İstanbul’da kıyı şeritlerinde halka ait olan deniz kıyıları özel tekneler, kanolar ve deniz motorlarıyla dolu. Caddebostan Plajı‘nda yüzmeye çalışan vatandaşlara 5-10 metrelik şerit aralığında bulanık sular sunuluyor.
Halkı bulanık ve yarım metrelik sularda yüzmeye mahkum ediyorlar!
Denizde dubalar arasında gerilen ipi geçmemeleri söylenen halka ve çocuklara belediye görevlileri tarafından “İpi geçmeyin, orası özel alan, başkalarının alanına giriyorsunuz, o teknelere çıkmayın!” şeklinde anons yapılıyor. Elinde megafonla özel tekneleri koruma görevi verilen belediye görevlileri kendilerine verilen talimatlar neticesinde halka sürekli uyarılar yapıyor.
Caddebostan Sahili boyunca 3 adet plaj bulunuyor. Bunlardan biri Özel Suadiye Plajı ve yıllardır paralı müşterilere hizmet veriyor. Özel plajın hemen gerisinde ise teknelerin park ettiği küçük koyda, “Denize girmek tehlikeli ve yasaktır” ibaresi olmasına rağmen insanlar ücretsiz olarak denize giriyor. Neden “yasak”? Tehlikeli olsa, “özel plaj” için de tehlikeli olması gerekmez mi, sorusunun cevabı: “özel tekneler”….
Diğer iki halk plajı; biri Suadiye Halk Plajı, diğeri Erenköy Halk Plajı. Oralarda da denizler işgal altında…
Güvenlik riski var!
Bütün plajların açıklarında, özellikle halk plajlarında tekne, motorlu gemi taşıtları ve kano istilası var. Denizlerin kullanımı devlet tarafından organize edilmediğinden, suda yüzen bir insana deniz araçlarının çarpma riski var. Bu nedenle insanlara sürekli anons yapılıyor. Ancak insanlara, HALK PLAJLARI için ayrılan yerlerde de anons yapılıyor.
Teknelerin plajları işgal etmesine karşın, halka denizi işgal etmişler gibi uyarılar yapılıyor.
Denizler özel teknelerle dolu!
Vatandaş dar kıyı şeridinde yüzmek zorunda, görevliler çocuklara “Teknelere çıkmayın, inin o teknelerden, orası özel alan” şeklinde anonslar yapıyorlar.
Yetki Kimde? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mi? İçişleri Bakanlığı‘na bağlı Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda mı? Kanunlara göre kamu yararı gözetilmiyor mu?
SONSÖZ GAZETESİ