Sağlık Bakanlığı yeni bir yönetmelikle tıp merkezlerinde planlı sezaryeni yasakladı. Resmi Gazete’de 19 Nisan’da yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’te “Tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamaz” ifadesi yer aldı.
Sağlık Bakanlığı’nın 2019 verilerine göre Türkiye’de faal 629 tıp merkezi, 571 faal özel hastane, 899 Sağlık Bakanlığı hastanesi ve 69 üniversite hastanesi bulunuyor.
Türkiye’de sezaryenle doğum oranı, pek çok Avrupa ve OECD ülkesinin üstünde. 2017’de Türkiye bu alanda dünya birincisiydi. Uzmanlara göre Türkiye’deki sezaryen oranlarının yüksek olmasında gebeler için ücretsiz doğal doğum koşullarının yetersiz olması ve vajinal doğuma yönelik yaygın endişeler rol oynuyor.
CHP Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka bugün bu yönetmelik hakkında yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin “dezavantajlı kesimlerde yer alan kadınları doğrudan etkileyeceğini” söyledi:
“Büyük şehirlerin dışında, birçok ilçede ve kasabada tıp merkezleri sayesinde temel sağlık hizmetlerine erişilebilmektedir. Bu merkezlerde planlı sezaryen yapılmasının yasaklanması, kadınların güvenli ve kontrollü bir doğum sürecine ulaşmasını ciddi şekilde engelleyecektir.
“Yani bu kararla birlikte sadece özgürlükler değil, yaşamlar da riske atılıyor.”
İktidarın “anne olmayan kadın yarımdır” sözleriyle kadınlara çocuk doğurmayı dayattığını belirten Nazlıaka “Aile Yılı adı altında kadınlara önce kuluçka makinası muamelesi yapanlar ardından da bu doğumun nasıl yapılacağına ilişkin ideolojik bir dayatmada bulundu” ifadelerini kullandı.
Nazlıaka açıklamasını “Bir doğumun nasıl olacağına kadın ve doktoru birlikte karar verir. Elinizi kadınların bedeninden çekin! Çıkın insanların yatak odasından!” sözleriyle sonlandırdı.