Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Filistin’i işgaliyle ilgili 10 ülkeyi dinledi

İsrail’in Filistin topraklarını işgalini den hukuki sonuçlarına ilişkin Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) sözlü duruşmalar devam ediyor. Güney Afrika, Cezayir, Suudi Arabistan, Hollanda, Bangladeş ve Belçika ilk argümanları sunuyor.

50’den fazla ülke ve en az 3 uluslararası kuruluş, 26 Şubat’a kadar Birleşmiş Milletler yüksek mahkemesinde yargıçlara hitap edecek. Yargıçların aylarca süren müzakerelerinin ardından bağlayıcı olmayan bir hukuki görüş bekleniyor.

Dün Filistinli temsilciler İsrail’in Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi’ni işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin argümanlarını sundular. İşgalin yasadışı olduğunu ve derhal, koşulsuz ve tamamen sona erdirilmesi gerektiğini savundular.

İsrail duruşmalara katılmıyor ancak BM Genel Kurulu tarafından sorulan soruların önyargılı olması nedeniyle tavsiye niteliğindeki bir görüşün çatışmayı çözme girişimlerine “zararlı” olacağını belirten 5 sayfalık bir yazılı açıklama gönderdi.

• Sabah duruşması sona erdi. Bu sabahki duruşma bitti ve mahkeme ertelendi. Belize, Bolivya, Brezilya ve Şili’yi dinlemek üzere bu öğleden sonra saat 15:00’te (GMT 14:00) yeniden toplanacak.UAD şu ana kadar Güney Afrika, Cezayir, Suudi Arabistan, Hollanda, Bangladeş ve Belçika’nın sunduğu hukuki iddiaları dinledi.Sosyal medyada paylaşmak için buraya tıklayın
• 17 dakika önce ( 12:25 GMT )İsrail’in yerleşim politikası kalıcı demografik değişim sağlamayı amaçlıyorBelçika’nın hukuk uzmanı Vaios Koutroulis, İsrail’in yerleşim politikası ve bunun hukuki sonuçları üzerinde yoğunlaştı.
• Belçika, Filistin halkına karşı şiddet kullanılmasını kınadı ve İsrail’in şiddete son verme ve failleri adalet önüne çıkarma yönündeki yükümlülüklerini vurgulamak istiyor.İsrail’in yerleşim politikası, Filistin topraklarının demografik bileşiminde ve bizzat Filistin topraklarının statüsünde kalıcı bir değişiklik yaratmayı amaçlıyor.Bu politika, uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal etmektedir: güç kullanarak toprak ele geçirmenin yasaklanması; kendi kaderini tayin ilkesi.Yerleşimlerin kurulması aynı zamanda iki farklı sistemin kurulmasıyla da bağlantılı: Biri yerleşimciler için, diğeri Filistin nüfusu için.İsrail tüm yerleşim faaliyetlerine son vermeli ve kamulaştırılan tüm mülkleri geri getirmelidir. Üçüncü devletler durumu hukuki olarak kabul etmemeli, yardım yapmamalı ve ihlallerin sona erdirilmesi için işbirliği yapmalıdır.Sosyal medyada paylaşmak için buraya tıklayın
• 31 dakika önce ( 12:10 GMT )Bangladeş’in sunduğu argümanlar hakkında/ Bangladeş temsilcisi, İsrail ve uluslararası toplumun şu şekilde hareket etmesini tavsiye etti:
  • İsrail, ayrımcı yasa ve tedbirleri imzalamak da dahil olmak üzere, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının kullanılmasını engelleyen tüm eylemlere son vermelidir. Aynı zamanda güçlerini geri çekmeli ve yasadışı işgal yapılarını ortadan kaldırmalıdır.İsrail, verilen zararın tazminini sağlamalı ve bir daha yaşanmayacağını garanti etmelidir.Tüm devletler, kendi kaderini tayin etme hakkına yönelik her türlü yasal engelin kaldırılmasını sağlamalı ve zorla toprak edinme yasağını desteklemelidir.Devletler, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere İsrail’in haksız eylemlerinden kaynaklanan hukuka aykırı durumu tanımamalı ve yardım veya destek sağlamamalıdır. İsrail’in uluslararası hukuka uymasını sağlamak için işbirliği şarttır.BM Güvenlik Konseyi işgali sona erdirmek için daha fazla önlem almalı. Apartheid sistemine son vermek için derhal harekete geçilmesi gerekiyor.
    İsrail polisi işgal altındaki Batı Şeria’daki Eriha şehri yakınlarında bir göstericiyi tutukladı [Hazem Bader/AFP]
• 41 dakika önce ( 12:00 GMT )ABD’nin desteği olmasaydı İsrail’in ‘soykırım’ yapmasına izin verilmezdi.
• Kıdemli siyasi analist Suudilerin UAD’deki tutumunun, Suudi Arabistan’ın gelecekte Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’e karşı tutumuyla aynı olmasını umabiliriz. Çünkü iktidarın arka koridorlarında, Batı ve İsrail medyasında Suudi Arabistan’ın İsrail’le ilişkileri normalleştirmeye istekli olduğunu, Filistin meselesinden kaçınmaktan fazlasıyla mutlu olduğunu, Filistin meselesiyle ilgili söylediği tek şeyin sahte bir bağlılık olduğunu duyuyoruz. .Gazze bağlamında, soykırım bağlamında, İsrail ve Ortadoğu bağlamında, savaşın genişlemesi bağlamında ancak ABD’nin İsrail’e verdiği destekten bahsedebiliriz. Çünkü o olmasaydı İsrail soykırımı gerçekleştiremezdi ve bugün Lahey’de gördüğümüz haliyle uluslararası toplumun karşısına çıkamazdı.
• 51 dakika önce ( 11:50 GMT )İsrail eylemlerini haklı çıkarmak için meşru müdafaaya güvenemez. Bangladeş temsilcisi Riaz Hamidullah, meşru müdafaa ilkesinin uzun süreli işgal için yasal dayanak sağlamadığını vurguladı. İsrail’in işgali uluslararası hukukun üç temel ilkesine aykırıdır: kendi kaderini tayin hakkı; zorla toprak edinme yasağı; ve ırk ayrımcılığının ve apartheid’in yasaklanması.Uluslararası hukukun gerektirdiği gibi, herhangi bir işgal geçici olmalıdır ve toprak edinimi yasa dışıdır. İsrail’in uzun süreli işgali toprak edinimiyle birleştiğinde uluslararası hukuku ihlal ediyor.Meşru müdafaa hakkı, kendi kaderini tayin hakkı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ihlalini haklı çıkarmaz. İsrail, eylemlerini haklı çıkarmak için meşru müdafaaya güvenemez.İsrail’in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını inkar ederek, uluslararası hukukun emredici normlarını ihlal ederken, aynı zamanda adil ve kalıcı bir barış umutlarını da engellediği konusunda geniş bir fikir birliği var.
• 1 saat önce ( 11:40 GMT )İsrail BM mahkemesi süreciyle ilgili ne diyor?İsrail, Filistinlilere karşı “apartheid” uygulama suçlamalarını reddediyor ve genellikle BM organlarını ve uluslararası mahkemeleri adaletsiz ve kendisine karşı önyargılı oldukları gerekçesiyle reddediyor.İsrail, Gazze’de 29 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açan savaşın arka planında gerçekleşen duruşmalarda sözlü bir açıklama yapmıyor.İsrail, UAD’nin tavsiye niteliğindeki görüşünün Filistinlilerle olan anlaşmazlığı çözme girişimlerine “zararlı” olacağını belirten beş sayfalık yazılı bir bildiri gönderdi.Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi, duruşmaların “İsrail’in kendisini varoluşsal tehditlere karşı savunma hakkına zarar vermek için tasarlandığını” ve “herhangi bir müzakere olmaksızın diplomatik çözümün sonuçlarını dikte etmeyi” amaçladığını söyledi.Akrabalar, Gazze’nin merkezindeki Deir el-Balah’ta İsrail saldırılarında öldürülen sevdiklerinin yasını tutuyor [Ashraf Amra/Anadolu Agency]Sosyal medyada paylaşmak için buraya tıklayın
• 1 saat önce ( 11:30 GMT )Hollanda temsilcisi René JM Lefeber’in açıklamaları/
  • İşgalci güç, işgal ettiği topraklardaki nüfusun bir kısmını sınır dışı etmeyecek veya nakletmeyecektir; bu, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü uyarınca bir savaş suçu teşkil etmektedir.
  • Bir işgal meydana geldiğinde, işgalci gücün sivillere saygı duyma ve onları koruma görevi vardır.
  • Bir emredici normun ciddi ihlali Birleşmiş Milletler bağlamında ele alınmalıdır, ancak bu başarısız olursa devletler hukuka aykırı duruma son vermek için işbirliği yapacaktır.
  • Böyle bir ihlalin yarattığı durumu hukuka uygun olarak kabul etmeyecek ve bu durumun sürdürülmesi için yardım veya yardımda bulunmayacaklardır.
    Çiftçiler işgal altındaki Batı Şeria’da, El Halil’deki İsrail ayırma duvarının yakınında zeytin topluyor [File: Abed al-Hashlamoun/EPA-EFE]

(El Cezire)

Gelişmeler

İsrail, Dünya Mahkemesi’nden Refah’ta acil durum kararı talebinin reddedilmesini istedi. (15 Şubat, Reuters)

LAHEY, 15 Şubat (Reuters) – İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’ndan, İsrail’in Gazze’deki saldırısını Refah kentine kadar genişletme planı nedeniyle Güney Afrika’nın ek acil durum tedbirleri alınması yönündeki talebinin reddedilmesini istedi.Dünya Mahkemesi olarak da bilinen Uluslararası Adalet Divanı tarafından perşembe günü açıklanan belgelerde İsrail, üç hafta önce yayınlanan acil durum tedbirlerinin halihazırda “Gazze’deki düşmanlıkların durumunu bir bütün olarak” kapsadığını ve mahkemenin Güney Afrika’nın talebini reddetmesi gerektiğini savundu.

İsrail, kara saldırısını, Hamas militanlarının 7 Ekim’de İsrail’e saldırmasından bu yana Gazze Şeridi’nin büyük bir kısmını yerle bir eden saldırıdan dolayı bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı Refah’a kadar genişletmeyi planladığını söyledi.Bu haftanın başlarında Güney Afrika, mahkemeden Filistinlilerin Refah’taki haklarını korumak için ekstra acil önlemler almasını talep etti. UAD geçen ay, Güney Afrika’nın açtığı bir davada İsrail’e, askerlerinin Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırım yapmasını önlemek için yetkisi dahilindeki tüm önlemleri alması talimatını vermişti.

İsrail, İslamcı silahlı grup Hamas’a karşı yürüttüğü savaşla ilgili tüm soykırım iddialarını reddetti. Yargıçların Güney Afrika’nın son talebi hakkında ne zaman karar verecekleri ya da bu talebin değerlendirilmesi için ek duruşmalar isteyip istemeyecekleri belli değil.