Rahmetli babam Eczacı Kemal Serdaroğlu, Bergama Belediye Başkanı seçildiğimde bana bazı öğütlerde bulunmuştu.
-İki tip siyasetçi vardır. Biri; oturduğu koltuğa şeref veren, diğeri oturduğu koltuktan şeref alan siyasetçi.
Oturduğun koltuğa şeref veren siyasetçi olursan, o koltuğu bıraktığında
şerefin de seninle gelir.
O koltuktan şeref alırsan, kalktığında şerefin o koltukta kalır!
-Beyefendi olacaksın!
Bey ’lik babadan kalır. Kemal Bey’in oğlu Rifat Bey gibi.
Efendiliği kazanmak senin elinde. İnsanlara saygılı olursan, kötü söz söylemezsen, hakaret etmezsen, dürüst davranırsan, toplum senin için “Efendi” insan der.
Şimdi geldik işin en zor kısmına. Hayatının her anında dürüst olursan, insanları ayırt etmezsen, özellikle Kadınlara ve Çocuklara saygılı ve koruyucu olursan, toplum seni “Beyefendi” olarak kabul eder. Beyefendi, “İtibar” demektir ki, bir insan için en önemli zenginliktir…
Türk Milleti olarak “Beyefendi ve Hanımefendi” yöneticilere hasretiz. Bu hasret son 20 yıldır giderek artmakta! Gerçek “Beyefendi ve Hanımefendi” olanlar da özellikle son 20 yılda azildiler, hakarete uğradılar. Ne yazık ki toplum gereken desteği vermedi! Üç örnek vermek isterim;
Prof. Dr. Türkan Saylan;
Ömrü boyunca, kız çocuklarının eğitim alması için çabaladı. Ağır bir hastalığa yakalandığında bile bu hizmetini sürdürdü. On binlerce kızı meslek ve diploma sahibi yapıp topluma armağan etti. AKP ve FETÖ adlı organize suç örgütleri, Türkan Hocanın ölümcül hastalığına aldırmadan, haksız yere gözaltına aldırdı. Soruşturmalar devam ederken, vefat etti.
Sezen Aksu;
İnsanlığa armağan ettiği besteleri-güfteleri-sesi ile ülkemizin tanınmasına büyük katkısı olan bir sanatçımız. İnanıyorum ki, Sezen Aksu bizi yöneten çok siyasetçiden daha fazla vergi vermiştir, değer yaratmıştır.
Siyasi düşünceleri sadece onu bağlar, kimseyi ilgilendirmez.
Sezen Aksu, vefat ettikten sonra, eserleriyle yaşayacak. O ismi-resmi unutulacaklardan, silineceklerden olmayacak.
Dr. Sedef Kabaş;
İletişim-Medya Danışmanı, Stratejist, Gazeteci, sunucu!
Düşüncelerini cesurca ifade eden Atatürkçü, çağdaş bir Türk Kadını. Bir Anne!
Cumhurbaşkanı hakkında “Eleştiri Hakkını” kullandığı için, ancak dikta rejimlerinde uygulanan şekilde, Polis tarafından gece 02.00 de gözaltına alındı. Tarikat Şeyhinin avucunun içini öpen Adalet Bakanı ve AKP üst yöneticileri tarafından Anayasaya aykırı olarak Savcı ve Yargıçlar baskı altına alındı.
AKP tetikçisi Yargıç tarafından tutuklandı. Bu tutuklama Sedef Kabaş için bir madalya, AKP Yargısı için utanç vesikasıdır. İnanıyorum ki, Sedef Kabaş, önümüzdeki dönemde Türk Siyasetinde çok önemli yerlere gelecek…
AKP kafası, Kadın ve Çocuk sevmez. Kadın ve Çocuk onlar için kullanılacak, çalıştırılacak maldır. Kadın-erkek eşitliğine inanmaz, “yaradılışa ters” der.
Hele, kendi ekonomik gücüyle ayakta duran, kimseye minnet etmeyen, özellikle kız çocuklarını okutan kadınlardan nefret eder.
Örnek verdiğim bu üç kadının yaptıklarını, AKP üst yönetiminin tümünü
üst üste koyun yine de yapamazlar. En önemlisi bu kadınlar namusludur, dürüsttür, çalmazlar, üretirler ve toplum ile paylaşırlar…
AKP kafasının çocuklara bakış açısı için bazı olayları hatırlatmak isterim;
Tarikat-Cemaat-Vakıf yurtlarında yaşanan tecavüz-istismar suçlarının yanında, yüzlerce çocuğun canlı-canlı yandıklarını, zehirlendiklerini görmedik mi?
Neden hep bu sapıklıklar Tarikat-Cemaat-Vakıf yurtlarında olur da, örneğin Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfının veya devlet denetimindeki öğrenci yurtlarında olmaz?
Farukî Tarikatının Konya Halifesi (!) Süleyman Işık denen yezit, çocuklara tecavüz ettiği gerekçesiyle 62 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ancak, AKP tarafından bir FETÖ’ye, bir AKP’ye ikram edilen Yüksek Yargının, Yargıtay 14. Ceza Dairesi, “Eylemlerin, mağdurların rızası ile gerçekleştiği” gerekçesiyle bu yobazı beraat ettirdi!
Tecavüze uğrayan çocuklardan birinin annesi, davayı izleyen bizim Avukatlarımıza şunları söyledi; “Allah’tan diliyorum ki, bu kararı verenlerin çocuklarının başına aynı şey gelmez. Allah’ım sana havale ediyorum!”
Aziz Türk Milleti;
Yıllardır size bu yobazları anlatmaya çalışıyoruz. Artık anlayın lütfen. Kendinizi düşünmüyorsanız, lütfen çocuklarınızı düşünün.
Ayağa kalkın ve kaderinize el koyun…
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 23 Ocak 2022