İran’da başörtüsü takmadığı için ahlak polisi tarafından darp edilerek gözaltına alınan Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından çıkan halk ayaklanması, şiddetini artırarak yayılıyor. Protestolar, 13 Eylül’de Tahran’da “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad Devriyesi tarafından gözaltına alındıktan sonra dövülerek öldürülen Masha Amini’nin ardından başlamıştı. Masha’nın ölümünün ardından geçen bir haftada protestolar tüm ülkeye yayıldı. İranlı kadınlar başörtülerini yakarak protesto eylemlerine başlarken, erkeklerin de bu protestolarda ön saflarda olduğu görülüyor.
İran’da ölü ve yaralıların sayısı giderek artıyor. İran’daki protestolarda halk, 1979’da İran Şahı Rıza PEHLEVİ yönetimini devirip İran İslam Cumhuriyeti’ni kuran Ayetullah HUMEYNİ ile İran’ın şu anki dini ve siyasi lideri Ali HAMANEY’in resimlerini yakıyor, heykellerini yıkıyor.
Amini’nin 16 Eylül’de hayatını kaybetmesi üzerine başlayan protestolarda birçok yurttaş polis şiddetine maruz kalırken ölü sayısı ise AFP’nin Oslo merkezli İnsan Hakları Sivil Toplum Kuruluşu’ndan yaptığı aktarıma göre 31’e yükseldi. İran’ın yarı resmi Tasnim Haber Ajansı’nda yer alan habere göre ülke genelinde devam eden protestolarda, İran’ın Meşhed kentinde gönüllü milis teşkilatı (Besic) üyesi Muhammed Resul Doostmuhammedi hayatını kaybederken Tebriz kentinde de yine gönüllü Milis Teşkilatı’na (Besic) mensup Hüseyin Ocagi’nin de protestocular tarafından bıçaklanarak hayatını kaybettiği belirtildi.
İran’ın yarı resmi Fars Haber Ajansı’nda yer alan bir diğer haberde ise Gazvin Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Gazvin kentinde dün gece de devam eden protestolarda 2’si gösterici toplam 3 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
İran Devrim Muhafızları ise Masha Amini’nin ölümüyle ilgili yargıyı, yanlış haber ve söylenti yayanları soruşturmaya çağırdı. 2019’dan bu yana İran’da gerçekleştirilen en büyük eylem olarak görülen protestolarda ahlak polisinin karakolları yakılıyor, halk polisleri çok yerde geri püskürtüyor, Humeyni ve Hamaney’in resimleri yakılıyor. İranlı kadınlar başörtülerini yakarken pek çok erkeğin de onlara destek verdiği görülüyor. Şeriatla yönetilen İran’da Masha Amini’nin ölümünün ardından İran halkının, topyekun olarak baskıcı rejime karşı bir başkaldırıya dönüşen eylemlerinde 31 kişinin öldüğüve çok sayıda yaralının olduğu bilgileri aktarılıyor.
Mahsa Amini’nin babası: “Kızımı görmek istedim, bırakmadılar”

KAYNAK,GETTY IMAGES
Gözaltına alındıktan sonra ölmesiyle İran’da protesto dalgasına yol açan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin babası, yetkilileri yalan söylemekle suçladı.
Emcet Amini, BBC Farsça Servisi’ne yaptığı açıklamada, kızının otopsi raporunu görmesine izin verilmediğini ve önceden herhangi bir sağlık sorunu olmadığnı belirtti.
Amini, görgü tanıklarının kızının polis gözetiminde dövüldüğünü anlattığını söyledi. Ancak İran makamları bunu reddediyor.
Ülkenin kuzeybatısındaki Sakkız’dan gelen Kürt genç kadın, Tahran’daki bir hastanede üç gün komada kaldıktan sonra geçen hafta Cuma günü hayatını kaybetmişti.
“Oğlum gözaltına almamaları için yalvardı”
İran makamları Amini’nin kötü muameleye uğramadığını, ülkedeki kıyafet uygulamasını denetleyen ahlak polisi tarafından gözetim altına alındıktan sonra “ani kalp yetmezliğinden hayatını kaybettiğini” ileri sürüyor.
Ancak baba Emcet Amini, gözaltına alındığı sırada yanında bulunan 17 yaşındaki erkek kardeşi Kiaraş’ın, ablasının dövüldüğünü anlattığını ifade etti.
Amini, “Oğlum onunlaydı. Bazı görgü tanıkları oğluma, ablasının polis minibüsünde ve karakolda dövüldüğünü söyledi” dedi.
Baba Amini, “Oğlum, kızımı gözaltına almamaları için yalvardı ama o da dayak yedi, giysileri parçalandı. Güvenlik güçlerinin üzerindeki vücut kameralarının görüntülerini göstermelerini istedim ama kameraların pilinin bittiğini söylediler” diye devam etti.
İran makamları, Mahsa Amini’nin gözaltına alındığı sırada kurallara uymayan kıyafetler giydiğini ileri sürüyor. Ancak babası, kızının daima uzun bir pardesü giydiğini aktardı.
“Doktorlar görmeme engel oldu”
Emcet Amini ayrıca sağlık çalışanlarının, ölümünden sonra kızının cansız bedenini görmesini engellediğini anlattı.
“Kızımı görmek istedim ama beni içeri almadılar” diyen baba, otopsi raporunu görmek istediğinde de doktorun kendisine, “Ne istersem onu yazarım, seni ilgilendirmiyor” yanıtını verdiğini belirtti.
Amini, aileye otopsiyle ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini, cansız bedenini kefenlenmiş halde, tespit için sadece yüzüyle ayaklarını görebildiğini aktardı.
“Ayaklarında yara izleri vardı” diyen Emcet Amini, “Doktorlardan ayaklarına bakmalarını istedim, bana yaranın nedenine bakacaklarını söylediler ama hiç aramadılar” ifadelerini kullandı.
Emcet Amini, “Beni görmezden geldiler, şimdi de yalan söylüyorlar” diye konuştu.
Tahran Adli Tıp Turumu’nun Genel Müdürü Mehdi Faruzeş, daha önce yaptığı açıklamada, “Başta ve yüzde yara izi yok, göz kenarlarında yara izi ya da kafatasında çatlak yok” demişti.
Yetkililer ayrıca, bir iç yaralanma emaresi de görülmediğini savundu.
Sağlık sorunu iddialarını reddetti
Emcet Amini, kızının sağlık sorunları olduğu ve bunun ölümüne yol açmış olabileceği iddialarını da reddetti.
Tahran Adli Tıp Turumu’nun Genel Müdürü Mehdi Faruzeş, Mahsa Amini’nin sekiz yaşında beyin ameliyatı geçirdiğini iddia etmişti.
Baba Amini ise, “Yalan söylüyorlar. 22 yıllık ömründe birkaç soğuk algınlığı hariç hastaneye gitmedi. Hiçbir hastalığı yoktu, hiç ameliyat geçirmedi” dedi.
BBC, Mahsa Amini’nin iki sınıf arkadaşıyla görüşmüş ve onlar da arkadaşlarının hastaneye gitmediğini aktarmıştı.
Baba Amini, kızının başka hastalıkları olduğunu ve çalıştığı dükkanda sık sık bayıldığı iddialarının da “yalan” olduğunu belirtti.
“Doktor olmak istiyordu”
Ailesine göre Mahsa Amini, gelecek hafta üniversite öğrenimine başlayacaktı ve Tahran gezisi, okul başlamadan önceki son tatiliydi.
Babası “Mikrobiyoloji okumak istiyordu. Doktor olmak istiyordu. Bu hayali asla gerçek olamayacak. Annesi çok hasta, onu hepimiz çok özlüyoruz. Dün 23 yaşına girecekti” diye konuştu.
İran’da sokağa taşan protestolar baskıcı rejime karşı devam ederken İran Devrim Muhafızları ülkedeki Masha Amini’nin ölümüyle ilgili yargıyı “yanlış haber ve söylentiler yayanları” soruşturmaya çağırdı.
KAYNAK: BBC, Cumhuriyet
SONSÖZ GAZETESİ