NE GÜNLERE KALDIK.!
Birileri mensubu bulunduğu partinin liderine insan üstü vasıflar atfetiyor, bunu ifade ederken de hızını alamayıp hezeyan içinde kendinden geçiyor..
Yapmış olduğu dalkavukluk mudur yoksa bir ruh sağlığı sorunu mu vardır bilinmez..
Ancak bildiğim bir şey vardır ki ülkemiz Cumhuriyet tarihi boyunca hiç bu duruma düşmemişti..
Maalesef 21 yıl süreyle medeni bir ülkeye yakışmayacak onca garabete şahit olduk. Meğerse köşeye sinmiş ve muhatabını bekleyen ne büyük bir cehalet varmış da farkında değilmişiz..
Bunlara ahlaken, dinen, hukuken ve tıbben söylenecek çok söz vardır lakin ehemmiyet vermiş olurum..
Sadece şunu belirtmek isterim ki, o zatın insan üstü varlık olduğundan önce insani vasıflarını müşahade etmek gerekir..
UMUMİ AHVAL..
Geçenlerde bir dostum, “hocam siyaset yapıyorsunuz, sizce bu derin kriz nasıl aşılır” diye sordu ben de “bekçiyi işten çıkarırlar sorun çözülür” dedim, yüzüme baktı ve bir anlam veremedi..
Bunun üzerine kendisine şu fıkrayı anlattım..
**
Devlet, geniş ve boş olan bir hazine arazisine gece kondu yapılmasın diye 500 TL maaşla bir gece bekçisi istihdam eder..
Bir süre sonra, “pekala, talimatlar olmadan bu bekçi nasıl iş yapacak?” diye düşünülür; derhal bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, 750’şer TL maaşla, iki kişi daha işe alınır..
Bir süre sonra, “işleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz’’ diye endişe edilir ve ardından 1.000’er TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar..
Bir süre sonra, “bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek” diye tartışılır ve 1.500’er TL maaşla, bir mali müşavir, bir katip, bir de istatikçi işe alınır..
Bir süre sonra, “peki bunlardan kim sorumlu olacak” diye düşünülüp 5.000 TL maaşlı bir müdür ve 3.000’er TL maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır..
Aradan bir süre daha geçtikten sonra ülkede bir ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısma kararı alınır..
Ardından tasarruf tedbirleri gerekçesiyle bekçi işten çıkarılır ve yönetim olarak derin bir nefes alınır..
**
Ayakların baş, başların ayak olduğu, iş için adam değil adam için iş yaratıldığı, diplomanın, kariyerin, liyakatin mum ışığında arandığı, bir dahamı geleceğiz zihniyeti içinde eşe, dosta ballı maaşların ödendiği, devlet malı deniz yemeyen domuz anlayışının hakim olduğu yönetimlerde çözüm her zaman budur..
Kıssadan hisse..
Dr. Vecdet Öz