Hepimizin hayatında en az bir kere başına gelen karabasan vakasının (uyku felci) halk arasındaki ve bilimsel yüzü…
Karabasan uyku felcidir, fakat halk arasında insanların uyku sırasında kötü şeyler görmesi olarak bilinir.
Azericede “hayalet” sözcüğünün karşılığı “karabasma”dır. Kötü olduğu düşünülen bu varlığın, heyecan ve psikolojik bozukluklara yol açtığı tahmin edildiği gibi uykuda hayatını kaybeden ve doğum yaptıktan sonra hayatını kaybeden bazı insanların bu varlıkların öfkelerinden dolayı öldükleri rivayet edilir.
Ancak batıl inançları bir kenara bırakıp, işin bilimsel yönüne bakacak olursak…
Uykunun belli başlı dönemleri vardır ve bunlardan birisi de REM uykusudur.
Uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç hali (göz ve solunum kasları) biz uyanır uyanmaz çözülmez; yani bu durumda, beynimizin uyandığı ama vücudumuzun uyanamadığını söyleyebiliriz.
Bu evrelerde uyanmamız, bilincin açık olmasına rağmen bedenin kımıldayamamasına neden olur.
Yine bu evrelerde birkaç dakika boyunca hareket edemeyiz ve kaslarımızı zar zor çalıştırabiliriz. Engellendiğimizi hisseder, konuşamaz, bağırmaya çalışır ama bağıramayız.
Peki, vücut böyle bir tepki vermeseydi bize ne mi olurdu?
Eğer kaslarımız çalışmayı bırakmasaydı, rüyada yaptığımız her şeyi gerçekte yapmaya çalışırdık. Ama ne şanslıyız ki rüyadaki bu eylemleri gerçekte yapmamızı, beyindeki “Locus Coeruleus” engeller.
Karabasanın nedenlerine gelecek olursak bunun birden fazla nedeni bulunuyor. Sırt üstü yattığınız zaman çok kısa süre kan dolaşımı aynı seviyede kalır veya durur.
Ufak bir hareket yapmamız yani küçük bir parmağınızı oynatmanız bile kan dolaşımını eski haline döndürmemize yardımcı olacaktır.
Diğer yandan karabasan vakası sık sık başına gelen kişinin uyku saati biliniyor ve uyanmadan hemen önce karabasan vakası başına geliyorsa…
Kişiyi uyku saatinden 15 dakika önce uyandırmanızı tavsiye ederiz. Karabasan en çok 4-12 yaş arası çocuklarda ve 20 yaşındaki kızlarda görülüyor.
Bu olayı herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşıyor; panik yapmamak gerek.
Sonuç olarak küçüklüğümüzden beri “karabasan” çatısı altında anlatılan hikayeler bilinçaltımızı yüksek seviyede etkiliyor. Durumun farkında olmak ve ona göre hareket etmek en iyisi!