Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT kanalında yaptığı açıklamalarla 14/28 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nin ardından 4-5 Kasım’da gerçekleşen CHP 38. Olağan Kurultayı’da “değişimciler” kanadının adayı olarak genel başkanlık yarışını kazanan Özgür ÖZEL ve yönetimine karşı parti içi muhalefeti başlattı.
Kılıçdaroğlu, genel seçim sürecinde yaşananlar, cumhurbaşkanlığı adaylık süreciyle ilgili açıklamalarda bulunarak değişimcileri vefasızlıkla suçladı.
Eylül 2024’te CHP’de Tüzük Kurultayı var
CHP’nin eski Genel Başkanı ve 2023 genel seçimlerinde Millet İttifakı’nın (6’lı İttifak) Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal KILIÇDAROĞLU, genel başkan adayı olabileceğinin sinyalini de verdi.
“Yeniden kurultayda Genel Başkan adayı gösterirlerse o zaman cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz” sözleriyle, genel başkanlığa aday olabileceği mesajı veren Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimlerindeki başarıyı da kendi döneminde atılan adımlara bağladı.
Kemal KILIÇDAROĞLU, İBB Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesi gün değişim videosu yayımlamasına ilişkin soruya, “Değişim talebi niçin birden bire patladı, biliyorum. Ben boşuna demiyorum ki, hançerlendik diye” şeklinde yanıt verdi.
“Kamuoyunda vefasızlığa uğradığım yönünde bir algı var.”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, Cumhurbaşkanlığı adaylığını kimseye dayatmadığını ve zorla aday olmadığını, tüm parti organlarının isteği üzerine aday olduğunu söyleyerek sordu: “Beraber yola çıktığınız, birlikte mücadele ettiğiniz, kavgayı beraber verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam tersini yaparlarsa ne dersiniz?”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir TV kanalında katıldığı programda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine kırgın olduğunu düşünmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nu kurultaydan sonra birkaç kez aradığını ancak ulaşamadığını, son olarak Ramazan bayramında görüştüklerini dile getirdi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimleri ve CHP Kurultayı sonrasında ilk kez canlı yayına çıkarak, KRT TV’de Elif Doğan Şentürk, Zafer Arapkirli, Atakan Sönmez ve Ali Kemal Erdem’in sorularına yanıt verdi.
“Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım!”
MYK, PM ve bütün toplantılarda kendisine mutlaka başkan olunması gerektiği söylendiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi ise arkasından “Keşke aday olmasaydı” denildiğini söyledi.
13 yıl boyunca CHP genel başkanlığını yürüten Kemal KILIÇDAROĞLU, siyasete teklif üzerine girdiğini söyledi.
Ofis açtı
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ofis açmasına ilişkin eleştirilere şöyle yanıt verdi:
Ofis açtığım için eleştiriler aldım. Çok sayıda talep var ve insanlar benimle görüşmek istiyor. Hepsini evde kabul etme şansım yok. Bizim eski genel başkanlar da ofis açıyor, ben de bir ofis açtım. İnsanlarla oturup konuşuyoruz. Kimisi tez hazırlıyor, sorular soruyor. Gazeteci bir kitap yazacak, geliyor sorular soruyor. Öğleye kadar kendime vakit ayırıyorum; kitap okuyorum, yazı yazıyorum, iletilere ve raporlara bakıyorum. Öğleden sonra ise ofise gidiyorum. Vatandaşlar, politikacılar ve STK’lar geliyor, oturuyoruz, konuşuyoruz. Geniş zaman ayıramasam da 10 günde bir felsefeci, tarihçi ve sosyologlarla 4.5-5 saatlik görüşme ve tartışmalar yapıyorum. Bu tartışmalar çok keyifli ve benim buna ihtiyacım var.
Neden korkuyoruz, çekiniyoruz? Ben bu ülke için elimden gelen tüm çabayı gösterdim ve göstermeye devam ediyorum. Ülkenin bu kadar sorunu varken, Kemal Kılıçdaroğlu bu sorunlara çözüm üretmek ve önderlik yapmak durumundadır. ‘Niye ofis açtı’ hayatımda duyduğum en saçma sözlerden biri. Eğer bir insan bu ülkenin huzuru ve refahı için çalışacaksa, bunun Kemal Kılıçdaroğlu olması şart değil. Herkes çalışmalı ve üretmeli.”
Zafer Partisi ile Protokol
Zafer Partisi ile yapılan protokole ilişkin konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan ile bir görüşme yapıldığını ve o sırada kendisinin haricinde bir de belediye başkanı arkadaşının bulunduğunu söyledi. Oğan’ın kendisine talepte bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, diğer liderler olmadan herhangi bir vaatte bulanamayacağını ve liderlerle görüştükten sonra açıklamalarda bulunabileceğini söylediğini aktardı.
Görüşme sonrasını takip eden günde bütün liderleri aradığını belirten Kılıçdaroğlu, liderlerin bir sorun olmadığını ve adaylarının Kılıçdaroğlu olduğu için oturup konuşabileceğini ifade ettiklerini söyledi.
Konuşmaların ardından Zafer Partisi ile bir araya geldiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, görüşmelerde Zafer Partisi’nin de taleplerini dile getirdiklerini anlattı. Kılıçdaroğlu, “O günün koşullarını bir tarafa bırakıp, bugüne göre yorum yapmak kadar yanlış bir şey yok. Kaldı ki o dönemki anketlerin hepsinde biz öndeyiz” dedi ve Zafer Partisi ile protokol imzaladıklarını söyleyerek protokolde bulunan bir maddeye vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu, protokolde Belediye Başkanlarını mahkeme kararı olmadan kayyum atanmasının doğru olmadığı ve önüne geçileceği ibaresinin bulunduğunu belirtti. Zafer Partisi’nin Genel Başkanı için ise, “Buna imza attı, bunu kimse konuşmuyor” dedi.
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “‘Aday olacaksın, mutlaka aday olmalı’ diyorlardı. Daha önce de iki kez cumhurbaşkanlığı seçimi oldu ve ben aday olmadım. Kimse de o dönem sen aday ol demedi. Bizim partide dayatma olmaz” dedi. Altılı masada alınan kararları oy birliği ile aldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Başlangıçta hiç adaylık konuşmadık. Bu bana söylendi. ‘Adaylığınızı şimdiden açıklayalım’ dediler. ‘Hayır’ dedim” şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener’in masadan kalkışının gerekçelerini tam olarak anlayamadığını belirterek, “Bir gün uygun bir ortam olursa, ilk sorum bu olacak. O kadar zor koşullarda mücadele verdik ki. Yorum yaparken o günün atmosferine bakmalısınız. Bir akıl tutulması var. Benim anladığım gazetecilik böyle değil. Araştırır, inceler. Hiçbir detaya girmeden doğrudan doğruya Kılıçdaroğlu’na nasıl saldırırız, nasıl eleştiririz. O günkü anketlerde ben önde çıkıyordum, bugünkü anketlerde ise başkası önde çıkıyor. O gün neden bunu söylemediniz?” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulunarak CHP’nin birinci gelmesinden son derece mutluluk duyduğunu söyleyerek “Bu mücadele, aslında bir halk mücadelesidir. CHP’ye yönelik toplumda oluşan algı, partinin sadece belirli bir kesime hitap ettiği yönündeydi. Ancak, halka açıkça parti hakkında bilgi verme çabalarımız sonucunda bu algı değişti. Çünkü halkla yaptığınız görüşmelerde -özellikle kanaat önderleriyle gerçekleştirdiğim toplantılarda- tüm eleştirileri dinlemek ve samimi cevaplar vermek zorundasınız. Bu samimiyet, aramızda sağlıklı bir zemin oluşturdu. Ayrıca, partimizin hataları da oldu ve bu nedenle gelin helalleşelim dedim” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.