Cumartesi günü bir savaş gözlemcisi, çoğunluğu Suriye’nin Alevi azınlığına mensup sivillerden oluşan 600’den fazla kişinin ülkenin güvenlik güçleri ve müttefikleri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), sağlık çalışanlarının yaralılara bakabilmesi ve ölüleri taşıyabilmesi için etkilenen bölgelere “engelsiz erişim” çağrısında bulundu.
Suriye’deki çatışmalarda 600’den fazla kişi öldü, Kızılhaç sağlık çalışanları için ‘güvenli erişim’ çağrısında bulundu.
Cumartesi günü bir savaş gözlemcisi, çoğunluğu Suriye’nin Alevi azınlığına mensup sivillerden oluşan 600’den fazla kişinin ülkenin güvenlik güçleri ve müttefikleri tarafından öldürüldüğünü söyledi. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), sağlık çalışanlarının yaralılara bakabilmesi ve ölüleri taşıyabilmesi için etkilenen bölgelere “engelsiz erişim” çağrısında bulundu.
Güvenlik güçleri ile devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı güçler arasında perşembe günü çatışma çıktı.
Hükümet, Esad güçlerinin kalıntılarından gelen saldırılara yanıt verdiğini ve yaygın şiddetin “bireysel eylemlerden” kaynaklandığını söyledi.
Cuma günü hükümete sadık Sünni Müslüman silahlı adamların Esad’ın azınlık Alevi mezhebinin üyelerine karşı başlattığı intikam cinayetleri, üç ay önce eski hükümetin devrilmesine öncülük eden grup olan Hayat Tahrir el-Şam’ın darbesidir. Onlarca yıldır Aleviler, Esad’ın destek tabanının büyük bir bölümünü oluşturuyordu.
Suriye savaş gözlemcisi Cumartesi günü güvenlik güçlerinin ve müttefik grupların son günlerde 532 Alevi sivili öldürdüğünü ve önceki 428 rakamını yukarı çektiğini söyledi. Toplamda 120 Esad yanlısı savaşçı ve 89 güvenlik gücü mensubu olmak üzere 600’den fazla kişi öldürüldü.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Perşembe günü devrik Devlet Başkanı Beşşar Esad’a bağlı silahlı kişilerle güvenlik güçleri arasında çıkan ölümcül çatışmalardan bu yana “güvenlik güçleri ve müttefik grupların eliyle Suriye’nin kıyı bölgelerinde ve Lazkiye dağlarında 532 Alevi sivilin öldürüldüğünü” bildirdi.
Alevi köy ve kasabalarının sakinleri, silahlı kişilerin Alevileri, çoğunluğu erkek, sokaklarda veya evlerinin kapılarında vurarak gerçekleştirdiği cinayetler hakkında The Associated Press’e konuştu. Suriye’nin kıyı bölgesinde yaşayan iki sakin, AP’ye, birçok Alevi evinin farklı bölgelerde yağmalandığını ve ardından ateşe verildiğini söyledi.
Cumartesi günü Suriye kıyılarında yaşanan şiddet olayları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni, özellikle Lazkiye ve Tartus vilayetlerinde sağlık ve yardım görevlilerinin etkilenen bölgelere güvenli bir şekilde ulaşmasını talep etmeye yöneltti.
ICRC, X’teki bir gönderide tüm tarafları “sağlık hizmetlerine engelsiz erişim ve tıbbi tesislerin korunmasını sağlamaya” çağırdı. İlk müdahale ekiplerine ve insani yardım çalışanlarına tıbbi yardım sağlamak ve yaralıları ve ölüleri taşımak için güvenli erişim izni verilmelidir.
https://twitter.com/ICRC_sy/status/1898378842747670898
Suriye’de muhalif güçlerin HTŞ militanlarıyla çatışmasında çok sayıda ölü var
Suriye’de iktidardaki Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) yönetimine bağlı militanlar, 5 Mart 2025’te güneydeki Deraa ilindeki Sanamayn’da büyük çaplı bir askeri harekat düzenlediği bildiriliyor. (Fotoğraf: AFP)
Suriye’nin batısında iktidardaki Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) militanları ile silahlı muhalif gruplar arasında çıkan şiddetli çatışmalarda 70’ten fazla kişinin öldüğü, onlarca kişinin de yaralandığı bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Cuma günü X sitesinde yaptığı paylaşımda, HTS militanlarının pusuya düşürülmesinin ardından Suriye kıyılarında can kayıplarının kaydedildiğini belirtti.
İngiltere merkezli Savaş Gözlemevi, Lazkiye İli’ne bağlı sahil kasabası Cebele ve komşu köylerde çıkan çatışmada 48 kişinin öldüğünü bildirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), koordineli saldırıların, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın geçen yıl aralık ayı başında devrilmesinden bu yana Suriye’nin yeni yöneticilerine yönelik en büyük saldırılar olduğunu belirtti.
Alevi ve Şii Müslümanların yaşadığı Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ilinde perşembe günü çıkan çatışmada en az 16 HTŞ militanı öldürüldü.
Bölgede, Rusya’nın işlettiği stratejik bir Suriye üssü olan Hmeimim hava üssü yer alıyor.
Muhalif grupların operasyonu, gözlemcinin daha önce helikopterlerle Beit Ana köyü ve çevresindeki ormanlara hava saldırıları düzenlendiğini ve komşu bir köye de topçu ateşi açıldığını bildirmesinin ardından geldi.
Alevi liderler, helikopter saldırılarının “sivillerin evlerini” hedef aldığını söyleyerek, Facebook’ta yaptıkları açıklamada “barışçıl protestolar” çağrısında bulunmuştu.
HTŞ yetkilileri, Lazkiye, liman kenti Tartus ve batıdaki Humus kentinde gece sokağa çıkma yasağı uyguladı.
Esed döneminde Suriye ordusunda üst düzey görevlerde bulunan Suheyl el-Hasan’ın doğum yeri olan Beyt Ana’da, HTS militanlarının köyde bir kişiyi tutuklamasına halkın engel olması üzerine gerginlik çıktı.
Hasan’ın, Kaplan Kuvvetleri olarak bilinen seçkin bir özel görev birliğine komuta ettiği bildirildi.
HTS Suriye Güçleri Alevilere saldırırken çoğunluğu sivillerden oluşan 1.000’den fazla kişinin öldüğü bildirildi
Hükümet güçlerinin büyük şehirleri kontrol ettiği bildirilirken, Lazkiye dağlarında çatışmalar sürüyorJason Ditz tarafından 8 Mart 2025, 12:35 ET KategorilerHaberlerEtiketlerAleviler , Suriye
Suriye’nin kuzeybatısındaki durum bu hafta sonu da kontrolden çıkmaya devam ediyor. İslamcı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Lazkiye ve Tartus vilayetlerindeki Alevi topraklarına güç gönderiyor, Alevi militanlarla çatışıyor ve sivilleri katlediyor.
Çatışmalar perşembe günü, milislerin Jableh yakınlarındaki HTS tarafından işletilen bir kontrol noktasına organize bir saldırı başlatmasıyla başladı. Hızla tırmandı ve şimdi bildirilen ölüm sayıları çok büyük. Associated Press 600’den fazla kişinin öldüğünü bildirirken , Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) 1.000’den fazla kişinin öldüğüne inanıldığını söylüyor . Şu anda, HTS’ye sadık sadece 120 milis savaşçısı ve 89 hükümet gücü öldürüldüğü doğrulandı, ancak bölge genelinde çatışmalar devam ettikçe bu sayıların da artması bekleniyor.
Ancak ölümlerin çoğunluğu, potansiyel olarak büyük çoğunluğu, Alevi siviller, zira Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı HTS güçleri birçok yerde topluca intikam cinayetleri gerçekleştiriyor. Belgelenen özet infazlarda en az 340 sivilin öldürüldüğü doğrulandı , ancak olaylar devam ettikçe bu sayının artması bekleniyor.
Alevilerin toplu infazlarına ilişkin ilk raporlar Jableh civarında ve al-Mukhtareyah, al-Shir ve al-Haffah köylerindeydi. O zamandan beri HTS birliklerinin Baniyas gibi şehirlerde erkekleri toplayıp onlarca kişiyi öldürdüğüne dair raporlar var. Aleviler dükkanlarından sürükleniyor ve sokaklarda vuruluyor. Ayrıca güvenlik güçlerinin evleri ve işyerlerini yağmaladığı ve yangın çıkardığına dair raporlar da var.
Öldürülen sivillerin çoğunun yetişkin erkekler olduğu düşünülüyor, ancak çok sayıda kadın ve çocuğun idam edildiği doğrulandı. Cuma günü Baniyah’ta 13 kadın ve 5 çocuğun öldürüldüğü bildirilirken, Cumartesi sabahı Hama Valiliği’ne bağlı Tuwaym köyünde gömülenler arasında 4 kadın ve 9 çocuk daha vardı.
Askeri kontrol açısından, HTŞ güçlerinin Tartus, Latakia, Jableh ve Baniyas şehirleri üzerinde etkili bir kontrole sahip olduğu bildiriliyor, ancak bölgede hala bazı çatışmalar devam ediyor. Latakia Valiliği’ndeki dağlarda daha yoğun çatışmalar yaşandığına inanılıyor ve dağlardaki milislerle çatışmak üzere Qardahah kasabasına önemli miktarda HTS gücü gönderildi.
Suriye devlet medyası, Alevi milislerin , HTŞ’nin Aralık ayında devirdiği eski Esad hükümetinin “kalıntıları” olduğu anlatısına sıkı sıkıya yaslandı . Devlet medyasından gelen raporlar da öldürülen sivillerin Esad yanlıları olduğu fikrini öne çıkarıyor.
Milislerin bir kısmı gerçekten de eski Esad dönemi Tümgeneral Suhayl al-Hassan’a sadık olabilir, ancak yüzlerce sivilin sadık olduğu iddiası inandırıcılığı zorluyor. Göstergeler, infazların herhangi bir sadakat testine göre yapılmadığı, bunun yerine Alevilerin yoğun olduğu bölgedeki tüm Alevilerin hedef olduğu yönünde.
HTS hükümeti iktidara geldikten hemen sonra Alevi azınlığa karşı şiddetli baskılar uygulamaya başladı ve her zaman Esad’ın kalıntılarını veya uyuşturucu kaçakçılarını hedef aldığı şeklinde sunuldu. Aleviler aylardır zulümleri konusunda alarm veriyorlar ve Esad ve çevresindeki bazı kişilerin Alevi olmasına rağmen, kuzeybatıdaki sıradan Alevilerin eski rejim altında ülkenin geri kalanı kadar zulüm gördüklerini belirtiyorlar.
Aktif olarak devam eden çatışmalara ve katliamlara ek olarak, bölgedeki çok sayıda yerel halk, Jableh yakınlarındaki Hmeimim hava üssüne sığındıklarını ve bazılarının üssü HTŞ’ye karşı protestolar için bir yer olarak kullandığını bildirdi. Hmeimim, Esad bölgesinden eski bir Rus üssüdür, ancak Rusya, Esad’ın devrilmesinden bu yana buradaki operasyonlarını büyük ölçüde durdurmuştur.
HTŞ hükümeti , Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama vilayetlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etti ve kıyı şeridine insanların girip çıkmasını engellemek için tüm yolların kapatıldığı bildiriliyor.
HTŞ, daha önce Irak’taki El Kaide (AQI) idi, daha sonra Jabhat al-Nusra ve son olarak da Aralık ayında Suriye’nin kontrolünü ele geçirmeden önce HTS olarak yeniden adlandırıldı. Liderleri, daha sonra Ahmed al-Sharaa olarak yeniden adlandırılan Ebu Muhammed el-Colani, şu anda Suriye’nin fiili yöneticisidir ve Alevilerin “çok geç” olmadan teslim olmalarını yüksek sesle talep etmektedir.
Sharaa, güvenlik güçlerine karşı mücadeleyi “affedilmez bir hata” olarak nitelendirdi ve Cuma günü yaptığı konuşmada “devletin elindeki silahları tekeline alma” niyetini yineledi. Suriye’de bir daha asla “düzenlenmemiş” silah olmayacağını söyledi. Bu tutum, kuzeydoğudaki Kürt SDG ile önemli bir gerginliğe yol açtı, ancak şimdi asıl şiddet Alevi ülkesi etrafında yoğunlaşıyor.
Aleviler, 9. yüzyılda İbn Nusayr tarafından Şii geleneğinin bir kolu olarak kuruldu , ancak modern Şii yorumlarından önemli farklılıklara sahiptir. Aleviler, Suriye nüfusunun yaklaşık %10’unu oluşturur ve ezici bir çoğunlukla kuzeybatıda yoğunlaşmıştır.
Alevilerin Şiiliğin bir kolu olarak algılanması onları sıklıkla Sünni İslamcı grupların hedefi haline getirmiştir. HTŞ iktidara geldiğinden beri çok sayıda Alevi ve Şii komşu Lübnan’a kaçtı ve son birkaç gündeki kriz, kaçmaya çalışanların sayısına eklenecek gibi görünüyor.
Uluslararası tepkiler karışık oldu. BM sükunet çağrısında bulundu ve Kızılhaç etkilenen bölgelerde sağlık tesislerine erişimin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı, Kuveyt ve Bahreyn ise HTŞ’ye destek açıklamaları yaptı. Alevi milisleri “kanun kaçağı” olarak kınadı ve onları Suriye devletinin istikrarını tehdit etmekle suçladı.
Haber ajansları
