Hacım, senin hırsızlık yapmayacağını, yapanı “Bu Hırsız Bizden” deyip korumayacağını, kulağından tuttuğun gibi bağımsız-tarafsız yargıya teslim edeceğini, Diyanet İşleri Başkanı-Cübbeli Ahmet Hoca- AB Liderleri-Patrik Bartholomeos-Netanyahu-Bebek Katili Öcalan-Türk Askerlerini canlı-canlı yakan Colani-Hastanede yatan S.S. Önder, Putin ve Sarıkafa Trump bile biliyor, DOĞRU Parti olarak bizler de biliyoruz!
Fakat Değerli Hacım son günlerde öyle çirkin iddialar duyuyoruz ki, insan ister istemez etrafınızın hırsızlarla çevrildiğini düşünüyor.
Lütfen çevrene dikkat et. Allah esirgesin bu kötü laflar sana da bulaşırsa ne Hacılık kalır, ne dürüstlük. Sokağa çıkacak yüzümüz kalmaz, kahroluruz!
Bak Kıymetli Hacım;
Dostum dediğin Sarıkafa Trump’a dikkat et! Bence senin kuyunu o kazıyor.
ABD Temsilciler Meclisinin sözde iddiasına göre, senin Türkiye dışında malların-paraların varmış diye komisyon kurma kararı almıştı ya!
Sen de beni dinlemeyip, efendiliğinden suskun kalmıştın! Bu çakallar sırf seni suçlayabilmek için, dışarda mal alıp, senin üstüne kayıt yapabilirler!
Şu iki konuda sessiz kalmamanı ve dünyaya “Eyy Dünya, ispat etmezseniz namertsiniz” diye haykırmanı bekliyoruz…
Senin “Yolsuzluk Yaptı” diye Silivri’ye kapattırdığın İmamoğlu var ya, işte o BELGELERİ DE göstererek, 19 ay boyunca yüzlerce otonun CB Ailesi için (İBB’de AKP döneminde) tahsis edildiğini iddia etti!
Bizler tabii ki inanmadık. Senin aile fertlerinden birinin, rahatça alışveriş yapmak için Avrupa’da mağaza kapattığını biliyoruz! Çocuklarının onlarca gemicikleri olduğunu da biliyoruz. Böylesine varlıklı bir aile neden Belediyenin kokmuş araçlarını kullanmaya tenezzül etsin?
Tam bir İFTİRA Hacım. Allah seni iftiranın kurusundan da yaşından da korusun!
Bir de KIBRIS TÜRK DEVLETİNDE, Kadın mı-Kız mı bilmediğimiz bir Gazeteci çok büyük bir fırtına kopartmaya çalışıyor.
Eski MİT’Çİ yeni Dışişleri Bakanı ve oğlu, senin yıllardır gizli kasan olduğunu söyleyen sahte diplomalı Maksut Serim ve Büyükelçi olan Oğlu, Cumhurbaşkanı eski Yardımcısı Fuat Oktay ve kardeşi, İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu, Sözcünüz Gey Bar müdavimlerinden Adanalı Ömer Çelik ve yakınları, 15 Temmuz’da otoyol tünelinde saklanan Eski Başbakanınız 1000 Ali ve Oğlu, sözde UYUŞTURUCU ve KAÇAK BAHİS işlerine karışmışlar ve milyarlarca ABD Dolarını iç etmişler!
Ve maalesef bunun belgeleri de CIA-MOSSAD-Laleci Hollanda İstihbarat Kuruluşunun eline geçmiş, diye sana çamur atmaya çalışıyorlar.
Tüm bu iftiralara karşı sessiz kalınırsa, hem bizleri üzersiniz, hem de inanılırlığınızı kaybedersiniz.
Yanıt verip doğruyu gösterin ve heybede dediğiniz turpun büyüğünü çıkartıp, kafalarına-kafalarına vurun!
Çevrenizdekilerin sizi karalamaya, İbrahim Milletinin-İslam Milletinin aklını karıştırmaya ne hakları var?
Tekrar söylüyorum; Derhal olaya müdahale edip, açıklama yapın. En azından evde tutmakta zorlandığınız %50 için bunu yapmalısınız.
Beni yine dinlemeyip, suskun kalırsanız, bunun bir adım sonrası, Bahisçi ve kaçakçı Falyalı’yı sizin ekibin veya Dışişleri Bakanınızın öldürttüğünüz İFTİRASINI önünüzde bulursunuz…
“Her işi zamanında gecikmeden yapın”, derdi Fesli Şarlatan, unuttunuz mu?
Anadolu’dan bir deyişi de “Tımarhanede Bu Hafta” programının yayıncısı Sayın ŞULE AYDIN’DAN bir armağan olarak kabul edin, lütfen!
Eğer geç kalırsanız “Düğün bittikten sonra, sür kınayı çüküne” derler!
Sağlık ve başarı dileklerimle
21 Nisan 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
SARAY ADABI
Bir baba oğluna niçin “Devlet” adını koyar, hiç düşündünüz mü?
Oğlunun, “Devlet” gibi, itibarlı-koruyucu-güçlü olmasını istediğinden olabilir mi? CHP’li olan Salih Bahçeli herhalde bu sebepten oğlunun adını “Devlet” koymuştur!
Fakat kimse Salih Bey gibi düşünmemiş ki, Türkiye’de adı Devlet soyadı Bahçeli olan başka bir kişi bile yok! 80 milyonda bir tane yani!
MHP’lilerin “Devletin Başına Devlet Gelecek” diye bağırdıkları, Devlet Bey hiçbir zaman devletin başına gelemeyeceğini anlayınca, tüm geçmişini, tüm söylediklerini yalayıp yuttu ve sonunda Sarayın yolunu tuttu! Erdoğan’ın Fethullah Hoca ile aynı olan menziline o da varır mı, beraberce göreceğiz…
Bize düşen, ömrü boyunca yalnız yaşamaya alışmış Saray Acemisi Bahçeliye, Saray Adabını anlatmak ve ona yardımcı olmaktır.
Hadi başlayalım bakalım, sonu nereye varacak;
Sayın Bahçeli;
Öncelikle ve ivedilikle Erdoğan’ın sizin için söylediği “Hırsız-PKK destekçisi-şeytan-ruhsuz-vampir-müfteri” gibi hakaretleri lütfen unutun ve Reisi gördüğünüz her yerde ayağa kalkıp, başınızı öne eğin.
Kendileri yeryüzünde Allah’ın elçisi Padişahlar gibi olduğu için doğrudan yüzüne bakılmaz, taş olursunuz!
Yapınız ve tercihiniz gereği sizin harem ile bir ilişkiniz olmayacağı için, size bu yönde bir nasihate gerek yok!
Saray entrikalarından uzak durun. Aynen “Dilsiz Kalfa” gibi gerekirse hiç konuşmayın. Sallayın başınızı, alın maaşınızı, sürün sefanızı!
Mesela, Erdoğan’ın kıymetlisi Yasin Aktay yine “Türk ırkı diye bir ırk yoktur” derse, sakın itiraz etmeyin. Haklısın kardeş havasında selam verip geçin…
“Lâiklik yeni Anayasada olmamalıdır” diyen HÜDA PAR adlı Hizbullah’ın partisinin Başkanı ile arada bir kahve içip dostluğunuzu arttırın. Gördüğünüz yerde kolunu havaya kaldırın.
“Yıllarca Kürt olduğumu dile getiremedim, Habur’u görünce Reis gibi hislenip, göğsümü gere-gere ben de Kürdüm” diyen saatçi Zafer Çağlayan’ı görünce “Haklısınız, ben de Siverekli olduğumu söyleyemedim” diye saatçıya moral verin.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne “Kürdistan” diyen Mehdi Eker’i “Hay ağzını öpeyim” diye kutlayın!
Sakın ola ki anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez diye ısrarcı olmayın. Dünya dönüyor, siz de dönüverin!
Reis Başkan olduğuna göre, PKK ile Oslo’da, İmralı’da ve Kandil’de yapılacak görüşmelere siz katılın. Hakan kardeşinizi de yanınıza aldınız mı, tamamdır, hiçbir çıyan size dokunamaz.
Ülkenin tüm sınır kapılarını Habur’a benzetiniz. Askerimizi-Polisimizi-insanlarımızı öldüren PKK’lılar yine davul-zurna eşliğinde gelsinler. Silahlarını bırakmasalar da beraberce kardeşlik şarkıları söyleyip, Cudi’de pikniğe çıkın. Fakat kendinizi kollamayı ihmal etmeyin.
Duşakabinoğulları, Bornozoğullarından sonra siz de “Püskevitoğulları” güçlerini Sarayın Hassa askerleri arasına sokun!
Sayın Bahçeli;
Siz siz olun sakın Pensilvanya’ya gitmeyin çünkü Hocaefendiniz atta gitti. Bu yaştan sonra “Suat Kılıç” muamelesi görüp, Reisten dayak yemek size çok ağır gelir! Ama illâ bir yere gideceğim diyorsanız
Reza Zarraf’ı ziyarete gidin. Hayırsever çocuğun hayrından siz de yararlanın…
Gün akşam olmak üzere be Devletlim! Dün doğduk, yarın öleceğiz! Haysiyetmiş, onurmuş, vatanmış, sözünün eri olmakmış, dürüstlükmüş boş ver gitsin. Bunlar karın doyuruyor mu?
Münker ve Nekir soracak; “Ya Devlet, İbnü’l Samiye!”
Eee, sen onlara anlatırsın gari! Bizden uzak ol, cehenneme direk ol…
Sağlık ve başarı dileklerimle
20 Nisan 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
SAĞIR PAŞA
Üçü de genç sessiz sakin birer ergin idiler. Çekingen bir yapıları vardı. Fazla konuşmaz, yüksek sesle kahkaha atmazlardı! Çünkü günah olduğu söylenmişti onlara!
Hulusivil’in en samimi arkadaşları Tornacı Hamdi Ustanın oğlu Sakallı Abdullah ile Kokucu Muzaffer’in oğlu Fehmi idi!
Üç arkadaş, bir akşam 2,5 liraya en ucuzundan “Köpek öldüren” diye bilinen Dimitrokopulo adlı şaraptan büyük şişe alarak, Erciyes Dağı eteklerine gittiler ve demlenmeye başladılar.
Gençlik işte hem içtiler hem de sohbete daldılar. Birden öyle bir patlama oldu ki, sanki yer yerinden oynadı! Korkudan üçünün de altları ıslandı.
Durum sonradan anlaşıldı, oturdukları yer Ramazan topu atılan tepenin altıydı!
30 Ağustos sebebiyle, fener alayı geçerken görevliler top atışı yapıyorlardı!
İşte onun ve sakallı Apo’nun birer kulağı o akşam gitmişti, kaput yani!
Askeri Okula torpille girebilmişti!
O günden beri üç arkadaş arasında onun adı “Sağır Paşa” kalmıştı…
(Bu anlatılanların Exeter Üniversitesi yatakhanesi ile bir ilgisi yoktur. Gerçekte hiç kimse ile ilgisi yoktur. Olay tek adam rejiminin yaşandığı ve herkesin trene bakar gibi seyrettiği bir güzel ülkede yaşanmıştır. Yazı esnasında hiçbir canlıya zarar verilmemiştir!)
Kozmik Odada saklanan bu tarihi gerçeği, bazı kendini bilmezlerin Hulusivil Paşaya “Ne biçim Paşasın? Darbe girişimi oluyor, yaverin işin içinde, darbeciler dibinde sen duymuyorsun, yoksa sağır mısın” diye yüklenmeleri üzerine yazıyorum!
Yazık adama yahu! İnsana bu kadar yüklenilmez ki! Paşa gerçekten sağırdır.
Değil karargahında yapılan darbeyi duymak, makam odasında bomba patlasa duyamaz garibim! Kötü niyet yok yani!
Bak Cankuş Paşacığım!
İyisi mi sen bu işi bırak. Yoksa çok üzüleceksin. Hem sana yeni bir iş buldum!
Ankara’yı parsel-parsel FETÖ’ne satan kapkara saçlı 77 yaşında Melih Gökçek var ya, hah sen onun yanına Zabıta Müdürü ol.
Büyük Atatürk’ün giydiği üniforma sana çok bol geldi be Paşacığım.
Ne sen üzül ne de bizi üz! Rabbim ve milletim beni affetsin de ve atla Gökçek’in yanına kurtar kendini! Para kimdeymiş o zaman bana hak verirsin. Kulağına günde 3 defa da ikişer damla Güvey Otu damlası damlat, sağırlığa birebirdir…
DAMAT VAR GÜVEY VAR!
Genel Yayın Yönetmenleri eskiden terör örgütlerinin hedefi olurlardı!
Rahmetli Abdi İpekçi ve rahmetli Çetin Emeç gibi değerlerimizi terör belası aldı gitti bizlerden.
Genel Yayın Yönetmenliği, Fikret Bila ile Erdal Şafak’a kalınca bu işi damat mı, güvey mi olduğu belli olmayan “el çocukları” yapmaya başladı!
Allah, her kız babasına “Damat şansı” versin der Halkın Filozofu Bergamus!
Damat iyi biri çıkarsa, hiç zahmetsiz bir de erkek evlat sahibi olursun.
Ama bir de kötü çıkarsa! Hem kızından olursun hem de canından olabilirsin!
Bu yüzden kızını evlendirecek babalar, uzak görüşlü ve vizyon sahibi olmalıdır…
Ebru Gündeş bildiğiniz gibi Rıza Zarraf ile bir aşk izdivacı yaptı.
Babası Remzi Gündeş’e bir ev hediye etmek istedi, Rıza’da para b.k gibi idi!
Uzak görüşlü, vizyon sahibi Remzi Bey “Ben Gazi çocuğuyum. Bugüne kadar şerefimle yaşadım. Kaynağı belli olmayan para ile alınan evi kabul etmem” dedi evi reddetti ve damadı gibi cezaevine girmekten kurtuldu!
Yasin El Kadı’ya kızını verip, adamın 8 kadın ile evli olduğunu öğrenen şaşkın babalar gibi olmamak gerek!
Bu arada sosyal medyada binlerce “Damat Geyiği” var. Bazılarını sunalım;
-Come on Beraat, You can do it. Save us! (Amerika’dan geldi!)*
-Damadı tarafından öldürülenler “Aile Şehidi” kabul edilip, kalanlara maaş bağlansın!
-Damadın zeki, çevik ve psikopat olanı tercih edilmemelidir!
Yazıyı bağlarken, Saraydan yukarıdaki İngilizce cümlenin tercümesi geldi!
Yayınlıyor ve bu cümleyi göndereni en kalbi duygularımla kınıyorum.
*(Haydi Beraat, Sen de yapabilirsin. Kurtar bizi!)
Sağlık ve başarılar dilerim.
18 Nisan 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
