Ya benim hayallerim dedi kadın, kendi kendine tekrar eder gibi. Ya benim hayallerim.
Aslında kimseden nefret etmedim bu güne kadar. Ne çocukluğum, da yaşayamadığım o yıllara, nede ne çocuk nede genç kız olamadan geçip giden yıllara.
Düşünüyorum, daha dün gibi dedi kadın. Küçük bir kasabada başlamıştı yaşamı, sonrasın, da büyük bir şehir e göç etmişlerdi.
Okula başladığı yıllarda içine kapalı bir çocuktu. Aslında o da bayramlarda etkinliklere katılmak istiyordu , o folklor elbisesini giyip oyunlara karışmak. Sonra her sabah sıraya giriyorlar okulun bahçesinde, bir arkadaşları çıkıp andımızı okuyor ve sınıflara giriyorlar.
Aslında o da andımızı birinci sınıftan beri ezbere biliyor ,ama öğretmen onu oraya kaldırıp bir türlü okutmuyor, sesimde güzel dedi kız aslında. Hatta bir gün andımızı okuyan arkadaş hastalanmış okula gelmemişti, de öğretmen kim okumak ister deyince nasıl yüreği çarparak çıkmıştı Andımızı okumaya. Nasıl yüksekten bağırarak okudu öğretmen beğenir, de artık ona okutur diye .
Asla bir daha tekrarı olmadı bunun. Sanki o sınıfta yok gibiydi kız, şiir okumayı çok seviyordu mesela ,hatta o dönemlerde bile karalamalar yapıyordu küçük kız, en çok resim yapmayı seviyordu , gül resimleri yapıyordu severek. Evlerinin bahçesinde açan rengarenk gülleri. Birde Türkiye haritasını ezbere çiziyorum dedi. küçük kız. Tüm sınıf arkadaşları ona gelirdi gül resmi ve harita çizimi için. O zamanlar o küçük kızın yüreği sevinçten pır pır ediyordu ,seviyordu işte arkadaşları onu .
Resimlerini begeniyorlar, di .küçük kız daha o zamanlarda karar vermişti. Ya ressam, ya öğretmen yada yazar olacaktı.
Maalesef ki o dönemde fark edemediği insanların çok acımasız olduğu idi. Birde öğretmenlerin bir eğitmen olarak asla çocukları sıniflandirmamalari gerektiğini anlayamamış, ti küçük kız.
Evet günümüz de de ,o zamanlar da da çok başarılı ve çok iyi öğretmenlerimiz mutlaka vardı ama küçük kız üçüncü sınıfa geçtiğinde öğrendi öğretmenin bir anne olduğunu çünkü okulu değişmiş, öğretmeni değişmiş ve küçük kızın yaşamı baştan başa değişmişti.
Ne yazık ki bu mutluluğu sadece bir dönem sürdü, babasının tayini çıktı ve tekrar okulu değişti, yine o başarılı olan öğrenci bir karanlığa gömüldü.
Demem o ki ,bir çocuğun yaşamında ilk okul ve ilk öğretmenleri çok önemli.
Çocuk kocaman kadın olduğunda bile unutamıyor o günleri.
Hani eşitlikten bahsediyoruz ya ,aslında daha küçücük çocukken tanışıyoruz o eşitsizlikle.
Fakir bir ailenin çocuğu iseniz size ikinci sınıf muamelesi yapıldığını daha o yıllarda beyninize işliyorlar vura vura.
Sonra genç kız oluyorsunuz ,pardon olamıyorsunuz çünkü daha 13 yaşında iken sizi 35 yaşında bir adama çocuk gelin yapıyorlar. Eğer diyor çocuk güçlü bir çocuk iseniz o zincirleri kırıp o karanlıktan kurtulabilirsiniz, yok çaresiz pısırık biri iseniz sizi hep birlikte o karanlığa mahkum eder aileniz ve o adam.
Kim nasıl yapar ,bu düzeni kim kurar , diyorlar,ki o yazıyı Tanrı yazmış külliyen yalan Tanrı hiç bir yarattığı çocuğun o karanlıklarda yok olup gitmesini istemez Tanrı bu kadar kötü olamaz.
Olsa olsa sizi dünyaya getiren ,ve cehaletin içinde belkide çaresizliklerinden diye dedi çocuk. Sonra acı bir gülümseme yayıldı dudaklarına bana dedi geçmişimde bunları yaşatan öğretmenim dende ,ailemden de nefret etmedim.
Etmedim ,çünkü ben yüreğimin de karanlıklarda kaybolmasını istemedim.
Şimdi orta yaşın çok üzerindeyim dedi çocuk, ve yüreğimdeki çocukla annem öldükten sonra barıştım ve arindim, çünkü o güne kadar annemin beni hiç sevmediğini Düşünüyorum bana yaşattıkları için ,bir gün bir yakınım annemin beni köyüne gittiğinde sürekli anlattığını, ve tek başına neler başardı, hatta kırk yaşından sonra benim kızım üniversite, ye gitti Maalesef ki şimdi çok hasta ona bir şey olacak diye çok korkuyorum deyip ağlamış benim için dedi çocuk.
Ne kadar önemlidir bir çocuğun ailesi tarafından sevilmesi , saçının oksanmasi ,iyiki varsın SENI SEVIYORUZ denmesi.
Ve sonrasında dedi çocuk, evlendim ,çocuklarım oldu eşim tarafından aldatıldım, tek celsede boşadım çocuklarımın babasını.
Ve yaşamım çocuklarım ve torunlarım.. birde bir elin parmağını geçmeyen dostlarım la güzelleşiyor.
Yaşam Sevgiden ibaret. En kötü hastalığın dermanı bile sevgi .Lütfen esirgemeyen sevdiklerinize göstermeyi sevdiğinizi.
İnsanı güçlü kılan kendi yüreğindeki katıksız sevgi ve merhamettir.
Rabbım bizi merhametli insanlar la karşılaştırsın.
Sevgi dolu bir ömür diliyorum sizlere. Kalın dostça.
Ayten Üren.
Kendime hikayeler.
Yorumlar kapalı.