AKP’nin ortağı ve Hizbullah Terör Örgütünün siyasi kanadı olan HÜDA-PAR adlı parti Batman’da, Gazze’ye Destek mitingi yaptı.
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu kürsüye, Hamas’ın silahlı kanadı
“Kassam Tugayları” üniformasını giymiş, hücum ve canlı bomba yelekleri üzerlerinde, yüzleri maskeli bir grupla çıktı!
Ayrıca, aralarında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve “Terör Örgütü Yöneticisi” olarak mahkum edilmiş Hizbullah Terör Örgütünün yöneticisi Enver Kılıçarslan’ın da bulunduğu kişiler vardı.
Hüda-Par’ın bu hareketi, T.C Devletine-Anayasaya-Siyasi Partiler Kanununa baş kaldırmadır.
2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanununun 94’ncü maddesi şudur;
“Siyasi Partiler, üyeleri ve personeli için ÜNİFORMA, üniforma niteliğinde kıyafet veya kol bağı ve benzeri alametler ihdas edemez ve bunları kullandıramazlar!”
Bu kanun maddesinden, Hüda-Par yetkililerinin bilgisi olmaması mümkün mü?
Mitingin yapıldığı İl C. Savcısının, İl Vali’sinin yasadan bilgisi olmaması olası mı?
Peki, en birincil görevi “Siyasi Partilerin faaliyetlerinin Anayasaya ve Yasalara uygun olup olmadığını denetlemek olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kış uykusunda mı?
Özellikle, T.C Devleti yetkili makamları tarafından “Terör Örgütü” olarak kabul ve ilan edilen, Türk Milletinin İl Emniyet Müdürü ile 5 Polis evladımızı katleden, insanlarımızı “Domuz Bağı” denen vahşetle öldüren Hizbullah Terör Örgütünün siyasi kanadını takip etmek, MİT ve Türk Güvenlik kurumlarının görev alanı
içinde değil mi?
CB Erdoğan ile ortak olmak; Hüda-Par denen partiye Anayasa ve yasalara uymamak hakkı mı verir?
Hizbullah’ı hem “Terör Örgütü” ilan etmek, hem de bu örgütün siyasi kanadını desteklemek ve ortağı partinin HAMAS’ın “Kassam Tugayları” militanlarının üniformaları ile yapılan mitinge izin verip devlet organlarıyla desteklemek sadece AKP ahlakına yakışır!
Yarın, HEDEP Mitinginde PKK katillerinin üniformalı katılımlarını görecek miyiz?
Ya da her tarikat ve cemaat, kendi üniformaları ile mitinglere katılırsa, ne olacak?
CB Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatının Gazze Katliamı için yaptığı zirve toplantısına katıldı.
Zirve’de, Birleşik Arap Emirlikleri-Suudi Arabistan-Fas-Bahreyn, “İsrail’e ambargo” uygulanması teklifini reddetti. Diğerlerinin tamamı çekimser kaldı.
Yani, “İsrail’e Ambargo” uygulanması teklifini bir tek Arap ülkesi bile desteklemedi!
Yayınlanan bildirinin 27’nci maddesi; “Filistin Halkını temsil etmek görevi sadece FKÖ’ ye aittir.” (Yani, Filistin Kurtuluş Örgütü yetkili, Hamas yetkili değil!)
Erdoğan bu bildiriye imza koydu. Ama dönüş yolunda, attığı imzanın aksine HAMAS Terör örgütü değildir, dedi.
Aziz Türk Milleti;
CB Erdoğan, yönetme yeteneğini tamamen kaybetmiş durumdadır.
Gerek ruh-akıl sağlığı, gerek vücut sağlığı, Türkiye gibi bir cihan devletini yönetmeye uygun değildir.
CB Erdoğan’ın, yönetmek için görevde kaldığı her an Türk Devletinin,
Türk Milletinin zararınadır.
Türk Milleti, bu sapkın yönetimden ancak, kendi kaderine el koymasıyla kurtulabilir!
Anayasamızın bize verdiği “Direnme Hakkımızı” “Yeni Sivil Anayasa” (!) denilen Laik Cumhuriyeti yok etme tuzağı TBMM’ye geldiği an, tüm vatan sathında “Sürekli Eylemlere” başlayacağız.
Herkes hazırlığını yapsın. Ya direnip Türk Milleti olarak kazanacağız, ya da bugünkü gibi susup, ümmet çukurunda boğulayacağız…
Sağlık ve başarı dileklerimle
14 Kasım 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
Yorumlar kapalı.