Değerli dostlar:
Bu makalemde.
Her kesi eleştirip de kendimizi eleştirmeden geçmeyeceğim.
İlk önce çuvaldızı kendimize iğneyi başkalarına batırmak istiyorum.
Şöyleki:
Biz, Gazeteciler kamuoyu ve vatandaşlarımızı bilgilendirmek adına. Kamusal hizmet veriyoruz.
Biz gazeteciler; Her nerede olursa olsun haber niteliği taşıyan her olayda.
Kimi zaman.
Heyalan veya selin içerisinde.
kimi zaman bir depremde yada yıkılan bir binanın enkazında.
Kimi zaman
Bir kazada.
Selde, yangında veya
doğal afette.
Biz gazeteciler sürekli haber peşinde koşarız.
Kimi zaman ise cinayet işleyen bir katile neden öldürdün.
pişmanmısın diyen de yine bir gazetecidir. .
Kimi zaman siyasi, sağlık, spor, magazin haberleri yaparken.
Kimi zaman da ise şehit cenazesinde haber yaparız.
Savaşda yada barışta.
Havada, Denizde ve Karada nerede.
Bir haber niteliği taşıyan olay varsa
Biz gazeteciler haber için oradayız.
Hemen hemen her gün bir çok kaza, yangın, patlama veya asayiş olayında.
Olay yerine 112 , Polis, İtfaiye ve Jandarma ile ya aynı anda.
Kimi zamanda ise olay yerine ilk biz gazeteciler ulaşırız .
Biz gazeteciler günlük hayatın her aşamasında. Yaz kış ve zaman merfumu olmadan dur durak nedir bilmeden canpare bir şekilde sürekli haber peşinde koşarız.
Biz gazeteciler sadece iç karartan haberlerin dışında bir cok zamanda bir birinden güzel ve ilginç olayları haber yapar.
Gündeme taşırız.
Bu sayede.
Televizyonların haber saatinde izlenen her haberde.
Basılı gazetelerin her sayfalarında.
Meslektaşlarımızın imzası illeki vardır.
15 Temmuz hain Feto kalkışmasında.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan”ın vatandaşlarımızı sokaklara çağrısını duyuranlarda.
İlk gazeteci meslekdaşlarımız olduğunu bilmeyen asla yoktur.
Yani kısaca biz gazeteciler haberin ve habercilğin her aşamasında olumlu/olumsuz tüm şart ve koşullarda alandayız.
Ulusal ve yerel de yıllarını bu kutsal gazetecilik mesleğine adamış olan biri
ayrıca “Tarafsız Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı olarak”
Şahsım ve kendini gazetecilik mesleğine adamış yüzlerce belki binlerce meslektaşım
adına diyorumki:
Haber yazmasını bilmeyen den.
Gazeteci olmaz..
“ÇAKMA GAZETECILER MESLEĞIMİZİN YÜZ KARASIDIR”
Kendini gazeteci olarak lanse eden. Bu tip sözde. Gazetecilere diyorum ki,
Alaylımısın?
Cevap: Hayır
Mekteklimisin?
Cevap: Hayır
Yazarmısın, yazarsan kaç tane makalen yayınladı
Cevap: Hayır/yok
Cevap: Ben falanca internet haber sitesinde şu görevim var.
Birde falanca derginin, gazetenin künyesinde
adım var.
Olduya
Iyi de kardeşim sen.
“GAZETECİYİM DEME GAZETECİLİKLE HİÇ BİR İLGİN ALAKAN YOK”
Cevap yok tabiki olamaz. Her hangi bir künyede isim olmakla gazeteci olunmadığını bilmenizi isterim.
“Gazeteciliği, Haberciliği Bırakında Gerçek Gazeteciler Yapsın”
Ben Kenan Akçahanoğlu olarak diyorum ki.
“Siyasi partilerin il, ilçe ve genel merkez yöneticilerine ayrıca STK’ lar, Belediyeler ve tüm resmi ve özel kuruluşların yöneticilerine sesleniyorum.
“Bir haber sitesi hosting ve domain almakla kimse gazeteci olmuyor, olamaz da.
Ve ya Basın Cumhuriyet Savcılığından
Dergi, Gazete alındı belgesi almak sureti ile de gazeteci olunmadığının bilinmesini isterim.
Gazeteciyim diyen kişi gerçek gazeteci ise herhangi bir haber durumunda.
Yada her hangi bir: Belediye, Siyasi Parti veya her hangi bir kurumun basın toplantısında. Bizzat kendisi 5 dakikada özgün haber yapa biliyor ise benim ve Gazeteci meslektaşlarımın
gözünde.
Gazetecidir.
Haber yapmak dan bi haber kişiler.
Gazetecilikle uzaktan yakından alakası yoktur olamaz da.
“MEŞLEĞİMİZDEKİ ÇÜRÜK ELMALARIN TEMİZLENMESİ GEREKİYOR AKSİ DURUMDA SAĞLAM ELMALAR ZARAR GÖREKECEKTİR”
Söz konusu kurumların yöneticileri,
“Sözde Gazeteci Çürük Elmalarla Asla Rağbet ve İtibar Etmeyiniz”
Gerçek Gazetecilerin hakkına girmeyiniz.
Örneğin ben gidip bir bayan/bay kuaförü olamıyorsam.
Birilerine hak etmediği halde gazeteciyim demesin.
Gazetecilik gibi saygın bir mesleği ayak altına düşürmeye hiç kimsenin hakkı olmadığını özellikle belirtmek isterim.
Kendi adıma yıllarca severek isteyerek
yapmış olduğum.
Gazetecilik mesleğimi onurumla, gururumla bu güne kadar devam ettirdim.
Bu günden sonrada aynı titizlikle devam ettireceğim.
Bu zaman içerisinde.
Kaleminin asla satılık olmadı.
Olmayacak da.
Benim mantığımda, Beyaz/beyaz
Siyah/siyah oldu her daim.
Son olarak
En nefret ve tiksindigim. Gazeteci modeli şantajcı sözde Gazeteciler olup onlarla ilgili de farklı yaptırımlar yapılmasını konusunda çalışmamız vardır.
Ayrıca,
Basın yasası ile ilgilide.
Hem iktidar hemde muhalefet partileri görüşmelerimiz devam etmektedir.
Her zaman olduğu gibi her zaman haklının yanında.
Haksızın karşısında oldum. Olmaya devam edeceğim.
Son olarak:
Bir daha dünyaya gelsem kesinlikle yine “Gazeteci” olarak gelmek isterim.
Diyorum.
Kalın sağlıcakla
Kenan Akçahanoğlu
Yorumlar kapalı.