Bu yazıyı özellikle CHP’nin Atatürkçü tabanının ve Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının dikkatle okumalarını isterim.
Elbette takdir kendilerinindir.
Fakat toplumun bu iki kesimi, siyaseten bu günkü gibi davranmaya devam ederlerse, onların ve Türk Milletinin geleceği tam bir felaket olacak…
CHP Tabanının Atatürkçü kesimi;
-Hem CHP’yi Atatürk kurdu deyip, hem de Atatürk’ün ilkelerine AYKIRI konuşan ve uygulayacağını söyleyen Genel Merkez Yöneticileriniz, kesinlikle ATATÜRKÇÜ değildir.
-Hem Atatürkçüyüz deyip, hem ULUS DEVLETE ve ÜNİTER YAPIYA karşı çıkan Yöneticileriniz ATATÜRKÇÜ değildir.
-Hem Atatürkçüyüz deyip, hem Atatürk’ün yargılattığı ve Kurtuluş Savaşımızda İngiliz ve Rus casusluğu yaptıkları, işgalcilerden madalya aldıkları, MAHKEME kararıyla karar altına alınmış hainlere, Seyit Rıza-Şeyh Sait’e SAYGI DUYUYORUM diyen Yöneticileriniz asla ATATÜRKÇÜ değildir.
-Eşit Vatandaşlık-Arapça ve Kürtçenin eğitim dili olması, AB Yerel Yönetimler Şartı gibi, ülkemizi EYALETLERE AYIRACAK ve BÖLÜNMEYE yol açacak uygulamaları, Kurultayınızda açıklayan yöneticileriniz, kesinlikle ATATÜRK’ÇÜ değildir.
BU ŞARTLAR, TÜM PKK K0NGRELERİNDE KARAR ALTINA ALINAN, ÖCALAN DENEN BEBEK KATİLİNİN TALEPLERİDİR…
Kürt Kökenli, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları;
Bizler, bu Vatanın kurtuluşu, kuruluşu için can vermiş kardeşlerin çocuklarıyız, torunlarıyız. Emperyal Devletlerin yani Küresel Çetenin taşeronu olmayı kabullenen PKK ve türevlerinin elemanları değiliz, olamayız.
Sorunlarımız yok mu? Var elbette!
Feodal Yapıdan ve Demokrasi eksikliğinden kaynaklanan sorunlarımızı beraberce çözeceğiz. Çözüm için demokrasi dışı yollara, silaha vatanımızın bölünmesine yol açacak PKK ve İsrail-ABD dayatmalarına ihtiyacımız yok.
Ne derdimiz varsa, birlikte konuşarak, paylaşarak çözeceğiz. Kendisini, şerefini, vatanını satan, kendileri-çocukları milyarlarca lira ile oynarken, hepimizi açlığa yoksulluğa iten bu sahtekârların bizlere zarardan kötülükten başka verecekleri bir şey yok!
DEM Parti Yönetici ve Milletvekillerine bir bakın!
Çoğu Toprak Ağası, Aşiret Reisi!
Bunların Vatanımız üzerinde bir tane olsun eseri var mı?
Bir Hastane-Sağlık Ocağı-Okul-Fabrika-Çeşme yaptıran var mı?
Bulamazsınız.
PKK denen Narko-Terör Örgütünün, uyuşturucu kaçakçılığı, insan, Kadın, Çocuk kaçakçılığı, Organ Kaçakçılığından edindiği 50 Milyar Dolardan fazla haram paranın nerede olduğunu, PKK’NIN Avrupa ve Kandil Baronlarının krallar gibi yaşadığını bilmiyor musunuz?
54 Bin insanımızın hayatını çalan, çocuklarımızın eğitimi-sağlığı-geleceği için harcamamız gereken 400 Milyar Dolardan fazla parayı, silaha-mermiye harcatan PKK Narko Terör Örgütünün gerçekten silah bırakacağına inanıyor musunuz?
Ölenler hep gariban çocukları değil mi? DEM Partililerin, AKP’lilerin çocuklarının askere gittiklerini, dağa çıktıklarını gördünüz mü?
Bunlar kolejlerde, barlarda, gece kulüplerinde yaşıyorlar.
Veryansın TV‘de Erdem Atay’ın dünkü yazısını okursanız, çok ilginç bir olaya şahit olacaksınız.
Öcalan’a “BABAM”, “Cumhuriyetin ne hayrını gördük” diyen S. S. Önder’in damadının ve kızının onlarca işletmelerinin, yurtdışındaki yatırımlarının listelerini göreceksiniz.
İlerideki günlerde, ATATÜRK DÜŞMANI, ÖCALAN DOSTU bu yamyam takımının yaptıklarını daha çok duyacaksınız…
Herkes yerini, yurdunu, önderini bilirse huzurlu ve bereketli günlere kavuşuruz…
Not; Bu arada Kıbrıs rezaleti, Falyalı-Cemil Önal- Hakan Fidan ve oğlu- Süleyman Soylu-CB Yardımcısı-Binali Yıldırım ve oğlu-Örtülü Ödenek kullanıcısı ve oğlu-Saray Ailesi’nin katıldığı Milyarlarca Dolarlık Hırsızlık-Soygun ve Rüşvet skandalının unutturulmaya çalışıldığını hatırlayın.
Hırsızlık ve zulümle zengin olanın, geleceği berbat olacaktır…
Sağlık ve başarı dileklerimle
07 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
NE KONUŞMADILAR?
Numan Kurtulmuş ve Abdullah Bahçeli TBMM’ye davet ettikleri Öcalan’dan önce, Öcalan’a BABAM diyen S. S. Önder için TBMM’de “Anma Töreni” düzenlediler. TBMM babalarınızın çiftliği mi?
Sizler Türk Milletini yok mu sayıyorsunuz? Yargılanacaksınız…
CB Erdoğan, aylardır ayağa kalkmakta zorlanan Öcalan’ın “Can Dostu” Abdullah Bahçeli’yi Ankara’daki “Saray Yavrusu” evinde Salı günü ziyaret etti ve sonunda kavuştular. Ziyaret, Haram Medyasına göre 40 dakika, sözde muhalif medyaya göre ise tam 35 dakika sürdü!
Birleşme sonrası TRT (Tayyip Radyo Televizyonu) ve AA (Analarının Amcası) tarafından herhangi bir açıklama yapılmadığı için, içerde ne konuşulduğunu bilemiyoruz. Fakat nelerin konuşulmadığını “AÇIK-NET-ÇIPLAK GERÇEK” olarak biliyoruz. Anlatmadan önce, bu kavuşmanın ne zor şartlarda, nasıl büyük bir fedakarlıkla yapıldığını kronometre tutarak aktarmak istiyoruz!
Tablo 1)
Abdullah Bahçeli yüzüklü elinde, taşımakta bile çok zorlandığı tespihi ile (Çakıcı denen Dava Arkadaşının Hediyesidir-Yüzük ise Ş. Atasagun’dan) ortağı CB Erdoğan’ın gelmesini bekliyor.
CB Erdoğan 1378 adet araçlık yer konvoyu ve 7 Helikopterlik hava konvoyu ile gelir ve aracından iner. İkisi arasında 8 metre vardır.
CB Erdoğan bu mesafeyi tam 3 dakikada alır ve iki ortak el sıkışırlar.
Tablo 2)
Bahçe kapısı ile görüşmenin yapılacağı salondaki koltukların arası tam 21 metredir. İki delikanlı bu arayı 7 dakikada kapatıp, kendilerini koltuklara atarlar.
Tablo 3)
Hatır sormak ve hediye olarak, manda yoğurdu-kestane balı-manda sütü takdimi ve karşılık olarak İmralı’dan gönderilen Dağ Kekiği Balının alınması.
Bu sohbet 4 dakika sürer. Bu arada TRT ve AA tarafından fotoğraf çekimi de yapılır. Çekim de 3 dakika sürer.
Görüşmeye başlamak için geçen süre= 17 dakika!
Çıkış için de geçen süre = 17 dakika!
Etti mi 34 dakika!
Görüşmek için kalan süre 1 dakika ile, 6 dakika kadar.
Peki bu uzuuun sürede ne konuşmadılar? Açıklıyoruz;
CB Erdoğan;
Papa da gitti. Ama biz ikimiz taş gibiyiz, taş! Tay-tay yürüyebiliyoruz ama, geç de olsa menzilimize varıyoruz! Bize dokunan yanıyor!
Ortak, senin 3 Milletvekilinin gümrükte yakalanan bavul dolusu ALTIN KAÇAKÇILIĞI olayı kapatıldı mı?
BAHÇELİ;
Aman ortak, bunu konuşmayalım! Şu, KIBRIS’taki “Yasadışı Bahis-Uyuşturucu-Cinayetler” meselesinin aslı nedir?
CB Erdoğan;
Sırası mı? Bunu da konuşmayalım! Şu Sinan Ateş’in eşi CHP’nin her toplantısında önde! Buna ne diyeceksin?
Bahçeli; Bunu da konuşmayalım, tamam mı?
CB Erdoğan;
Ehh bana müsaade! Nasılsa her şey tıkırında gidiyor. Ekonomi şahlanacak,
Terörsüz Türkiye’yi herkese yedireceğiz, yemeyen gargara yapsın, Anayasa değişikliği için DEM’cileri de ekibe aldık. Bundan iyisi Şam’da kayısı!
Bahçeli;
Tamam Ortak! Arayı açmayalım. Mesafeler acıyı azaltmadığı gibi, hasreti de azaltmaz. Ara beni ortak!
Bunlar konuşulmadığı gibi, Cumhuriyetin süratle yıkıma götürüldüğü, Ulus Devletin ve Üniter Yapının çöküşü, ülkedeki fakirlik, toplumun %80’inin yoksulluk sınırının altında kalması, Türkiye’nin, Küresel Çete tarafından bölünmeye götürülmesi gibi gerçek beka sorunları KONUŞULMADI…
Ya sizler?
Sizler, yani Türk Milleti olarak hala konuşmayacak mısınız?
Sağlık ve başarı dileklerimle
08 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
TARİKAT/CEMAAT DEVLETİ Mİ OLDUK HACI?
CB Erdoğan, onu ziyaret eden MENZİL TARİKATI liderlerinden Saki El Hüseyni denen YOBAZA şunları söyledi! (8 Mayıs 2025 tarihli VERYANSIN Haber Sitesinden alınmıştır) “Eğer giderseniz, Fettah ve Mübarek’i de getirirseniz, ÜÇÜNÜZLE birlikte burada (SARAYDA) fotoğraf çekiliriz. DEVLETİN BEKASI için, sizlerin (Üç Yobaz Birader) BİRARADA OLMANIZ gerekir…”
Görevi, “Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Anayasanın UYGULANMASINI, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlar” olan CB Erdoğan, Türk Devletinin BEKASINI (Kalıcılığını), ölen Menzil Tarikatı Liderinin üç Yobaz oğlunun birarada olması şartına bağladı…
Türk Devletinin kalıcılığı ve yaşaması, kaynağı HARAM olan 50 Milyar Dolarlık mirası paylaşamayan ve kazma-kürekle birbirlerini boğazlamaya çalışan üç yobazın birarada olmasına bağlıysa, ülkenin Cumhurbaşkanı böyle görüyorsa, batsın bu devlet, demez misiniz?
TBMM denen oyun alanında (!), AKP-MHP Milletvekilleri birlikte resmen Anayasa’nın ırzına geçtiler!
TBMM Karma Komisyonunda (Anayasa Komisyonu ve Adalet Komisyonunun birlikte toplandığı komisyon) HSK (Hakimler ve Savcılar Kurulu) üye seçimi için toplanırlar. İlk İKİ turda adayların hiçbiri gerekli oyu alamaz. Anayasa Md 159 da bu durumda ne yapılacağı açıkça yazar. İlk iki turda seçilmezse, en çok oyu alanlar arasında kura çekilir ve adaylar belirlenmiş olur.
AKP ve MHP’li Anayasa tecavüzcüleri, Anayasaya aykırı olarak turlara devam ederler ve her zamanki gibi CHP’nin çekilmesiyle, kendi elemanlarını HSK Üyesi Adayı olarak belirlerler. Olan, Türk Milletinin namusu olan, zavallı Anayasa’ya olur…
Bu iki örnek “Anayasa İhlal Suçunun” açıkça ve utanmazca işlenmesi, Türk Devletinin artık bir Anayasal Devlet ve HUKUK DEVLETİ olmadığının ispatıdır. Anayasa İhlal Suçunu işlemenin cezası “Ömür boyu Ağırlaştırılmış hapistir.
Türk Devletini kimlerin bu hale getirdiğini (Ama beceriksizlik ama hainlik) açıkça Türk Milletinin önüne koymazsak, anlatmazsak bizler de bu ağır suçun ortakları oluruz! Darılan darılsın, kırılan kırılsın!
Siyasal İslam’ı yenecek seçmen gücü “Demokratik Merkez Sağ” dadır. Erdoğan’ın planlamasıyla, Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu ikilisi, bu kitleyi paramparça edip, AKP’ye meze yaptılar.
Türk Devletinin başına ilk defa, suç işlemiş, iki kez hapse düşmüş ve mahkum olmuş bir İhvancıyı, bir Siyasal Ümmetçiyi, ABD’nin Ortadoğu Eşbaşkanını getirmekte en büyük suç ve günah, rahmetli Deniz Baykal’ın CHP’sinindir.
İkinci olarak, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, gerek beceriksizlikleri, gerekse siyaset bilmemezlikleri, gerekse dıştan yönlendirilmeyle, Siyasal Ümmetçilerin önünü açtı.
Sanki CHP’de hiç Atatürkçü kalmamış gibi Ekmeleddin İhsanoğlu “CHP Cumhurbaşkanı Adayı” yapıldı ve Erdoğan’ın seçimi kazanması sağlandı. Bu CHP-MHP Ortak ihaneti olarak tarihe geçecektir.
AKP’nin her seçimde “SEÇSİS Seçim Sistemi” aracılığı ile oy aktardığını, YSK’nın YASADIŞI uygulamalara göz yummasını, Mühürsüz zarfların seçim günü saat 16.00 da geçerli sayılmasını, CHP’nin yaklaşık 20 Bin sandığa temsilci koyamamasını, Erdoğan’ın üçüncü kez CB Adayı olmasına itiraz bile etmemesini, “Tarikat ve Cemaatlere, Kaçak Kurslara” açıkça karşı çıkmamasını, “Diyanet Akademisi” denen, İslam’da olmayan Ruhban Sınıfını yaratacak, bu kanaldan Tarikatları devletin tepesine oturtacak laiklik karşıtı bu oylamaya destek ve oy vermesini, Türk Milletine kim açıklayacak?
Gelelim 6’lı ittifak dedikleri, AKP tuzağına!
Akşener’in, Tayyip abisinin elemanı olduğunu, Davutoğlu’nun özellikle Suriye Politikasıyla ve milyonlarca sığınmacıyı ülkemize almasını, Babacan denen kişinin Türk Devletini en yüksek faizle borçlandırmasını, ona bağlı olan Halkbank’ın soyulmasını görmemesini, Demokrat Partinin “Türkiye’ye Said-i Nursi gibi bir lider lazımdır” diyen bir FETÖ’cunun elinde olmasını görmeyip “Bremen Mızıkacıları gibi bit ittifakla seçime gitmeyi Kılıçdaroğlu ve CHP ne zaman Türk Milletine anlatacak?
Türk Milleti son yerel seçimlerde CHP’yi BİRİNCİ Parti yaparak “Bizi AKP’den kurtar” dedi ve CHP’nin boynuna madalya taktı!
Yeni Genel Başkan, yumuşama-normalleşme saçmalığıyla gitti ve madalyayı, CB Erdoğan’ın ayaklarının dibine attı.
Erdoğan ise başta İmamoğlu olmak üzere, CHP’li Belediye Başkanlarını ve yetkililerini Silivri’ye attı!
CHP, şimdi tüm enerjisini ve parasını, tarihi belli olmayan bir seçim ve İmamoğlu’nu çıkarmak için harcamakta. Siz Türkiye’de Hukuk katledilirken sesinizi çıkarmamışsınız, ülkeyi-yargıyı-devlet bürokrasisini- orduyu- polisi faşist bir diktaya teslim etmişsiniz, şimdi debelenip duruyorsunuz!
Not; Yarın, ne durumda olduğumuz ve mutlaka gerçekleştirmemiz gereken birliktelik için neler yapmamız gerektiğini konuşalım…
Sağlık ve başarı dileklerimle
09 Mayıs 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
