1. Haberler
  2. Dünya
  3. AB, Kızıldeniz’e savaş gemisi gönderecek. Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi…

AB, Kızıldeniz’e savaş gemisi gönderecek. Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

AB, Husilere karşı Kızıldeniz’e savaş gemisi göndermeyi planlıyor. Brüksel, Kızıldeniz’deki ticari gemileri İran destekli Husi isyancıların saldırılarından korumak için özel bir AB misyonu başlatmak istiyor.

Euronews’in ulaştığı 10 Ocak tarihli bir belgeye göre AB diplomatik servisi, önümüzdeki aydan itibaren bölgeye “çoklu görev kabiliyetine” sahip “en az üç” savaş gemisi göndermeyi planlıyor.

Belgede, son haftalarda istikrarsızlıkla boğuşan bölgede deniz güvenliğini korumak amacıyla “Kızıldeniz’den Körfez’e” hareket etme yetkisine sahip bir operasyonun “hızlı bir şekilde uygulanması” tavsiye ediliyor.

İsrail-Hamas savaşının patlak vermesinden bu yana, Yemen’in bir bölümünü kontrol eden İran destekli isyancı grup Husiler tarafından Kızıldeniz’de düzenlenen bir dizi insansız hava aracı ve roket saldırısı, Avrupa’ya yönelik ticaret akışını ciddi şekilde sekteye uğratma tehdidi taşıyor.

Saldırılar üzerine birçok büyük nakliye firması, küresel ticaretin yüzde 12’sinin ve küresel konteyner trafiğinin yüzde 30’unun geçtiği bu bölgeden geçici olarak kaçınmaya başladı.

Buna karşın AB ülkeleri, aralık ayında Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde oluşturulan deniz misyonu Refah Muhafızı Operasyonu’nu (OPG-Operation Prosperity Guardian ) destekleme konusunda isteksiz davrandı. 

Operasyon başlangıçta sadece altı AB üyesi ülkenin desteğini almış, daha sonra bu ülkelerden üçü misyondan uzaklaşmıştı.

Yeni yılın başında Danimarka’ya ait bir gemiye sabotaj girişiminde bulunan on Husi militanının öldürülmesiyle gerilim tırmandı ve gelişmeler, İran’ın 1 Ocak’ta kendi fırkateynini göndermesine yol açtı.

ABD, Kızıldeniz’de istikrarı yeniden tesis etme çabalarını desteklemek için AB’den Atalanta adı verilen korsanlıkla mücadele misyonunu yeniden düzenlemesini istedi.

Belgeye göre, yeni AB operasyonu hem Refah Muhafızı hem de Atalanta ile yakın koordinasyon içinde olacak.

Belgede “Üye Devletler operasyonel ihtiyaçlara bağlı olarak varlıklarını bir operasyondan diğerine geçirme kararını saklı tutarlar” denildi.

Batı, Husi saldırılarına tepkisini arttırıyor

Amerikan ve İngiliz güçleri, Hollanda’nın da desteğiyle, Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelere ilk hava ve füze saldırılarını düzenleyerek saldırılara karşı müdahalelerini gece boyunca hızlandırdı.

Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve Almanya Kızıldeniz saldırılarına hedefli bir yanıt olarak operasyonu destekledi. Belçika Dışişleri Bakanı da ülkesinin Batılı müttefikleriyle birlikte “bölgede deniz güvenliğini yeniden tesis etmek” için çalıştığını doğruladı.

Birleşik Krallık da uluslararası hukuk uyarınca müdahalesine izin verildiğini iddia eden yasal bir belge yayınladı.

Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre NATO sözcüsü Dylan White cuma günü  ABD öncülüğünde Yemen’e yapılan saldırıların “savunma amaçlı” olduğunu söyledi.

White “Bu saldırılar savunma amaçlıdır ve dünyanın en hayati su yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü korumak için tasarlanmıştır. Husi saldırıları sona ermelidir,” ifadelerini kullandı.

Aralarında Türkiye ve Rusya’nın da bulunduğu diğer devletler hava saldırılarını orantısız güç kullanımı olarak eleştirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD ve İngiltere’yi Kızıldeniz’i “kan gölüne” çevirmekle suçladı.

Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi kimdir?

Husi taraftarları Abdülmelik El Husi'nin posterini taşıyor

İran destekli grup, İsrail Gazze’ye yönelik bombardımanını durdurana kadar küresel denizcilik ticareti üzerindeki baskıyı sürdürmekte kararlı

Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıları sonrası Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının hedefi olan Yemen’deki Husilerin ‘esrarengiz lideri’ Abdülmelik el-Husi, ayağı çarıklı milislerden dünya güçlerine meydan okuyan bir örgüt ortaya çıkardı.

Suudi Arabistan’ın desteklediği güçlere karşı verdiği savaşta imkansız gibi görüneni başararak Yemen’in çoğunu kontrolü altına alan Husilerin, ticaret gemilerini hedef alması nedeniyle çok sayıda gemicilik şirketi operasyonlarını askıya aldı. 

Birçok kargo şirketi de Süveyş Kanalı yerine Afrika çevresini dolanarak daha uzun bir rotayı tercih etti.

İran destekli grup, İsrail Gazze’ye yönelik bombardımanını durdurana kadar küresel denizcilik ticareti üzerindeki baskıyı sürdürmekte kararlı görünüyor.

Husiler, Kızıldeniz gemilerine yapılan saldırılara misilleme olarak ABD ve İngiliz savaş uçakları, gemileri ve denizaltılarının bir gecede Yemen’i vurmasına karşılık vereceklerini söyledi.

Bazı analistler Gazze’deki savaşın daha geniş bir bölgeye yayılması halinde Husilerin, Yemen’de elde ettiği kazanımların önemli bir kısmını kaybedebileceğini düşünüyor.

Reuters’e konuşan Royal United Services Enstitüsü Ortadoğu Araştırmacısı Tobias Borck “Son sekiz yılda hayatta kalmayı başardılar, güçlerini genişlettiler, ancak şimdi dünyanın en güçlü ordusunun hava saldırılarına davetiye çıkarıyorlar,” ifadelerini kullandı.

Abdülmelik el-Husi kimdir?

Husi hareketinin başına geçmeden önce sert bir muharebe komutanı olarak ün kazanan El-Husi, 2015’ten bu yana herhangi bir askeri tecrübesi olmayan militanlarla birlikte Suudi liderliğindeki askeri koalisyona karşı verdiği savaşta on binlerce kişinin ölümüne, Yemen ekonomisinin harap olmasına ve milyonlarca kişinin kıtlık çekmesine yol açtı.

40’lı yaşlarındaki Husi’nin yönetimindeki grup, on binlerce savaşçının yanı sıra silahlı insansız hava araçları ve balistik füzelerden oluşan devasa bir cephaneliğe sahip oldu. 

Kendi topraklarında yıllarca süren bombalamalara rağmen bunları stratejik Suudi altyapısına saldırmak için kullandı.

Ocak 2022’de Husiler, ABD’nin bir diğer önemli müttefiki olan ve Körfez bölgesinin turizm ve ticaret merkezi Birleşik Arap Emirlikleri’ne füze saldırısı düzenleyerek çıtayı yükseltti.

HIS Markit Orta Doğu ve Kuzey Afrika Baş Analisti Ludovico Carlino, “El-Husi, çoğunlukla gerilla taktikleriyle savaşan kırsal milisleri bölgenin en dirençli devlet dışı silahlı gruplarından birine dönüştürmeyi başardı,” ifadelerini kullandı.

2022’de yaptığı bir konuşmada el-Husi, amacının Suudi Arabistan veya Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki herhangi bir hedefi vurabilmek olduğunu söyledi.

Gizemlerle örtülü

El-Husi, bir yerde nadiren uzun süre kalması, medyaya asla konuşmaması ve önceden planlı etkinliklere katılmamaya dikkat etmesiyle tanınıyor.

Konuya yakın bir kaynak, Suudi Arabistan ile İran arasında dolaylı bir çatışma olarak görülen Yemen savaşının başlangıcından bu yana, Husi ile ilgilenen yabancı yetkililerin onunla hiçbir zaman yüz yüze görüşmediğini söyledi.

Toplantı yapmak isteyen birçok kişiden Husilerin kalesi olan Sanaa’ya gitmeleri, burada güvenlik konvoyu eşliğinde güvenli bir yere götürülerek güvenlik kontrolü sonrası El Husi ile sadece ekranda görüşerek konuşabilecekleri bir odaya girmeyi kabul etmeleri istendi.

Husi hareketi, 1962’ye kadar Yemen’de bin yıllık bir krallığı yöneten ancak 1990-2012 yılları arasında Ali Abdullah Salih’in yönetiminde tehdit altında hisseden bir azınlık mezhebi olan Zeydi Şiilerin çıkarlarını için savaşmak üzere kuruldu.

İran’ın, Yemen’in uluslararası alanda tanınan hükümetini 2021’de sürgüne zorlayan Husilere verdiği destek, Tahran’ın Lübnan’daki Hizbullah ile Irak ve Suriye’deki milisleri de içeren bölgesel etki ağını genişletmesine yardımcı oldu.

Yemen uzmanları, Husilerin İran ve Hizbullah’la siyasi yakınlık paylaşmalarına rağmen öncelikle iç gündemlerle hareket ettiklerini söylüyor. Husiler Tahran’ın kuklası olduklarını reddediyor ve yozlaşmış bir sistemle ve bölgesel saldırganlıkla mücadele ettiklerini söylüyor.

İran, Husileri bölgesel “direniş ekseninin” (İran destekli gruplardan oluşan bir grup) parçası olarak tanımlıyor ve hareket, Tahran’ın devrimci ideolojisinin unsurlarını benimsiyor.

Suudi Arabistan ve müttefikleri İran’ı Husileri silahlandırmak ve eğitmekle suçluyor, Tahran ise iddiaları yalanlıyor. Analistler Husilerin Lübnan Hizbullah’ından daha bağımsız olduğunu söylüyor.

Uluslararası Kriz Grubu Kıdemli Analisti Peter Salisbury, “El Husi, İranlılara Hizbullah’tan daha az borçlu. Başka bir deyişle ona x, y ve z yapması söyleniyor, o da bunu yapıyor gibi bir durum yok” dedi.

Yemen siyasetindeki diğer taraflar gibi Husiler de değişen ittifakların olduğu bir ülkede faaliyet gösteriyor.

2017 sonlarında, Suudi liderliğindeki ittifak lehine taraf değiştirmesinin ardından eski başkan Salih’e roketle suikast düzenledi. Ayrıca ülkeyi sıkı bir askeri kontrolle yönetiyorlar.

Carlino “Husiler aynı zamanda her türlü muhalefeti bastıran çok acımasız bir iç istihbarat aygıtına sahip,” dedi.

Önceden kaydedilmiş konuşma ve vaazlarında soyunun Hazreti Muhammed’e dayandığını söyleyen El Husi, hareketinin dini inanışı nedeniyle topyekun kuşatma altında olduğunu ileri sürüyor.

Euronews

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
AB, Kızıldeniz’e savaş gemisi gönderecek. Husilerin lideri Abdülmelik El-Husi…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin