Ülkemiz, tarihinin en karanlık döneminden geçmeye çalışıyor.
Cesur ve vatansever insanlar galip gelirse, güzel günler önümüzde olacak.
Siyasal Ümmetçi Emperyalizmin köleleri, kazanmaya devam ederlerse, adım-adım yok oluşa doğru gideceğiz.
Bugün, Cumhuriyeti ve Demokrasi’yi savunması gereken güç sahiplerinin, Cemaat-Tarikat artığı bu ortaçağ kafalı cahillerin ve küresel çetenin önünde diz çökmeleri, onların bilgisizliğinden değil korkularına yenilerek akıllarını ve kaybetmelerindendir.
Bir ülkede her şeyin daha kötüye gitmesi için ne olması gerek?
-Türkiye’de Bağımsız Yargı- Adalet-Hukuk Devleti var mı? Zerresi yok? Bunlar yoksa, orada İnsanca Yaşam” yoktur!
-Türkiye’de kişilerin can güvenliği var mı? Yok! Her gün, bugün kimler tutuklandı diye uyanıyoruz!
-Türkiye’de Mal-Mülk-Tapu güvenliği var mı? Yok!
-Türkiye’de insanların “Kendilerini Savunma Hakları” var mı? Yok!
-Dünyada, insanların “Hangi gerekçe ile tutuklandığını” bilmeden, haklarındaki Savcılık İddianamesinin aylar sonra yazıldığı ülkenin adıdır Türkiye!
-Dünyada, “Yasama-Yargı-Yürütmenin” tek kişinin iki dudağının arasında olduğu tek demokratik ülke Türkiye’dir!
-Dünyada, Devlete iş yapanlardan HIRSIZ MÜTEAHHİTLERDEN alınan avantalarla kurulan, iktidarın borazanı olan medyanın bulunduğu tek ülke Türkiye’dir!
-Dünyada, bütçesinin tamamını o ülkenin insanlarının karşıladığı, fakat iktidarın köpeği gibi olan TRT (Onlarca TV Kanalı ve Radyolar) gibi kuruluşun olduğu tek ülke Türkiye’dir!
-Dünyada tek ülke vardır ki, evinde ayakkabı kutuları içinde 5,5 Milyon Avro hırsızlık parası bulunduran Banka Genel Müdürü serbest gezsin! Üstelik devlet bu hırsıza parasını geri verirken bir de faiz ödesin!
-Dünyadaki Müslüman ülkeler arasında bir tanesi var ki;
Ülkeyi yönetenler ağızlarından Allah adını düşürmezler, 5 vakit namaz kılarlar kendileri deveyi hamutuyla götürürler, bunların çocuklarının vakıflarına 100 Milyonlarca Dolar BAĞIŞ yapılır! Burası Türkiye’dir.
-Dünyada, tek ülke vardır ki, tek kişinin isteğiyle Suriye ile küser, Rusya ile küser. Yine aynı tek kişi isteyince Suriye ile barışılır, Rusya ile barışılır ve kimse sormaz; “Sen kimsin arkadaş, sen diktatör müsün, aklını mı kaybettin, çıldırdın mı?”
-Dünyada tek ülke vardır ki; Aranan bir şüpheliyi bulamayan Yargı ve Polis, o kişinin anasını, anneannesini, eşini, çocuklarını tam da mafyanın yaptığı gibi rehin alsın. Burası Türkiye’dir.
-Bu ülkede, ekonominin ve istihdamın yaklaşık %50’sini karşılayan kuruluşun
Başkanlarını, sadece doğru bir eleştiri yaptıkları için polisle aldırmanın, bunların onurlarıyla oynamak için “fotoğraflarını çektirtip yayınlatmaktan utanmayan”
zorba iktidar var. Bir de, şahıslarına ve kurumlarına yapılan aşağılanmayı sineye çeken, iktidarın eski bir bakanını ziyaretini reddetmekten aciz, ödlek bir iş dünyası var!
Değerli Okurlar;
“Yiğit düştüğü yerden kalkar” diye bir atasözümüz var, kalkmalıdır da.
Bu da topyekûn, milletçe yapılacak bir direnişle mümkün olur.
Yoksa böyle giderse, hem ülkemizi ve özgürlüğümüzü kaybedeceğiz, hem de Hz. Peygamberimizin; “Zulüm yapan, zalime yardım eden ve bu zulme razı olanlar, bu zulme ortaktırlar” sözünde dediği gibi, büyük günah işlemiş olacağız…
Sözün özü;
Korkmak, aklı öldürür ve korkanın onurunu, haysiyetini rehin alır…
Sağlık ve başarı dileklerimle
03 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
HACI BEY VE ABDULLAH BAHÇELİ
Birer ayağınız çukurda!
Sizleri bu makamlara getiren Türk Milletine öylesine kötülükler yaptınız ki!
Allah’ın, sizi almasını beklemeden istifa edip kenara çekilin, hiç olmazsa ahiretinizi kurtarın!
Bakın ikinize de bir fıkra anlatayım da belki aklınız başınıza gelir. Yoksa Hacı Bey’in dediği gibi TELEF olacaksınız…
“Vücuttaki organların bazıları, meleklere yalvararak Tanrı ile görüşmek istediklerini söylerler.
Melekler Tanrıya arz edip, onay alınca organların tamamını bir salona toplarlar!
-Kalp, ayağa kalkıp ilk sözü alır; Yüce Tanrım, senelerdir hiç durmadan çalışıyorum. Çok yoruldum. Emekli olmak istiyorum!
-Beyin ayağa kalkıp söz alır; Yüce Tanrım, o kadar çalıştım ki artık bunamaya başladım. Beni de emekli edin!
-Ciğer, Dalak, Böbrek, Mide de sırayla konuşup emekli olmak isterler.
Tam o sırada arka sıralardan gayet cılız bir ses duyulur; Ben de emekli olmak istiyorum!
Başmelek kızarak; Terbiyesiz organ, Yüce Tanrının huzurunda oturarak konuşulur mu? Kalk ayağa diye bağırır.
O Organ sessizce yanıt verir; Kalkmayı becerebilsem, hiç emekli olmak ister miydim?
Bakın Telef’çi Hacı ve Apo Bahçeli;
Bu sözümüzü de bir yere yazıp sabah-akşam okuyun.
“Ülkemizde Adaleti öldürürseniz, Devleti de öldürmüş olursunuz.
Aklı öldürürseniz, Ahlakı da öldürmüş olursunuz.
Bunların tümünü öldürürseniz, insan değil, iblis sınıfına geçmiş olursunuz…
Özellikle Yargıda, Güvenlikte, İdarede görev yapanlar bu konuda çok dikkatli olmalı ve şunu asla unutmamalıdır!
Evet, bizde devlet çarkı biraz ağır döner ama mutlaka döner!
Millet olarak binlerce yıldır devlet yönetmemizden gelen deneyim asırların imbiğinden süzüle-süzüle biz Türklerin genlerine işlemiştir.
Bizler şahıslarımıza karşı yapılan ihanetleri affedebiliriz ama, devletimize ve şehitlerimize karşı yapılanları asla affedemeyiz. Aksi, geçmişimize ihanet olur.
Bugün kendilerini “İktidarın Tetikçileri” pozisyonunda gören yargı mensupları! Sözüm size!
Yarın tek başınıza kalacaksınız. Ne arkanızda durup sizleri maşa olarak kullanan, size suç işleten siyasetçiler yanınızda olacak, ne de güvendiğiniz tarikat ve cemaatler.
Yanlış yapanlar, vatandaşlara tuzak kurup cezaevine atanlar, Anayasanın vermediği yetkileri kullanıp insanlara işkence yapanlar, hele bu ülkenin geleceği olan Türk Gençlerini insafsızca coplayan, biber gazı sıkma emri veren Polis Müdürleri var ya, sizler hepiniz mutlaka hesap vereceksiniz…
İnanmayan, altında zırhlı arabasıyla dolaşan, Nazlı Ilıcak ile kartopu oynayan sonunda ülke dışına kaçan Zekeriya Öz denen meczuba sorsun!
Sağlık ve başarı dileklerimle
02 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
YALANCININ PARTİSİ OLUR MU?
Dünkü AKP Grup toplantısında konuşan CB Erdoğan şunları söyledi;
“Hırsızlığın-Yolsuzluğun-Rüşvetin- Yalancılığın Partisi olmaz!”
CB Erdoğan’ın bu dediğini DOĞRU olarak kabul edersek, şu an ismi AKP
olan bir partinin var olmaması gerekirdi!
Son 23 yılda yaşadığımız-gördüğümüz çirkinlikleri hatırlayınca, YALAN ve AKP kelimelerinin neden ayrı-ayrı kullanıldığını anlayamıyorum!
Halbuki YALAN kelimesini duyunca aklımıza ilk olarak AKP geliyor, AKP denilse YALAN!
CB Erdoğan’ın yukarıdaki sözü ile, Reza Zarraf- Halkbank-Zafer Çağlayan-Muammer Güler-Egemen Bağış-Erdoğan Bayraktar-Osman Aslan ve bunların haramla büyütülmüş veletlerini biraraya getirirseniz ortaya Türkiye’nin soyulmasının, hırsızlığın, rüşvetin, ahlaksızlığın DÜNYA REKORU
çıkar…
CB Erdoğan’ın defalarca söylediği bir açıklamasını hatırlayalım;
“Camide içki içtiler! Sonra müezzini tehdit edip farklı konuşturdular! Elimizde GÖRÜNTÜLER var! Önümüzdeki CUMA günü bu görüntüleri yayınlayacağız.” CB-Başbakan Erdoğan (10 Haziran 2013)
Türk Milletine verilen ERDOĞAN SÖZÜ üzerinden tam 12 YIL ( ON İKİ) geçti. Ne görüntü gördük ne de bir fotoğraf!
Hadi bir de CB Erdoğan’ın abisi Bülent Arınç’tan örnekleyelim;
“Melih Gökçek Belediye Başkanlığı adaylığında ve seçimlerde oy isterken bu yapının (FETÖ) kucağında oturmuştur. Bu Yapıya (FETÖ) Ankara’yı parsel-parsel satmıştır. Gökçek ile ilgili 100 (YÜZ) konuyu 8 Haziran 2015’ten itibaren açıklayacağım. TBMM Başkanı Bülent Arınç (23 Mart 2015)
Arınç’ın sözü üzerinden tam 10 YIL (ON) geçti. Böyle bir açıklama yapılmadı!
Damadı da FETÖ Üyeliğinden tutuklandı. Yine açıklama yapmadı.
Dönemlerinde Türk Devletinin 1 ve 2 numaralı makamlarını işgal eden iki kişinin yalan beyanlarını bir kez daha hatırlattık.
Şimdi soralım;
Türk Milletine YALAN söylemekten çekinmeyen ve bunu yüzlerce defa tekrarlayanlarda, Onur-Haysiyet-Dürüstlük gibi namuslu insanların karakter özelliklerini yansıtan değerler mevcut mudur?
Bu karakterdeki yöneticilerden Türk Milletine bir hayır gelir mi?
İslam inanışına göre, en büyük günahlardan sayılan YALANI, insanlardan utanmadan, Allah’tan korkmadan kullananların partisi olabilir mi?
Kendileri boğazlarına kadar yolsuzluğa batmış yöneticilerin, başkalarına HIRSIZ demelerine kim inanır ki?
Bu yalancılar için Anadolu’da söylenen bir deyiş vardır;
“Cenaze başka bir evden çıktıysa, helva çok tatlı gelirmiş!”
Dini kullanarak insanlarımızı soyan, Türk Milletinden sakındıklarını Suriyeli Sığınmacılara verip kendi insanlarını açlığa, yokluğa mahkum eden Cumhur İttifakı Partilerine hesap sorup, “Analarından emdikleri sütü burunlarından getirecek Bağımsız Türk Adaletini başımızda taşıyacağız.
DOĞRU Parti bu konuda Türk Milletine verdiği sözü mutlaka tutacaktır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramınız kutlu olsun…
Sağlık ve başarı dileklerimle
01 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı