanı. Hem de enine-boyuna iyice düşünüp, sonra da süratle eyleme geçmek zamanıdır.
-Bir arada bağımsız, barış ve huzur içinde yaşamak istiyor muyuz?
-Çocuklarımıza, çağdaş, hür, fırsat eşitliğinin var olduğu, güçlü sosyal devlet ve hesap sorulabilir demokratik parlamenter bir düzen bırakmak istiyor muyuz?
-Çocuklarımızın, Irak-Suriye’deki çocukların içinde bulundukları şartlardaki
gibi mi yoksa Almanya-İngiltere’deki çocukların sahip oldukları şartlar içinde mi yetişmelerini istiyoruz?
-Herkesin inancını özgürce yaşadığı, kimsenin kimseyi inancından-etnik kökeninden dolayı rahatsız etmediği, üretenin ve çalışanın hak ettiğini aldığı bir toplumda yaşamak istiyor muyuz?
Eğer istiyorsak, bunları gerçekleştirebilmenin tek yolunun da siyasetten geçtiğini bilmemiz gerekir.
Seçtiğimiz ve ülke yönetimini teslim ettiğimiz siyasetçiler ehil ve namuslu kişilerse, ülkemiz yukarıdaki şartlara kavuşur, hepimiz de rahat ederiz.
Seçtiğimiz siyasetçiler, kendi çıkarlarını düşünen-ham-tarikat cemaat ve yabancıların piyonu olacak kadar zayıf kişiler olursa, geleceğimiz nokta, 2022 Eylül ayının Suriye’si, Irak’ı gibi olur. Yani en az üç parçaya bölünmüş bir ülke!
Siyasette mucize yoktur, başarmak için çok çalışmak zorundasınız.
Siyasette başarının yerini hiçbir mazeret tutmaz. Yapamadıysanız gideceksiniz. Ben geldim ama gitmem, diye düşünen sapık siyasetçiler olursa, lütfen tarihe baksınlar. Nasıl süpürüldüklerini göreceklerdir.
DOĞRU Partinin, Genel Başkanı kanalıyla Türk Milletine verdiği yazlı mesajları,
doğru algılamayan, siyaseti ve devlet yönetimini, tarihimizi, insanımızı iyi tanımayan bazı medya mensuplarının, bizi suçlayan yazılarını hayretle izliyoruz. Lütfen bizim uyarılarımızı, ülkesi için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır vatanseverlerin doğru eleştirileri olarak algılayın, irdeleyin!
Sakın bizleri, cemaatlerin tarikatların emperyal devletlerin kucaklarında beslenen “Kullanışlı Elemanlarla” karıştırmayın. Bizler Atatürk’ün Kuvvacılarıyız.
Türkiye’nin bugünkü durumunun tek sorumlusu AKP ve onun mutlak sahibi, Erdoğan’dır. 21 senedir Türkiye’yi Erdoğan yönetiyor. Irak-Suriye-ABD-Rusya-İran-İsrail politikaları, Erdoğan’ındır.
Cemaat denen “Terör Örgütünü” Türk Devletinin içine sokan Erdoğan’dır.
Türk Ordusunun Komuta Heyetine Cemaat+ CIA’in Kumpas kurmasını göremeyen, Erdoğan’dır.
Kozmik odayı, Türkiye düşmanlarına açan Erdoğan’dır.
Oslo-İmralı-Kandil’de PKK ile yapılan görüşmelerde emir, Erdoğan’ındır.
“Çözüm Politikası” denen saçmalığın sahibi, Erdoğan’dır.
Bombalar-silahlar şehirlerimizde depolanırken, hendekler-tüneller kazılıp, mühimmat depolanırken Valilere “Bunlara dokunmayın” emrini verdiren Erdoğan’dır…
Ülkemizi işgal için gelen 9 Milyon sığınmacının rahat geçişi için Suriye sınırındaki mayınları temizleten Erdoğan’dır. Sınırlarımızı Peşaver’e çeviren Erdoğan’dır
Türk Milletinin hakkı olan milyarlarca doları, elin itlerine harcayan Erdoğan’dır.
Türkiye’yi, kara para aklamayı engellemeyen- terör örgütleri ve uyuşturucu kaçakçılığı ile yeterli mücadele etmeyen, böylelikle bizi utanç verici, GRİ Listeye sokan Erdoğan’dır.
Şimdi, Türk Milleti olarak, Erdoğan ile ilgili olarak düşünme zamanıdır.
Eğer hala Erdoğan’la ve onun faşist tek adam yönetim anlayışı ile devam etmek istiyorsanız, ülkede bundan sonra olacaklardan sizler de sorumlusunuz.
HDP denen parti, Bölücü PKK Narko-Terör örgütünün sözcüsüdür. Mutlak sahibi Öcalan’dır. Bunların bu tutumlarıyla Türkiye’ye verebilecekleri olumlu hiçbir katkıları olamaz. Özellikle Kürt kökenli vatandaşlarımızın, bu konuda çok iyi düşünme zamanıdır.
MHP; Ülke yangın yerine dönmüşken Bahçeli’nin hala ve ısrarla AKP’ye destek vermesi, mafya lideriyle kol kola pozlar vermesi, ilk yapılacak seçimde MHP’nin baraj altında kalmasının mutlak olacağı bir sonuçtur. Ne AKP ile müşterek taşımalı mitingler, ne Bahçeli’nin herkese saldırması bunun önüne geçemez. Milliyetçilerin düşünme, hem de iyice düşünme zamanı geldi de geçmek üzere! Türk Milliyetçiliği, üç beş adet başıbozuk herifin “Bozkurt Kemal” diye bağırmasını kabul eder mi? Bozkurt Kemal, yarın ülkeyi eyaletlere bölecek, Avrupa Yerel Yönetimler şartına, daha önceki milli hükümetler tarafından konan çekinceleri kaldırıp imza atarsa, (zaten şimdiden atacağını söylüyor) o zaman da “Bozkurt Kemal” diye bağıracak mısınız?
Tüm bu yaşanmışlıklara, krizlere, ekonomik itibar ve insan kayıplarımıza rağmenhala, AKP’nin kötü icraatlarının en büyük iki sorumlusu olan Davutoğlu-Babacan ikilisini Türk Milletinin önüne dikmenin mimarları olan CHP-İYİ liderlerine dikkat etmeniz gerekir. İşte bu yüzden “Düşünme Zamanı” dedim.
Türk Milleti ve Türk siyasetini yönlendirme yeteneğine sahip vatanseverlerin şapkalarını önlerine koyup, iyice düşünme zamanıdır.
Türk Milleti ya kendi kaderine el koyacak ve öz evlatlarından oluşacak Türkiye İttifakına sahip çıkacak, ya da 2023 Haziran seçimi sonucu, Atatürk Cumhuriyetinin yıkılışını ve Türkiye Federal Ümmet Devletinin kuruluşunu görecek!
Sonrası mı? Sonrası yok ki zaten!
Vatan’ın, Cumhuriyet’in kıymeti o zaman anlaşılacak ama iş işten geçmiş olacak!
O zaman, Bozkurt Tayyip- Bozkurt Bahçeli- Bozkurt Meral-Bozkurt Davutoğlu-Bozkurt Babacan- Bozkurt Temel diye bağırırsınız…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 16 Eylül 2022
