Bayburt ilinin son 21 yıllık nüfus artış hızı ortalaması (+ Binde 7’dir)
Bayburt İli nüfusunun 2000-2007 arasında çok az artmakta olduğunu,
2007- 2010 arasında anlaşılır bir şekilde azaldığını, 2011 yılında hızla yükseldiğini, 2013’e kadar azalma eğilimine girdiğini, 2014 yılında hızla yükseldiğini, 2015’te azaldığını resmi rakamları inceleyerek görebiliyoruz.
Bu artış-azalış rakamlarının 21 yıllık ortalamasının (+ Binde 7) olduğu açıkça görülmektedir!
Fakat 2016’da Bayburt İlinin nüfusu, inanılmaz bir oranda (Yüzde 14,7) ARTAR!
2017 yılı sonuna doğru, Bayburt İli nüfusu aniden (Yüzde 10,8) AZALIR!
(Sayın M. Günal Ölçer’e ve www.polimetre.com teşekkür ederim.)
Bu artış ve azalmaları ne sosyal olaylarla ne göçlerle ne doğal afetlerle açıklamak mümkün değildir.
O halde, bu yıllarda özellikle 2017 yılı Nisan ayının 16’sında ne vardı da, önce nüfus yüklemesi yapıldı ve görev tamamlandıktan sonra da azaltıldı?
Bingo! 16 Nisan 2017’de Türkiye’de rejimi kökten değiştirip, TEK ADAM rejimine geçişi sağlayacak, Anayasa referandumu vardı!
Peki, başka illerde bu artış ve azalışlar olmuş mu? Olmaz mı?
Özellikle AKP’nin etkin olduğu 15 küçük ilde bu hareketlilikler yaşandı.
Örnek; Elazığ nüfusu 2016’da 11,967 ARTTI, Erzincan nüfusu ise 2016’da 11,661 ARTTI.
Bildiğiniz gibi AKP, İllerin nüfuslarını belirleme yetkisini TÜİK’e verdi!
Hani her rakamı, her sonucu yalan ve tartışmalı olan TÜİK var ya, işte ona verdi!
TÜİK, ADNKS’e göre (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) illerin nüfusunu belirliyor.
DOĞRU Parti Teşkilatlarının tespitlerine göre bu yılbaşından itibaren, nüfus yoğunluklarında büyük hareketlilik yaşanmaktadır. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü tarafından nüfus kimlik kartı verilmiş kişiler, otobüslerle illere gönderilmekte ve Valilerin talimatıyla “Seçmen”
olarak yazılmaktadır. Otobüslerle getirilen bu kişilere, kumanya ve adam başı
2-3 bin tl arası para verilmektedir.
DOĞRU Parti, nüfus hareketliliği görülen 17 ilden 5-6 adedinde, teşkilatları ve profesyonel ekiplerin desteğiyle çok ciddi araştırma başlatmıştır.
Seçimlerin en önemli şartı “Seçim Güvenliğidir.”
Seçim Güvenliği denilince önümüze, seçimlerin güvenliğinden sorumlu Süleyman Soylu ve Bekir Bozdağ isimleri çıkar!
Özellikle İçişleri Bakanı çok dikkat edilmesi gereken biridir!
Boğazına kadar yanlışa gömülmüş bu kişinin yapabileceklerinin sınırı yoktur.
Bahçeli’nin, Soylu’ya büyük desteğine gelince, son seçimlerde MHP’nin Güneydoğu illerimizdeki oy artışını incelemenizi öneririm. Batıda, Karadeniz’de, Akdeniz’de lime lime dökülen MHP, nasıl oldu da örneğin Şanlıurfa’da olmayan oyunu %9,3’e, Adıyaman’da %6,1’e yükseltti?
Bu oylar tamamen devlet baskısıyla ama öncelikle Jandarma baskısıyla, MHP’ye yazılmış oylar olabilir mi?
DOĞRU Parti bu işin de takipçisidir.
Önümüzdeki dönemde, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünde ve İçişleri Bakanlığında üst düzey yöneticilik yapmış devlet memurların ömürlerinin her dakikası, üçüncü derece akrabalarının mal varlıkları ve banka hesap hareketleri incelenecektir. Bakanın yasadışı emirlerine uyan Vali-Emniyet Müdürleri-Jandarma Teşkilatında Genel Komutan ve illerdeki J.Komutanları da soruşturmadan nasiplerini alacaktır.
Var mı öyle Türk Milletinin iradesini alıp kaçmak?
İçişleri Bakanlığı gibi, devletin temel direklerinden olan bir bakanlığın güvenilirliğini yerlerde süründüren Bakan Soylu’ya bir öğütte bulunup yazıyı bağlayalım;
Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi açıklayacağım, dedin ama açıklamadın!
Mehmet Ağar’ın ekibinde birlikte çalıştığın Meral Akşener için “Zübeyde Hanım Şehit Analarını Koruma Vakfını” dolandırdı dedin, açıklamadın!
Yapma böyle çocuk! Ne biliyorsan anlat, rahatlarsın! İlerde nasılsa anlatacaksın, şimdiden başla, çünkü anlatacağın o kadar çok şey var ki!
Sağlık ve başarı dileklerimle
Rifat Serdaroğlu / 04 Nisan 2022
Yorumlar kapalı.