Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanan Sayın Özdağ’ın dünkü duruşmasında yapmış olduğu savunma, ülkenin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seren ve bu konuda yapılması gerekenleri tam manasıyla ortaya koyan tarihi bir ders niteliğindeydi. Konusu suç ve delil olan bir adli tıp hocası olarak başından sonuna kadar büyük bir dikkatle izlediğim duruşmada, ülkesi için endişe duyarak mesleki bilgisi, maddi ve manevi tüm imkanları ile demokratik mücadele vermek üzere siyasi parti kurarak yola koyulmuş olan vatansever bir akademisyenin mesnetsiz deliller karşısında vermiş olduğu ibretlik hukuk mücadelesine şahit oldum..
Vatana kasteden bebek katili hain APO ve siyasi yandaşlarının büyük bir cüretle hak, hukuk ve özgürlük talebinde bulunabildiği, bu taleplerin olumlu yanıt bulduğu bir ülkede, vatanı için mücadele eden ve her seferinde bu minvaldeki endişelerini dile getiren bir vatanseverin hiçbir kaçma ihtimali olmamasına rağmen tutuklu yargılanması, suçsuzluğunu ispatlamak zorunda bırakılarak hakim huzurunda hak, hukuk ve özgürlük arayışı mücadelesi veriyor olması son derece düşündürücüdür!
Sayın Ümit Özdağ, sokaktan geçerken uzatılan bir mikrofona öfke içinde röportaj veren bir vatandaş değil bir siyasi partinin genel başkanıdır. Siyasi partiler, iktidar ya da muhalefet cephesinde görev almak üzere kanunla kurulmuştur. Bir siyasi parti genel başkanı ve yönetiminin asli görevi, ülke sorunlarını tespit etmek, bu doğrultuda program ve çözüm önerileri üretmek, olanlarla olması gerekenler arasında köprü olmak, iktidara gelememişse demokratik bir hak olan muhalefet görevini gerekirse en sert şekilde yerine getirmek ve bu doğrultuda halkı bilgilendirmektir.
Sayın Özdağ’ın yapmış olduğu da tam olarak budur. Muhalefet görevi yasal bir haktır ve bir suç olarak değerlendirilemez. Aksi halde ilgili kanunun, bu kapsamda muhalefet yapmanın, parti kurmanın ve demokratik mücadelenin bir manası kalmaz. Arzu edilen bu mudur?
Dünkü duruşmada salonda bulunan izleyiciler son ana kadar umut içinde olumlu bir netice beklerken maalesef ki mahkeme başkanı tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Haziran tarihine erteledi. Umarım bu duruşmada adalet tecelli eder ve Sayın Özdağ serbest bırakılır..
Dr. Vecdet Öz