Dağ eteğindeki Bağrıyanık Mahallesi depremi kayıpsız atlattı- Hatay depremi
Değerli yurttaşımız Abdurrahman Yiğit’e bin teşekkürler.
Her depremde binlerce örnek gösterebiliyoruz. Emperyalizmin uşaklarına bu günışığında olan gerçeği anlatamıyoruz. 6 Şubat depremi Çiğdemtepe yerleşiminin ovasında oldu. Sıfırıncı kilometrede olan Çiğdemtepede tepe üzerindeki bir tek caminin okulun ve diğer yapıların sıvasını bile dökmedi.
Depremin kayada yıktığına dünyadan da örnek yoktur. Sadece ovalarda ve tarım alanlarında yıkar.
Ovalar bir ülkenin stratejik ürün olan yiyecek-içecek kaynaklarıdır.

Ulu Önderimizin bu gerçeği görüp Toprak anayı ve işleyeni baştacı yapmıştır.
Toprak Varsa Yaşam Var-05 Aralık Dünya Toprak Günü
11 Haziran’ı takip eden ilk pazar günü Türkiye’de ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlanır.
Cumhuriyet Döneminde, tarıma verilen önem kapsamında, 1945 yılında çıkarılan 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu gereğince, her yıl 11 Haziran’ı takip eden ilk pazar günü Türkiye’de ‘Toprak Bayramı’ olarak kutlanır. Bu bayram bir Milli Hedefi işaret eder. Toprağına sahip çıkacaksın. Dünyada ise, 2002 yılından itibaren 05 Aralık günü Dünya Toprak Günü olarak kutlanmaktadır.
Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk, ilk tarım sayımını 1927’de, Tarım Kredi Kooperatiflerini 1929’da ve Tarım Satış Kooperatiflerini 1935’te ve Toprak Mahsulleri Ofisi 1938’de kurdurarak tarım, toprak, üretim ve köylüye ne kadar önem verdiğini göstermiştir Cumhuriyetini ilk on yılda köylüye 1.077.526 dönüm arazi dağıtılmış, düşük faizli ve 20 yılda taksitle ödemeli kredilerle, toprak sahibi olan köylünün tohum ve tarım araçları sahibi olmasını sağlamıştır. İlk işletilen arazi, yeni yetiştirilmeye başlanan fidanlıklar, bağlar ve zeytinliklerden belirli bir süre için vergi alınmaması kuralı kabul edilmiştir.Osmanlı İmparatorluğu’nda Aşar adı verilen ve her türlü toprak gelirinin %10’unun devlete verildiği vergi sistemiyle köylü ezilmiş ve sefalete götürülmüştür. Cumhuriyet hükümeti 1925 tarihinde Aşar usulünü kaldırmıştır. Eskiden Osmanlı Sultanına ait olan bu topraklar, gerçek sahiplerine, halka verilince zaten bu verginin bir anlamı da kalmamıştır.
Ancak 200 km uzakta Harran ovasını yıktı. Düzce ovasının bitişiğindeki ve kaya üzerine kurulu Konuralp yerleşim olarak 3000 ve antik kent olarak 2300 senedir hiçbir doğa kaynaklı afet yaşamadı. 145 sene önce Düzce ovasına Saman pazarı olarak kurulan Düzce 145 senede 150 kez deprem taşkın (Melen ırmağı) afeti yaşadı. 2500 senedir denizin içinde ve Kuzey Anadolu Fayının birinci derecede tehlikeli kuşağındaki Kız Kulesi 1999 Marmara depreminde de hasar almadı. Kristalize kireçtaşı üzerindedir.
Hala “Deprem değil bina öldürür” vatan hainleri mahkemelerde taraf olduğumuz tek katlı Dord fabrikasını 260 cm ovaya gömdü tek bekçi vardı o da öldü. Genel Müdüre sorulunca “Biz elimizden geleni yaptık. Tek katlı yapının altına koyduğumuz kazıkları otoyola yan yana dizsek Ankara-İstanbul otoyolu dolar”. Evet 9,5 büyüklüğünde bir depremde bile yıkılmayacak diye savunuyorlardı. 1960 Şili Valdivia depreminin (9,5 büyüklüğündeki) 1000 de biri büyüklüğündeki Marmara depreminde battı. Üstelik te mevsim yaz sonuydu. üst katman kuru olup kerpiç (zayıf kaya olarak) gibi davrandı. And sıradağlarında olan Şili’de ölü-yaralı sıfır. Sadece 900 kişi okyanusta tsunami ile ölmüştür. Bu tsunami 23 saat sonra 17 bin km uzaktaki Japonya’ya kıyılarına ulaştığında daga yüksekliği 40 m’den 3-4 metreye düşmüş ve kıyıları boşaltmalarına karşın 186 can almıştır.
Öve öve bitiremedikleri Japonya!
Şili depreminde Şili kıta kabuğu 10-12 m yükselmiştir. 100 senede 12 m yükselmeye karşın toprak oluşum kalınlığı 1 cm’dir. Nasıl ova oluşsun ki.
1999 deprem İstanbul’u besleyen Büyükçekmece, Avcılar, Halkalı, Ambarlı, Sazlık, Gürpınarda yıkımını yarattı. Bunu görmek için Doğayı sayıp-sevmek yeterlidir.
Bu alanları imara açanların ise canı cehenneme