Ülkemiz büyük bir sınav veriyor. Bunda ne var diyeceksiniz, dün HRANT’ı öldürtenler, bugün muhalifleri susturmaya çalışanlardır desek abartmış olmayız sanırım. Atatürk ne güzel demiş “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diye, neden olana değil de diyene demiş. Ülkemizde yaşayan tüm canlıların yaşama hakkına saygı göstermeniz gerekirken, canlıların en güzeli insanın bile yaşamasını olanaksız kılıyoruz. Basına karşı işlenen linçleri mi sayalım, ana muhalefet başkanının linç girişimini sayalım, düzenlenen Fetö Kumpaslarını mı sayalım. Yada yurt dışına kaçmak zorunda bırakılan Cumhuriyet Gazetesi genel yayın yönetmenini mi sayalım. muhaliflerin üzerinde ki baskılarını mı sayalım. Sağdan solada, yukarıdan aşağıya da yazsak aynı kişiler çıkıyor. İktidarın küçük ortağı çıkmış biz masumuz diyor, bu işi kapatın şeklinde demeçler veriyor. Yazık ediyorsunuz Ülkeme. Tüm siyasilerin canı cehenneme diyoruz. Ön yargılarınızdan kurtulup, suçluyu övmek yerine genel konuşmadığınız sürece emme basma tulumba gibi el kaldır kabul etmeyin talimatlarına uymadığınız zaman anlayacağız vekillerimiz olduğunuzu. Can bu kardeşim, ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz ama kafamız da deli düşüncelerimiz var. Tüm canlılarımızın yaşama hakkına sahip duyulmalı, insanlarımızın kutsallarına müdahale edilmemeli. Ayrıca tüm şoven duygularımızdan kaçınmalıyız. Yazımın başlığındaki gibi hunharca öldürülen Hrant Dink ışıklarda uyusun diyor ve ülkemdeki demokrat düşünenlerin sayılarının artarak nereden gelirse gelsin karşı çıkmamız gerekir. Kimsenin katili kimseden daha önemli değildir diyenlerin çoğalması dileğiyle.
