1. Haberler
  2. Cezmi Orkun
  3. SARAYDAN BAKINCA…

SARAYDAN BAKINCA…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Değerli vatandaşlar, bu yazımda başlıktan da görüleceği üzere AKP  

iktidarının uygulamaları sonucu sosyal, siyasal ve ekonomik  

alanlardaki ülkemiz insanlarının içinde bulunduğu acınası duruma  

hangi pencereden bakıldığını irdeleyeceğim. Hangi pencereden  

bakılıyor derseniz, bunlardan biri günümüz AKP iktidarı ve koşulsuz  

destekçilerinin el birliğiyle vatandaşların mutsuzluğunu saray ve eşrafının mutluluğuna taşıma  

gerçeğini perdeleyen saray penceresinden bakış, bir diğeri de mutsuzluk içerisinde mutluluk  

kıvılcımları aramakla uğraşan vatandaş penceresinden bakıştır.  

Umut ve mutluluğun insan hayatındaki önemine bakıldığında, umut kişilerin gelecekte görme ve  

yaşama isteklerini, mutluluk ise insanlarda iç huzur ve memnuniyeti ifade eder. Her ikisi de ruh  

sağlığı açısından insanı hayata bağlayan güçlerdir. Ancak bu güçlerden mahrum bırakılan  

ülkemiz insanlarının büyük bir bölümü antidepresan ilaç bağımlısı olmuş durumunda.  

Barem ve GIA iş birliği ile gerçekleştirilen bir araştırmada elde edilen verilere göre, Türkiye’de  

en mutlu kesimin orta eğitimli kişiler olduğu emekliler, emekçiler, öğrenciler, ev kadınları ve  

işsizler dünyadaki benzerlerine göre çok daha mutsuz olduğu görülmektedir. Yaşam koşullarının  

her geçen yıl ağırlaşması, mutsuz kesim sayısında artışa neden oluyor. Yine, “2023 Dünyanın En  

Mutlu Ülkeleri” raporuna göre; ortalama yaşam süresi, sosyal destek, yoksulluk ve yolsuzluk gibi  

unsurlar temel alınarak, halklarının mutluluk düzeylerine göre sınıflandırmaya tabi tutulan 143  

ülkenin mutluluk seviyesinin sıralandığı listede Türkiye’nin 106. sırada yer aldığı görülüyor  

AKP iktidarı, yoksullaştırdığı halkın bir kısmına yaptığı yardımlarla devlete muhtaç hale  

getirmesindeki önemli neden ki bağımsızlık timsali Cumhuriyetin; umut, rahatlık ve mutluluk  

vereceğinden kuşku ve kaygı duyulması algısını pekiştirmektir. Nasıl mı; Bitlis’te halka  

seslenirken “Eski Türkiye-Yeni Türkiye” kıyaslaması yapan Erdoğan’ın “Yasakların, baskıların, yokluk  

ve yoksullukların olduğu o eski günler artık bir daha gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır” dedi.  

Ancak istatistikler onunla aynı fikirde değil. Açlık sınırının 21 bin, yoksulluk sınırının 62 bin lira  

olduğu günümüzde, TÜİK tarafından açıklanan verilere göre;  

17 milyon kişi sosyal yardım alıyor,  

3 milyon 689 bin kişi elektrik desteği alıyor, kayıp-kaçak elektrik bedelleri ise her bir vatandaşın  

sırtına yükleniyor. Vatandaş kullanmadığı elektriğin bedelini ödüyor.  

612 bin hane doğalgaz desteği alıyor,  

5.5 milyon çocuk yardıma muhtaç, 4 çocuktan biri okula aç gidiyor,  

Tarım bakanı saray penceresinden baktığından olsa icralarla boğuşan Çiftçilerimizi görmüyor,  

çöken tarımı görmek istemiyor.  

Emeklilerimiz unutulmuş, terkedilmiş bir konumda sürünüyor,  

Vatandaşlar çıkma sebze topluyor,  

Milyonlarca sığınmacı el üstünde tutulurken, milletimiz ayaklar altında eziliyor,  

Ayrıca, yasakların her alanda acımasızca uygulandığı, konuşmanın dahi suç sayıldığı örnekleri  

Erdoğan’ı, kalktığını söylediği yasaklar-yokluk ve yoksulluk konusunda da yalanlıyor. İktidar  

mensupları saray penceresinden bakınca ortalık güllük gülistanlık, vatandaş penceresinden  

baksaydı yaşanan durumun TÜİK verilerinin çok çok üzerinde vahim olduğunu görürdü elbette.  

Bizler DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak; birilerinin saray penceresinden bakarken,  

vatandaşların acılarını, dertlerini görmemelerinden rahatsızız! potansiyelleri görmezden gelinen  

gençlerin ülkeyi terk etmelerinden rahatsızız! Sokaklarda açlık ve sefaletle boğuşan insanların  

bulunmasından rahatsızız! Bu gerçeklerin perdelenmesinden dolayı rahatsızız! Gelecek  

umutlarını yitiren insanların olmasından rahatsızız! Toplumun huzursuz olmasından rahatsızız!DOĞRU PARTİ, milletimizin 30.Ağustos ZAFER BAYRAMI’NIN 102. yılını kutlluyor ve diyor ki; Bizler  

yaşadıkça her birimiz siyasetimizin temeli olan Atatürk’ün ilke ve devrimleri doğrultusunda  

kanımızın son damlasına ve son nefesimize kadar tüm gücümüzü, motivasyonumuzu, azmimizi  

rahatsız olduğumuz, çağdaşlıktan uzak mevcut anlayışı değiştirmek için kullanmaya yemin ettik!  

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ.  

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ve SÖZÜNDEN DÖNMEYENE.  

30.Ağustos.2024  

Selam ve saygılarımla 

Cezmi Orkun  

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı  

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı) 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
SARAYDAN BAKINCA…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Bizi Takip Edin