CUMHURİYET HALKINDIR
Cumhuriyetin 100.yılını, emperyalizmin coğrafyamızı yangın yerine çevirdiği, milli varlıklarımıza el konulduğu, devrim kanunlarının içinin boşaltıldığı, toplumun ve devletin tarikatların partisi tarafından teslim alındığı bir siyasal iklimde karşılıyoruz.
‘Milletin değerleri’ ile kavgalı olan ‘milli gün ve bayramları’ kutlamayı yasaklayan, Türk ve Türkiye düşmanı iktidar Cumhuriyetin 100.yıl kutlamalarını iptal ederek, milleti Cumhuriyet değerleriyle kucaklaştırmış, Cumhuriyet sevgisini ve direniş ruhunu alevlendirmiştir.
Cumhuriyetin gerçek sahibi Türk Milleti, Ata’sının kurduğu Cumhuriyeti bir kez daha bayraklarıyla evlerini, mahallelerini, sokaklarını kırmızı beyaza boyayarak, büyük kurucusu ve kurtarıcısına minnettarlık ve coşkuyla eylemli olarak kutlayacak, Ata’sının huzuruna Anıtkabir’e koşacak, laikliğe, tam bağımsızlığa ve Aydınlanma Devrimine olan inancını ve bağlılığını haykıracaktır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı verilirken düşmanla işbirliği yapanların, Atatürk’ün canına kast edenlerin, mandacıların, mütareke basınının ve hilafetçilerin uzantıları, Sultan Vahdettin’in takipçileri emperyalizmle yaptıkları işbirliği sayesinde bir kez daha iktidara gelmiş, Cumhuriyeti ve kurumlarını adım adım tasfiye etmektedir.
Cumhuriyet kutlamalarını iptal eden iktidar Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın lideri büyük Devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasından, Cumhuriyetin değerlerinden ve Cumhuriyet Devrimini kararlılıkla koruyacak Cumhuriyet yurttaşından büyük bir rahatsızlık ve endişe duymaktadır.
İktidar, ‘Hayatta en hakiki yol gösterici’ olarak bilimi kabul eden, düşmanının bile saygı duyduğu büyük bir devrimciye, kurtarıcıya karşı savaşmaktadır. Endişe ve korkusunda haklıdır. Savaş açılan, unutturulmaya, aşağılanmaya çalışılan Mustafa Kemal Atatürk düşmanlarının bile önünde saygıyla eğildiği, emperyalizmi yenilgiye uğratmış, dünya tarihini değiştirmiş bir kahraman, bir devrimin mimarı ve mazlum milletlerin rehberidir.
AKP’nin 22 yıllık iktidar dönemi ise her türlü felaketin, sefaletin ve çürümenin yaşandığı, ulusal varlıklarımızın yağmalandığı, bağımsızlığımızın, egemenliğimizin ve ulusal onurumuzun ayaklar altına alındığı, emperyalizmin hizmetine girilen bir ihanet ve utanç sayfasıdır.
İktidar, Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Aydınlanma Devrimi ile laiklik, bağımsızlık, özgürlük adına kazanılmış olan ne varsa bunların hepsini ancak yok ederek varlığını devam ettirebileceğinin farkındadır.
Sermayesi kasaba kurnazlığı, yalanlar ve ortaçağ değerleri olan iktidar büyük oranda yıktığı Cumhuriyetin yerine yenisini koyamamanın, ‘İslam Cumhuriyetini’ tam olarak kuramamış olmanın sıkıntısı içindedir.
Yetersizliğinin, bilgisizliğinin ve birikimsizliğinin bilincindedir. Yalan yorgunu olmuştur. Çelişkileri ve yalanları parodilerin ve karikatürlerin konusu olmaktadır.
Karşıdevrim tamamlanamayacak, Mustafa Kemal Atatürk’ü unutturmaya, Kuvvayı Milliyecileri bitirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Atatürk’ün vicdanında bir sır gibi taşıdığı Cumhuriyet, Cumhuriyeti bilincinde ve ahlakında taşıyan insanını yaratmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatlarını yok etmeden Cumhuriyetin yok edilmesi mümkün değildir.
Tarihimizin tam bu anında bir yol ayrımında olduğumuzun farkına varmalıyız. Laik Türkiye Cumhuriyetini yok etmek üzere sahnelenen bu ihanet oyununu sonlandırmak,22 yıllık bu karanlık ‘parantez ’i kapatmak, kalbimizde, bilincimizde ve vicdanımızda taşıdığımız Cumhuriyeti devrimci temellerine kavuşturarak yeniden hayat vermek için harekete geçmeliyiz.
Atamızın dediği gibi, ‘Milletin istiklalini milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.’ Zaman Atatürk gibi olmak, ‘Atatürk biziz’ deme zamanıdır. En büyük bayramımız kutlu olsun.
Mehtap Kaynak
Yorumlar kapalı.