DEM Partisi yetkilileri ve Bölgedeki çoğu PKK Yandaşı olan sözde Sivil Toplum Kuruluşlarının sözcüleri, tüm Türk Milletine hep yalan söylediler.
Dedikleri YALAN şu; “Bir Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin sahibiyiz. “Burası Kürdistan” deyişimizin nedeni, bölge insanının Öcalan’ı sevmesi-sayması ve oylarının çoğunluğunu bize vermeleridir.”
Bölgedeki barajların ürettiği elektrikten, sudan, Gabar Dağında çıkarılan petrolden pay istemek densizliğine gerekçe gösterdikleri bu OY YALANININ gerçeğini beraberce öğrenelim!
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizden toplam; 142 MV seçilir!
DEM Parti-Yeşil Sol Parti-Diğer Sol Partiler ise toplamı ; 54 MV seçtiler!
142 Milletvekilinin 54 tanesi DEM ve Ortaklarının!
Neye rağmen? PKK Narko-Terör Örgütünün tehditle, baskıyla oy almasına, oy hırsızlığına rağmen!
Şimdi sizlere, POLİMETRE’NİN yaptığı bir çalışmayı takdim edeceğiz!
2024 Belediye Meclisi Seçimlerinde DEM Partinin, ittifaklarla birlikte hangi şehirlerde, HER BİN OY’UN kaçını aldığını beraberce öğrenelim!
Şanlıurfa- Her 1000 oyun 170 adedini,
Diyarbakır- “ “ “ 384 “
Siirt – “ “ “ 244 “
Şırnak – “ “ “ 304 “
Van – “ “ “ 330 “
Ağrı – “ “ “ 293 “
Muş – “ “ “ 287 “
Erzurum – “ “ “ 47 “
Tunceli – “ “ “ 113 “
Kars – “ “ “ 172 “
Kürt Kökenli vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları şehirlerimizin hiçbirinde DEM+TİP çoğunluk oyunu alamadılar?
DEM Parti şu soruya yanıt vermelidir;
-Hiçbir zaman olmayacak ama varsayalım ki dedikleriniz gerçekleşti!
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki, sizi ve bölücü zihniyetinizi reddeden, toplam nüfusun üçte ikisini ne yapacaksınız?
Onları Bölgeden sürecek misiniz?
-İstanbul-Ankara-İzmir-Antalya-Mersin-Bursa gibi illerimizdeki Kürt Kökenli vatandaşlarımız ne olacak? Onları bölgeye mi çekeceksiniz?
Akıllı olun diyeceğim ama olmayan bir şeyi kullanamazsınız ki!
Olan aklınızı da Küresel Çetenin emrine verdiniz, piyon oldunuz ve Türk Milletine ihanet ettiniz!
Olacak olanı ben size tüm açıklığıyla söyleyeyim!
Bir tane değil Yüz tane AKP olsun, bir tane değil yüz tane Bahçeli olsun, bir tane ( Çocuk Tecavüzcüsü Epstein Trump)değil, yüz tane olsun, bir tane Soykırımcı Netanyahu değil, bin tane olsun, Atatürk’ün ve Şehitlerimizin emaneti olan vatanımızı size böldürmeyeceğiz…
27 Aralık Cumartesi günü Anıtkabir’i ve yeni yılda da tüm şehirlerimizi göreceksiniz. Türk Milleti Anayasal Haklarını kullanarak, hainler hariç herkesi kucaklayarak Cumhuriyetimize ve Vatanımıza sahip çıkacağız…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ve SÖZÜNDEN DÖNMEYENE
Not; Özgür Bey, sizdeki bu BÖLÜCÜ DEM sevgisinin kaynağı nedir?
Kendilerini olduklarından büyük gösteren, kendilerine SOSYALİST diyen Emperyalistlerin kuklalarına neden inanıyorsunuz? Rakamlar yukarıda!
Sağlık ve başarı dileklerimle
21 Aralık 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
BU DEFA DOĞRU SÖYLEDİ!
Ne demişti Asrın Lideri?
“Hırsızlık, oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer…”
Bu söz, “Ahlak” anlayışımızda tam bir “Karşı Devrim” yaratacak güçtedir. Sırf bu söz için Hacı’ya Nobel ödülü verilse yeridir!
Hacı Bey bu sözü ilk söylediğinde, “Olamaz, nasıl olur da bir baba öz çocuğunu hırsız olarak yetiştirir? Hangi baba bu kötülüğü canından bir parça olan evladına yapar” diye şaşırmıştım?
Sosyolog, Psikiyatrist, Uzman Eğitimci dostlarıma sordum, bilgi aldım. Ortak kanaat şu idi. “Bir baba, en iyi bildiği işini evladına mutlaka öğretir.”
Babanın en iyi bildiği iş HIRSIZLIK ise, mesleğinin tüm püf noktalarını çocuğuna öğretir. Bunu görev bilir!
Örneğin Baba gençliğinde, akşamdan çok ucuza aldığı bayat simitleri, buhara yatırır ve sabah taze diye satıp insanları kazıklamışsa, çocuğunun da hayata bakışının temel noktası;
“Demek ki, insanları kazıklamak normal bir işmiş. Ben de babamı bu konuda geçmeliyim ki, benimle gurur duysun” olur.
Hacı Bey’in bir de “Dindar Nesil-Asım’ın Nesli” gibi takıntıları vardı!
Dindar Nesil;
Manevi değerlerine bağlı, pusulası ahlak olan ve kültürel köklerini unutmayan bir gençlik profili oluşturmak!
Asım’ın Nesli;
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ta betimlediği
Asım’ın Nesli, “Yüksek Ahlaki değerlere sahip, bilgili, erdemli ve vatansever bir gençlik hazırlamak!
Ne kadar ulvi, ne kadar güzel hedefler değil mi?
Yalnız, ufak bir problem var. Başarılı olmak istiyorsanız sadece hedeflemek değil, hedefe ulaşmak zorundasınız!
Peki Hacı Bey hedeflerine ulaştı mı? Beraberce bakalım!
Hırsızlığın Babadan Oğula geçmesi hedefi;
Hacı Bey bu hedefini tam on ikiden vurarak yakaladı!
Bakanların veletleri, babalarını geçti. 20 bin avro aylık kira ile rezidansta oturan mı, milleti dolandıran Tosuncuk mu, insanları üst üste aynı yöntemle ÜÇ DEFA dolandıran Jet Fadıl mı, tüm yaşamı boyunca Türk Devletine tek kuruş vergi vermeden 28 Milyar Dolarlık servete sahip olanı mı ararsınız. Bol miktarda var.
Dindar Nesil Projesi;
Bu proje maalesef Hacı Bey’in elinde patladı. Tam bir hüsran!
Dindar Nesil yetiştirdiklerini iddia eden Tarikat ve Cemaatlerin büyük çoğunluğu “Çocuk Tecavüzü” ile suçlandı, tarikat yurtlarında kız çocuklarının çıkan yangında canlı-canlı yanmalarına ses çıkarmayanlar, devlete vergi vermemek için “Gıda Bankacılığı” dolandırıcılığı yapanlar, Vergi muafiyeti alıp hırsızlık yapanların tamamı, “Dindar Nesil” elemanlarıdır…
Asım’ın Nesli;
Bu iddia için tek cümle yetecektir.
Milli Şairimizin “Safahat” adlı eserindeki nesil, Hacı Bey’in elemanlarından Habertürk çalışanı, Mehmet Akif Ersoy’un elinde uyuşturucu, grup seksi, haraççı, sahte bahisçilere dönüşmüştür…
Bu ahlaktaki bir yönetimden, ortakları arasında bir Ermeni Casusu ile Türk Düşmanı bir terör örgütü olan yönetimden, hayırlı bir iş bekleyen, Türk Milleti için yararlı bir iş bekleyen, Papa’nın sünnet olacağı töreni beklemekle eşdeğerdir.
Not; 27 Aralık Cumartesi saat 14.00 te Atatürk’ün huzurundayız. Tüm çevrenizle, dostlarınızla birlikte bekliyoruz…
Sağlık ve başarı dileklerimle
20 Aralık 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
ÖZGÜR BIRAKIN ÖZGÜR’Ü
Cumhuriyetle yaşıt CHP gemisine kaptan diye bir siyaset acemisini, yardımcılarının çoğunu da, DEM’e, Cumhuriyet Değerlerinden çok daha yakın kişileri getirirseniz, o koskoca gemi fırtınalı havada, dümeni kırık gemiye döner. Artık o gemide kaptan fırtınadır. Fırtına, hangi kayalığı beğenirse gemiyi oraya oturtur.
Bizlerin CHP ile ilgilenmemizi yanlış yorumlayanlar var.
“CHP sizi neden ilgilendiriyor? Siz kendi işinize baksanıza” diyenler var.
Bu günler salt parti siyaseti yapılacak günler değildir. Çünkü, ihanetin bir bacağı Türk Devletinin tepelerini sarmıştır. Bir ve bütün olmalıyız. Bir kişiye bile ihtiyacımız var.
Cumhuriyeti korumak için CHP’ye ihtiyaç var. Hangi CHP’ye?
Türk Milletinin vergilerinden oluşan “Milli Bütçeden” para alan (Bu yıl 1 Milyar 400 Milyon TL alacak) örgütlenmiş, Atatürkçü tabanı olan CHP’ye ülkenin ihtiyacı var!
Peki, Türk Milletinin büyük çoğunluğu neden CHP yönetimine güvenmiyor?
CHP Genel Başkanı her konuşmasına, “Biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz. Burası Baba Ocağı” diye başlar!
Aynı Genel Başkan, “Bizim DEM Parti ile ayrılma lüksümüz yok” demektedir. Tamam da DEM Parti, PKK’nın kravat takmış hali.
DEM Parti ile ayrılmayı bir LÜKS olarak açıklayan CHP, DEM’in bölücü taleplerine nasıl hayır diyecek? CHP’yi, DEM ile işbirliği için zorlayan nedir, kimdir?
Ayrıca, bir gün AKP ile “Normalleşme-Yumuşama” politikası, bir gün reddetme politikası sağlıklı bir uygulama mıdır?
Bir kişi, Kamer Genç’in kabri başında Rakı içecek, ertesi gün Cuma Namazından çıkışta Cami avlusunda nutuk atabilecek?
Birgün, Türk Devletine “Terör Devleti” diyen PKK’lı birinin elini öpecek, ertesi gün öldürülen Ülkü Ocakları eski Başkanı akademisyen Sinan Ateş’in ailesini ziyaret edecek!
Atatürk’ün yargılattığı, Rus-İngiliz ajanları Şeyh Said-Seyit Rıza’ya saygı duyduğunuzu söyleyeceksiniz, ertesi gün Kuvayı Milliye nutukları atacaksınız!
Böyle çarpıklık olmaz. En hafif deyişle bu davranış bozukluğu,
Türk Milletine anlatılmazsa, sonu Epstein Trump’ın elemanlığına kadar gider.
Sevgili CHP tabanı! Ya bu kafayı düzelteceksiniz, ya adamı özgür bırakacaksınız…
Not; Kravatlı PKK DEM Parti, 4. 0cak 2026 da Diyarbakır’da “Öcalan’a Özgürlük” mitingi yapacak. Tabii ki Cumhur İttifakı, Türk Devletinin tüm olanaklarını, devlet düşmanlarının emrine sunacak! Bu yüzden, Türk Milletinin kendi imkanlarıyla yapacağı 27 Aralık Cumartesi Anıtkabir buluşması çok önem kazanıyor.
Umuyorum ve temenni ediyorum ki, herkes konunun önemini kavrayacak ve gereğini yapacaktır…
Sağlık ve başarı dileklerimle
19 Aralık 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı


















