23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı kutlu olsun! 104 yıl öncesinden günümüze 23 Nisan…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Ülkemizin ve yavru vatan KKTC’nin en önemli millî bayramlarından biri, Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’dır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, meclisin açılış günü
anısına çocuklara hediye olarak verilmiştir. Büyük Millet Meclisinin 1920’de Ankara’da
açılması, Türk milletinin kendi azim ve kararıyla kurduğu yeni devletin tüm dünyaya ilan
edilmesiydi. TBMM, 23 Nisan 1921 tarihindeki meclis oturumunda almış olduğu kararla yeni
devletin ilk bayramı olarak meclisin açılış gününü Millî Bayram ilan etmiş, bu karar, Resmî
Gazetenin 2 Mayıs 1921 tarihli ve 13 sayılı nüshası ile de duyurulmuştur (TBMM/ Zabıt
Ceridesi, 23.4.1921).
23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan ulusal egemenlik ve bağımsızlığı
ifade eden önemli bir gündür. TBMM bugün açılmış ve egemenlik hakkı halkın olmuştur.
Egemenlik yeni kurulan bu meclisle birlikte milletin eline geçmiş ve meclis ülkeyi yönetecek
ve idare edecek hükümeti bu meclisten çıkarmıştır. Ülkeyi işgal eden devletlere karşı millî
orduyu, bu meclisten seçilen hükümet kurmuş ve İstiklal Savaşı’nı yapmıştır. “Egemenlik
kayıtsız, şartsız milletindir” ifadesi bu yıllarda dile getirilmiş olan ve bir taraftan yeni başlatılan
İstiklal Savaşı’nın haklılığını, diğer taraftan da savaş sonrasında tesis edilmesi istenilen yeni
devletin bağımsız, demokratik ve cumhuriyetçi yapısını belirlemiştir. Egemenlik hakkının,
halkı oluşturan çok çeşitli sınıf, grup, menfaat ve çıkar yanlılarının değil tamamıyla millete ait
olacağı bu devlet şeklinde, halk egemenliğini seçeceği mebuslar eliyle “meclis” te kullanacak
ve kendisi için gerekli olan siyaseti uygulayacaktı.
TBMM’nin Açılışı ve Millî Bayramın İlanı
Mustafa Kemal ve arkadaşları, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılışını sağlayarak
hiç zaman kaybetmeden devleti demokratik ve anayasaya dayalı bir zemine oturtmak için
girişilen faaliyetler, meclisin kurulmasından tam dokuz ay sonra, 20 Ocak 1921 tarihinde, ilk
anayasanın kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesinden
önce uygulamaya konulmuş olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olarak kabul edilen
1921 Anayasası’nın birinci maddesinde; hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu,
yönetim usulünün halkın kendi kaderini bizzat ve fiilen yönetmesi esasına dayandığı hükmüne
yer verilmiştir. TBMM’de kürsünün arkasına da “Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir”
yazısının bulunduğu levha asılmıştır (Turhan, 2011, s. 1).
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yönetim yapısı, ulusal egemenliktir. Özgürlüğün,
eşitliğin ve adaletin yegâne kaynağı milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir. Çocuklarımız
milletimizin geleceği ve aydınlık yarınlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yarınları,
yarının büyükleri olan çocukların görüşleri ve çalışma azimleri ile şekillenecektir. Meclisin
toplanması ve kurulması ile millet egemenliği fiilen uygulamaya ve yürürlüğe geçirilmiş, bu
önemli ve anlamlı gün, millet egemenliğini ilelebet muhafaza edecek olan çocuklara Atatürk
tɑrɑfındɑn hediye edilmiştir. Bu bayram tüm dünyada bir başka benzeri olmayan tarzda farklı
iki ayrı özelliği bir arada taşıyan millî bayramdır. Bu iki önemli husus milletimiz ve geleceğimiz
olan çocuklarımızdır (Dünya Bülteni, 2019, s. 1).
1921 tarihinde kabul edilen 23 Nisan Millî Bayramı ile Ankara’da 1922 yılında yapılan
ilk kutlamalardan itibaren çocuklar, ön saflarda bulunmaya başlamıştır. Millet egemenliğine
dayanan devlet şekli olan Cumhuriyet ise 29 Ekim 1923’te ilan edilmiş, Cumhuriyet
yönetiminde egemenlik yetkisinin TBMM’de olduğu, bu yetkinin yürütme organı (Bakanlar
Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı) ve bağımsız yargı aracılığı ile kullanılacağı ortaya konmuştur.
Millî Bayram ile Millî Hâkimiyet Bayramlarının Birleştirilmesi, Himaye-i Etfal
Cemiyetinin Faaliyetleri
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 148
Önemli millî bayramlarımızdan olan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkışı, iki
ayrı resmî bayramın bir araya gelmesiyle olmuştur. Bu farklı bayramlardan birisi 1 Kasım 1922
tarihinde padişahlık ve saltanatın kaldırılması sonrası meclisin tek yasal güç olmasıyla birlikte
ilan edilen Millî Hâkimiyet Bayramı, diğeri de TBMM’nin açılış tarihi olan ve cuma gününe
denk gelen 23 Nisan 1920 tarihinde ilan edilen Millî Bayram’dır. 23 Nisan Millî Bayramı ile 1
Kasım başlangıçta ayrı bayramlar olarak kutlanırken 1935 yılında birleşmişlerdir. 1927 yılında
Atatürk’ün himayesindeki Etfal Cemiyetinin1
23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olması hakkındaki
önerisinin uygun karşılanması ile bu Millî Bayram, 1926-1927’den sonra geleceğimizin
teminatı olan küçüklerin, Çocuk Bayramı olarak anılmaya başlanmış ve bu bayramların 1935
yılında birleştirilmesiyle de 23 Nisan Millî Bayramının adı değiştirilerek Millî Hâkimiyet ve
Çocuk Bayramı olmuştur (Akın, 1997, s. 91-92).
Bayramın tarihinin kavranabilmesi için, bu bayramın adını aldığı, Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı ifadesindeki Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı sözlerinin ayrı ayrı ortaya
konması gerekir. 23 Nisan 1920 tarihi TBMM’nin Ankara’da kurulduğu tarihtir. 13 sayılı 2
Mayıs 1921 tarihli Resmî Gazete’nin “23 Nisan Gününün Millî Bayram Addi Hakkında Kanun”
ile millî bayram ilan edilmiştir (Kanun; TBMM Arşivi/Düstur, yıl 1921, s. 21). Söz konusu
kanunda millî iradenin sembolü, TBMM’nin açılış günü olan 23 Nisan 1920 Cuma gününün
millî bayram olduğunu ifade etmiştir (TBMM/Zabıt Ceridesi. 1921, 29-34). Kanunun
içeriğinden de anlaşılacağı gibi TBMM bu ilkeye dayanmasına rağmen çıkarılan kanunda millî
hâkimiyet ifadesi yer almamıştır. Sonuçta bu daha ileri bir tarihte saltanatın lağvedilmesi ile
ilişkilendirilecektir. Saltanat, 1 Kasım 1922 tarihinde lağvedilince 1 Kasım tarihleri bundan
sonra Millî Hâkimiyet Bayramı olarak ilan edilmiştir (Akın, 1997, s. 92).
1 Kasım 1922, “Millî Hâkimiyet Bayramı” olması nedeniyle 1922 tarihini müteakip
TBMM’nin açılış yıldönümleri, bu bayram olarak da idrak edilmiş, zamanla 1 Kasım günleri
bu özelliğini yitirmiş ve 1935 yılında iki bayram birleştirilerek 23 Nisan Millî Hâkimiyet
Bayramı olmuştur.
“Millî Hâkimiyet” ile “Çocuk Bayramı” ifadelerinin ayrı bir anlam ve önemi vardır.
Çocuk Bayramı, Millî Bayram kavramının haricinde gelişme göstermiştir. Himaye-i Etfal
Cemiyeti, kimsesiz çocuklara hem gelir elde etmek hem de tanıtım amacıyla 23 Nisan 1927
tarihindeki bayram kutlamalarını ilk defa coşkulu bir şekilde kutlamış ve daha sonraki yıllarda
aynı anlayışla kutlanmaya devam edilmiştir. Bu bayramın doğuşunda, Himaye-i Etfal
Cemiyeti’ne gelir temin etme fikri önemli bir rol oynamıştır. Himaye-i Etfal Cemiyeti yetim,
öksüz ve kimsesiz çocuklar için yapılacak çeşitli yardım, bağış ve maddi gelirleri çoğaltmak
maksadıyla 23 Nisan günü ve bu günün haftasında gayret ve çalışmalarını oldukça artırmıştır.
23 Nisan 1923 tarihinde o zamanki adıyla Himaye-i Etfal Cemiyeti adına basılmış posta pulları
konu ile ilgili o döneme ait tarihî belge niteliğindedir. Millî Bayram törenlerinde pulların
satışından elde edilen gelir ile yetim, öksüz ve kimsesiz çocukların ihtiyaçlarının karşılanması
istenmiştir (TBMM/ Zabıt Ceridesi, 1921, s. 29-34).2
Bu maksatla Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin
1
İstanbul’da 6 Mart 1917 tarihinde kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti ve I. Dünya Savaşı ve sonrasında şehit, esir,
kayıp ve çok çeşitli nedenlerle hayatını kaybedenlerin çocukları ile aynı zamanda kimsesiz, yetim ve öksüz
çocuklara önemli yardımlarda bulunmuştu. 30 Haziran 1921 tarihinde, Millî Mücadele döneminde TBMM
üyelerinin gayretiyle, daha önceki savaşlar ile İstiklal Savaşı’nda yetim, öksüz ve kimsesiz çocuklara sahip
çıkılması, barınması, korunması ve yetiştirilmesi amacıyla Ankara’da faaliyetlerine başlayarak devam etmiştir.
2 Himaye-i Etfal Cemiyeti (HEC) Başkanı ve Bolu Mebusu (sonra Kırklareli Milletvekili) Dr. Fuad Umay Bey ve
beş arkadaşı bu amaca yönelik olarak TBMM’ye 4 Şubat 1922 tarihinde yasa teklifi vermiştir. Yasa teklifi, kanun
olarak Meclis Genel Kurulundan geçmemiş ancak Meclis’in onayı ile yazışma kartpostalları ve zarflardan belli bir
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 149
Pulları, Posta ve Telgraf Müdürlüğünce 23 Nisan 1923 tarihinde hazırlanarak satışa
sunulmuştur. 1924 yılında neşredilen gazetelerden Hâkimiyet-i Millîye gazetesinin 23 Nisan
tarihindeki nüshasında “Bugün Yavruların Rozet Bayramıdır” manşetiyle Türk Milleti bu
kuruma yardım, bağış ve hibe gibi yollarla maddi gelir teminine davet edilmiştir. Himaye-i
Etfal Cemiyeti bu kararı halka şöyle duyurmuştur:
“Millet Meclisimizle millî devletimizin Ankara’da ilk teşkil günü olan 23 Nisan Millî Bayramı,
Cemiyetimizce çocuk günü olarak tespit edilmiştir. Bize yeni bir vatan ve yeni bir tarih yaratıp bırakan
mübarek şehitlerle fedakâr gazilerin yavruları fakir ve ıstırabın evlatları ve nihayet alelıtlak bütün muhtacı himaye-i vatan çocukları namına milletin şefkatli ve alicenap hissiyatına müracaat ediyoruz. Kadın,
erkek, genç, ihtiyar hatta vakti ve hali müsait çocuklardan mini mini vatandaşlar için yardım bekliyoruz.
Her sayfası başka bir şan ve başarı ile dalgalanan milletimizin, yarın azami derecede yardımlaşma
göstermekle beraber, çocuk gününün adına yakışır şekilde neşeli ve parlak geçirilmesi için aynı derecede
alaka ve destek göstereceğinden emin olan Himaye-i Etfal Cemiyeti, şimdiden şükranlarını arz eder”
(Tarih ve Toplum Dergisi, 1987, s. 48).
Şekil 1: Hazırlanan Himaye-i Etfal Cemiyetinin Yardım Pulları (Hâkimiyet-i Millîye Gazetesi, 23.5.1924, s.1)3
23 Nisan’ın Çocuk Bayramı Hâline Gelmesi
Himaye-i Etfal Cemiyetinin Ulusal Egemenlik Bayramı vasıtasıyla yardım alma
faaliyetleri, ilk defa 23 Nisan gününün çocuklarla anılmaya başlamasını sağlamıştır
(Hâkimiyeti Millîye, 1923, s. 1). 1922’de Millî Hâkimiyet Bayramı’nın Ankara’da yapılan
kutlamalarında, çocukların ön saflarda görünmesiyle beraber Meclis Başkanı Mustafa Kemal’in
himaye ve yardımlarını arkasına alan Himaye-i Etfal Cemiyeti, 23 Nisan 1923 gününde
çocuklar için yardım almaya ve bağış toplamaya başlamıştır.
Kurtuluş Savaşı’nda ülkenin düşman istilasından kurtarılmasının da tesiriyle Hâkimiyeti Millîye Bayramı, 23 Nisan 1923 yılında daha coşkulu bir şekilde kutlanmıştı. Ankaralıların
neredeyse tamamına yakın kısmı, Meclis bahçesinde ve cadde üzerinde yapılan şenlik ve
törenlere katılmıştı. Bu bayramdaki törenlerde çocuklar ve öğrenciler, resmigeçit yaparak
kutlamalara coşku ve heyecan katmışlardır. Mecliste yapılan bayram merasiminde, Himaye-i
Etfal Cemiyeti’nin kurucularından olan ve başkanlığını yapan Kırklareli Milletvekili Dr. Fuad
Umay’ın da katılması, cemiyete ve çocuklara verilen önemi göstermişti (Hâkimiyeti Millîye,
1923). Cumhurbaşkanının eşi Latife Hanım’ın 23 Nisan 1924 tarihinde icra edilen törenlere,
Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin temsilcisi olarak iştirak etmesi, ilk Cumhurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk’ün de Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni çok desteklemesi ile bu anlamlı güne
ücret alınması ve HEC’e verilmesi Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğüne bildirilmiştir.
3 Cemiyet, Hâkimiyet-i Millîye gazetesinin 1924 yılının 23 Nisan sayısında Bugün “Yavruların Rozet Bayramıdır”
başlığıyla halkı cemiyete, bu yardım pulları ile yardım yapmaya çağırmıştır.
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 150
1925’leri müteakiben “Hâkimiyet-i Millîye Bayramı” adının yanında halkın arasında yaygın bir
ifade olan Çocuk Bayramı adı da sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır (Özçelik, 2011, s. 268-269).
1925 yılının 23 Nisan sayısında çıkan Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde Ahmet Ağaoğlu,
“Fakir Çocukları Unutmayalım” başlıklı yazısında, toplumun gelecek nesle karşı ilgisiz
kalmaması gerektiğini, Avrupa ve Amerika’da bulunan devletlerle birlikte hareket eden yardım
cemiyetlerinin de kimsesiz ve yetim çocuklara sahip çıkmakta olduklarını, bizde bunun benzeri
olan Himaye-i Etfal Cemiyetinin desteklenmesi ve himaye edilmesi gerektiğini, bayram günleri
özellikle bu cemiyetin rozetlerinin göğüslere takılmasını, bunun vatani bir vazife olarak
görülmesini, unutulmaması gereken hususun bu küçük rozetlere verilen her kuruşun yetim,
fakir, kimsesiz, biçare, mahzun vatan evlatlarına sahip çıkılmasına, himaye ve korunmasına sarf
olunacağını ifade etmiş ve Türk milletini bu cemiyete yardıma çağırmıştır (Hâkimiyet-i Millîye,
1924, s. 1).
1925 yılında icra edilen anma etkinlikleri ve törenlerde Çocuk Günü olarak kutlanan,
1926’lardan sonra ise halkın arasında ve günlük hayatta Çocuk Bayramı olarak algılanmaya ve
kabul edilmeye başlanmış olan bu anlamlı gün hakkında “Millî Hâkimiyet Bayramı” yerine
genelde halk arasında “Çocuk Bayramı” terimi de oldukça yaygın bir şekilde ifade edilmeye
başlanmıştır (Hürriyet, 2016, s. 1).
Hâkimiyet-i Millîye gazetesinin 1926 yılının 23 Nisan sayısında, Himaye-i Etfal
Cemiyeti’nin 23 Nisan’ı “Çocuklar Günü” olarak kabul ettiği belirtilmiş, çok çeşitli mesleklere
sahip esnafın bugün elde edecekleri günlük gelir ve hasılatın bir kısmını Himaye-i Etfal
Cemiyeti’ne bağışlayacakları ifade edilmiştir. Böylece Cemiyetin girişimi ile bugünün hem
kimsesiz çocuklara yardım günü hem de çocukların bayram günü olarak anılması, bu yardım
ve dayanışma gününün Çocuk Günü olarak belirlenmesi sağlanmıştır. 1927 yılının anma
gününde, Himaye-i Etfal Cemiyeti yönetim kurulunca alınan karar gereği, Çocuk Günü olarak
adlandırılan bu bayramın, “Çocuk Bayramı” olarak kutlanması önerilmiştir (Akın, 1990, s. 92).
Şekil 2: Atatürk’ün Bayram Hakkında Sözleri (https://www.cnnturk.com/yasam/ataturkun-cocuklarla-ilgilisoyledigi-sozler?page=1)
1927 yılındaki yapılan 23 Nisan törenleri, ilk Cumhurbaşkanı Atatürk’ün himayesinde
çeşitli oyun ve gösterilerle kutlanmıştır. 1927’den önceki 23 Nisan günlerinde çocuklar için
düzenlenen anma etkinlikleri, Çocuk Günü ve Çocuk Bayramı terimleri ile ifade edilse de
“Çocuk Bayramı” olarak adlandırılsa da ilk defa ülke çapında ve geniş anlamda tüm resmî
devlet kurumlarının, okulların katılımı ile Çocuk Bayramı törenleri ve kutlamaları 1927 yılının
23 Nisan gününde uygulanmıştır (Akın, 1997, s. 92).
Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne yapılan yardım ve bağışların, 23 Nisan bayramları ile aynı
günde olması nedeniyle 22 Nisan günü gazete manşetlerinde, “Yarın Hâkimiyet-i Millîye
Bayramıdır” diye halka hatırlatılmış ve kimsesiz çocuklara yardım yapılması talep edilmiştir
(Akşam,1927, s. 1).
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 151
1927 yılında 23 Nisan günü yapılan kutlamalar sırasında Atatürk çocuklara makamına
ait bir arabasını vermiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu, Çocuk Sarayı olarak adlandırılan binada
çocuklara yönelik konser vermiştir. Aynı yıl Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin binası ilk defa
Ankara’da “Çocuk Sarayı” hâline getirilmiş ve icra edilen “Çocuk Balosu’na” davet edilen
İsmet İnönü’nün kendi çocukları da iştirak etmiştir (Tarih ve Toplum Dergisi, 1987, s. 48).
Çocuk Bayramı vasıtasıyla bir yandan kamuoyuna duyurulmak suretiyle çocuklara yardım ve
gelir oluşturma gayesi amaçlanmış diğer yandan da çocuklara hoşça zamanlar ve güzel bir gün
yaşatma amacı hedeflenmişti. Atatürk’ün de iştirak ettiği Evkaf Otelinde o sene geniş anlamda
icra edilen kutlamalar kapsamında “Himaye-i Etfal (Çocuk) Balosu” verilmiş, bu balo, o
zamana kadar yapılan baloların en şahane ve en güzel balosu olmuş ve Himaye-i Etfal
Cemiyetine on bin lira bağış ve gelir toplanmıştı (Türk Çocuğu, 1927).
1928 yılındaki törenler için Cemiyet Başkanı Fuad Bey’in (Akın, 1990) 4
teklifi ve
“Himaye-i Etfal Cemiyeti Yönetim Kurulu” kararı ile geniş içerikli anma etkinliği
düzenlenmiştir (Umay, 1950, s. 34). Gazetelere verilen ilanlar ve yapılan duyurularla halkın
tamamı Himaye-i Etfal Cemiyetince düzenlenecek ve icra edilecek şenliklere, oyunlara ve
gösterilere katılmaya davet edilmiştir. Himaye-i Etfal Cemiyeti ve şubeleri, muhtelif törenler ve
kır gezileri düzenleyerek çocukların eğlenmelerini, hoşça vakit geçirmelerini sağlamıştır.
Törenler esnasında çocuklara çeşitli hediyeler ve oyuncaklar dağıtılmış, tertip edilen Çocuk
Alaylarına kalabalık çocuklu aileler kabul edilmiş, sağlıklı ve eğitimli nesiller yetiştirmek
amacıyla Gürbüz Çocuk (Akın, 1997, s. 92) adında yarışmalar icra edilmiştir.
İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü 1926 yılında Gürbüz Çocuğu yarışmalarında birinci
olmuştur. Bu süreçte çocukların ön saflarda bulunmalarının, ön plana çıkarılmalarının
sebeplerinden birisi de ülke nüfusunun artırılmak istenmesi düşüncesidir. Aslında doğum
sayılarının yükselmiş olmasına rağmen çocuklarda görülen vefat oranları da çok yüksek
düzeyde bulunmakta, bu durum nüfus artışının hızını kesen mühim bir engel oluşturmaktaydı.
Bu gelişmeler ışığında çocuk sağlığı, çocuk gelişimi ve çocukların eğitimi gündemde daha fazla
yer almaya başlamış ve çocuk meselesinin önemi gittikçe artmıştır. Çocuk konularına karşı
artan yoğun ilginin bir sonucu olarak da 1929 yılını takiben bu bayrama olan ilgi de artmıştır
(Akın, 1997, s. 93).
Ülkede, Çocuk Bayramı’nın daha çok genişletilmesi ve çocuk konularına halkın
farkındalığının artırılması maksadıyla Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından 1929 yılının 23 ile 30
Nisan tarihleri arası “Çocuk Haftası” ilan edilmişti. 1929 tarihine kadar yalnız bir gün icra
edilen anma ve törenler, bir haftaya yaygınlaştırılarak çeşitli oyun ve gösterilerle kutlanmıştır.
Millî Bayram günü ise daha önce olduğu gibi 23 Nisan günlerinde kutlanmıştır. 1929 yılında
Çocuk Bayramı Atatürk’ün ve hükümetin de yardımları ile kutlamaların ve etkinliklerin
yapılacağı süre “Çocuk Haftası” adıyla yedi gün olarak belirlenmiş, yapılan kutlama ve
törenlerde Türk Ocaklarına daha fazla görev ve sorumluluk verilmiştir. Maarif Teşkilatının
(Eğitim Bakanlığının) da okullarda öğrenime ara vererek tüm öğrencilerin bayrama katılımını
sağlaması sayesinde Çocuk Bayramı, tüm şehirlerde ve ülkenin her yerinde farklı anma
etkinlikleri ve gösterilerle coşkuyla anılmaya başlanmıştır (Akın, 1997, s. 93).
Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1929 yılının Çocuk Haftasında yaptığı çalışmalar, önceki
23 Nisanlarda olduğu gibi ön saflara çıkarılmış ve gazetelerin manşet haberlerinde, içinde
bulunulan Çocuk Haftasında eğer Himaye-i Etfal Cemiyetine yardım edilecek olunursa vatanın
geleceğine en büyük bir kuvvet verilmiş olunacağını, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin son dört
4
Dr. Fuad Umay, geniş bilgi için bkz: Akın, 1990.
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 152
senede 257.361 çocuğa yardım ettiğini duyurmuştur. Cemiyet bunlara benzer ifadelerle
milletten cemiyete gelir, yardım ve bağış talebinde bulunmuştur (Özçelik, 2011, s. 277).
23 Nisan kutlamaları 1929 yılını müteakip Çocuk Haftası olarak kutlanmaya başlanmış,
çocukların problemlerinin çok fazla miktarda gündeme konulduğu, çocuklara ilgi gösterildiği,
çocuklara yönelik oyun ve gösterilerin yapıldığı ve tüm halkın sevgi ve coşkuyla kutladığı bir
bayram haline dönüştürülmüştür. 1929 yılındaki bayram kutlamalarında Çocuk Balosu, Ankara
Palas binasında Atatürk’ün nezaret, destek ve yardımlarıyla gerçekleştirilmiştir (Akın, 1997, s.
93).
1929 yılı ve müteakip yıllarda bu bayramın halkımız tarafından bir çocuk bayramı
olarak benimsendiği ve kabul edildiği görülmüştür. Çocuk Haftası olarak en geniş ve yaygın
kutlamaların yapıldığı yıl 1929 yılı olmuştur. 24 Nisan 1929 tarihinde gazete haberlerinde,
çocukların dün andıkları bayramlarının büyük bir heyecanla kutlandığı duyurulmuştur.
Gazetelerde yer alan haberler, Çocuk Bayramının nasıl bir heyecan ve coşkuyla anıldığını
göstermiştir. (Cumhuriyet, 1929, s. 1). Başyazar Yunus Nadi Bey (Cumhuriyet gazetesinden)
yazısında, Türk İnkılâp Tarihi’nin en önemli meselesinin çocuk meselesi olduğunu, onların
meselesinin halledildiği gün, Türk tarihine ebediyet verildiği gün olacağını, kendisinin Çocuk
Haftası dolayısıyla Türklüğün geleceğini okuduğunu, çocuklar hakkındaki konuların ve
sorunların Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulamıştır (Cumhuriyet, 1929, s. 1).
Çocuk Haftası ile aslında çocuklarda bulunan sorunların halka yaygınlaştırılarak
duyurulması, benimsetilmesi ve bu suretle halkın çocuk sorunlarına sahip çıkması istenmişti.
Bütün bu faaliyetlere rağmen arzu edilen seviyeye gelinememişti. 1929’da yapılan kutlamalar,
Himaye-i Etfal Cemiyeti ve Türk Ocağı tarafından çok geniş bir katılımla icra edilmiş, müteakip
yıllarda icra edilen anma etkinliklerine ve törenlere ancak birkaç resmî devlet kuruluşu
katılmıştı. Himaye-i Etfal Cemiyetinin başkanlığını yapan Milletvekili (Kırklareli) Fuad Umay
Bey bu nedenle seslerini ülke çapında duyurabilmeleri için 1932 tarihinde TBMM’ye bir yasa
teklifi sunmuş, 20 ile 30 Nisan tarihleri arasında mektup, kartpostal ve telgraflara Himaye-i
Etfal Cemiyetinin Şefkat Pullarının yapıştırılması hakkında yasa teklifi vermiştir. Bu yasa
teklifi Meclis’in onayından geçerek 14 Nisan 1932’de kanun olarak yürürlüğe girmiştir
(TBMM/Zabıt Ceridesi, 1932, s. 24-29).
TBMM’de Çocuk Bayramı hakkında çıkarılan kanun tasarısı şu şekilde yasalaşmıştır
“Çocuk Bayramı münasebeti ile Nisan’ın yirmisinden otuzuna kadar posta müraselatı (mektuplar) ile
telgraflara şefkat pulu yapıştırılması hakkında kanun lahiyası; Madde 1: Posta ve telgraf ücretlerinden
başkaca olarak çocuk bayramı münasebetiyle Nisanın 20’nci gününden 30’uncu günü akşamına kadar
postanelere tevdi olunacak adi mektuplardan bir, taahhütlü ve kıymetli mektuplardan iki, telgraflardan üç
kuruş ve kartlardan yirmi para şefkat ücreti alınır. Madde 2: Şefkat ücretleri için müraselat (mektuplar)
üzerine yapıştırılacak pullar Himaye-i Etfal Cemiyetince tedarik ve PTT idaresine tevdi olunur. Sarf
edilen bu pulların bedeli PTT idaresi tarafından bir ay zarfında cemiyetin merkezi umumisine tediye
edilir. Madde 3: Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Madde 4: Bu kanunun ahkâmını icraya Dâhiliye
vekili memurdur 7.4.1932” (TBMM/Zabıt Ceridesi, 1932, s. 24-29).
Kanunun uygulamaya konulmasından sonra da Himaye-i Etfal Cemiyetinin
öncülüğünde resmi kuruluşlar, halk, okullar, diğer kamu kuruluşları, 23 ile 30 Nisan tarihleri
arasında icra edilen çocuk haftasını kutlamaya ve bu haftanın içinde ve ilk günü olan bayram
gününü de Millî Hâkimiyet Bayramı olarak kutlamayı ve anmayı sürdürmüşlerdir. Bu şekilde
“Millî Hâkimiyet Bayramı” olarak resmen tanımlanan ve halk arasındaki ifadesiyle de Çocuk
Bayramı olarak ifade edilen bayram, müşterek hazırlanan gösterilerle kutlanmaya devam
etmiştir. Bu durum gereği, herhangi bir kanuni düzenlemeye gerek duyulmadan 23 Nisan
tarihleri, uygulamada ve halk arasında yaygın ifadesiyle Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı
hâline gelmişti. Cemiyetin çeşitli basın vasıtaları yoluyla duyurduğu ve ilan ettiği 23 Nisan
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 153
Çocuk Bayramı 1933’ten sonra icra edilen bayramlarda devlet töreni şeklinde kutlanmaya
başlanmıştır (Akın, 1997, s. 93).
1933 yılı kutlamalarında 23 Nisan Çocuk Bayramında yapılan anma etkinlikleri, yeni
bir anlayış ve yaklaşım ile çocukları istikbalde yüklenecekleri görev ve sorumluluklarını yerine
getirebilmelerine imkân sağlayacak, temel hazırlayacak bir program hâline dönüştürülmüştür.
Bayram günü Atatürk, kendisini ziyarete gelen çocukları makamında karşılamış ve kabul etmiş,
bulunduğu makamı çocuklara vererek onlarla sohbet etmiştir. Atatürk’ün çocuklara karşı olan
bu davranışından sonra bu davranışı örnek alan diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları,
bu anlamlı günde çocuklara bulundukları makamlarını vermek suretiyle onlarla aynı sohbeti
yapmışlar, makam koltuklarını 23 Nisan 1933 gününden itibaren çocuklara devretmeye
başlamışlardır. Böylece makam koltuklarının bu anma gününde çocuklara devri, âdet haline
gelmeye başlamış, spor stadyumlarında, spor ve beden eğitimi gösteri ve hareketleri, 1933
tarihinden itibaren icra edilmeye başlanmıştır. 23 Nisan devlet ve milletin kaynaştığı müşterek
bir bayram hâline gelmeye başlamış, halkın yoğun olarak stadyumlara gelmesi ve coşkun
tezahüratları ile spor hareketleri gösterileri yapılmıştır. Yine, ilk defa Millî Maarif Vekilliği
(Eğitim Bakanlığı) görevini yürüten Reşid Galip Bey tarafından yazılan ve bestelenen
“Türk’üm-Doğruyum” yemini çocuklar tarafından okunmuş, bu yemin müteakip yıllarda
okulların sabahları icra edilen bayrak ve açılış merasimlerinde söylenmeye başlanmıştır (Aslan,
1987, s. 48). Bu bayram, artık devlet ve milletin kaynaştığı ve birlikte icra ettikleri müşterek
bayramları olmuş, kutlamalar müşterek yapılmıştır.
Saltanatın 1 Kasım 1922 tarihinde kaldırılmasına bağlı olarak bu günün anısına
kutlanması ilan edilen 1 Kasım günleri “Millî Hâkimiyet Bayramı” olarak 1923 yılından
itibaren kutlanmaya, 23 Nisan “Millî Bayramı” ise Gazi Meclisin birinci açılış yıldönümü, 23
Nisan 1921’den itibaren anma etkinlikleri ile kutlanmaya başlamıştır. Her iki bayramın yani
“Millî Hâkimiyet Bayramı” ile “Millî Bayram” 1935 tarihinde tatil günleri ve bayramlarla ilgili
kanun gereği hukuken birleştirilmiştir. Böylece halk arasında ve günlük kullanımda 23 Nisan
Çocuk Bayramı olarak kullanılmasına rağmen 1935 tarihinde yapılan bu değişiklik ile resmî
mevzuatta ve kayıtlarda, adına “23 Nisan Millî Hâkimiyet Bayramı” verilmiştir (TBMM
Arşivi/Düstur, 1935, s. 1171). 1935 yılının 27 Mayıs’ında yürürlüğe konan kanun gereği, resmi
mevzuatta ve yazışmalarda 23 Nisan Bayramı sadece “Millî Hâkimiyet Bayramı” görülürken
(TBMM Arşivi/Düstur, 1935, s. 1171) söz konusu yasayla Millî Hâkimiyet Bayramı
uygulamadan ve mevzuattan kaldırılmış. 23 Nisan’ın adı da “Millî Hâkimiyet Bayramı”
konulmuştur. 23 Nisan’da Çocuk Bayramı kutlamalarının sürdürülmesine rağmen yasada ve
mevzuatta Çocuk Bayramı terimi, henüz ilave edilmemişti. Resmî kayıtlarda iki bayramın
ifadeleri henüz birleştirilmemiş dahi olsa Cemiyet, kamu kurum ve kuruluşları, okullar ve diğer
kuruluşlar, uygulamada bugünü “Millî Hâkimiyet Bayramı ve Çocuk Bayramı” şeklinde
birleştirerek anmaya devam etmişlerdir. Bu şekilde anılan ve kutlanılan bu özel gün,
uygulamada ve halk arasındaki yaygın kullanımı ile “Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı”
hâline gelmiştir.
1934 yılında Türk Dil Kurumunun öncülüğünde başlayan dilde sadeleşme
hareketlerinden sonra “Himaye-i Etfal Cemiyetinin” adının ne olması gerektiği araştırılırken,
Atatürk’ün de isteğiyle “Çocuk Esirgeme Kurumu” adı verilerek değiştirilmiş ve bu tarihten
sonraki faaliyetlerine Çocuk Esirgeme Kurumu adı ile devam etmiştir (Sarıkaya, 2011, s. 1-2).
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının Uluslararası Hâle Gelmesi
Bütün milletler geleceklerine önem vermek mecburiyetindedir. Bu anlayışın bir gereği
olarak ilk uygulama, Milletlerarası Çocuklara Yardım Birliği tarafından 1924 yılında
yayınlanmış, Uluslararası Çocuk Hakları Beyannamesi’nin 26 Eylül 1924 tarihinde toplanan
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 154
üye ülkeler tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yapılan oylama ile kabul
edilmesidir. Milletler Cemiyeti, I. Dünya Savaşı’nı müteakip kurulmuş ve bu cemiyetin
“Uluslararası Çocuk Hakları Beyannamesi Cenevre Bildirisi” adı bulunan evrakının altında
Mustafa Kemal’in 1928 yılında attığı imzası vardır. Bu konudaki ikinci uygulama, Birleşmiş
Milletler Cemiyeti’nin 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 25-26’ncı maddeleridir.
Bu tarihte çocuk sorunlarıyla ilgilenen Çocuk Esirgeme Kurumları Uluslararası Birliği, bu iki
maddenin açıkladığı ve gösterdiği doğrultuda yedi maddelik Çocuk Hakları Cenevre Bildirisini
oluşturmuştur. Yedi maddelik bu belge 20 Ekim 1959 tarihinde 10 madde şeklinde
düzenlenmiştir. Bu bildirilerle aynı zamanda uluslararası seviyede çalışma yapan kuruluşlar da
teşkil edilmiştir. “Çocuk Esirgeme Kurumları Uluslararası Birliği”, 11 Aralık 1946’da üye
ülkelerin yer aldığı BM Genel Kurulu Kararı ile kurulan ve “Birleşmiş Milletler Uluslararası
Acil Çocuk Yardımı Fonu (UNICEF)” manasını taşıyan kuruluşlar en önemlileri arasında
bulunmaktadır (Akın, 1997, s. 94-95).
UNICEF’in (Hürriyet, 2017; UNICEF, 2017) 5 Uluslararası Çocuk Yılı olarak 1979
yılını ilan etmesini müteakip Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, Türkiye Radyo Televizyon
Kurumu (TRT) tarafından uygulamaya konarak bu bayram uluslararası düzeye çıkarılmıştır.
Halen bu anma etkinliğine, yabancı ülkelerden çok sayıda çocuklar kendi millî giysileriyle
iştirak etmekte, çeşitli oyunlar ve gösteriler yapılmakta, okullarda gösteriler, törenler ve çeşitli
etkinlikler icra edilmektedir. Atatürk’ün 1933 yılının 23 Nisan tarihinde kendi uygulamasıyla
başlayan çocukları makama kabul etme ve onlara makamı devretme âdeti, halen çocukların kısa
süreliğine devlet kurumlarının başındaki yetkililerin makamlarına geçmeleri şeklinde bir
uygulama ile sürdürülmektedir (Aslan, 1982, s. 581). 1970’li yıllardan itibaren 23 Nisan Çocuk
Bayramı tüm halkın coşku ile kutladığı, toplumun yediden yetmişe tüm kesimlerince
benimsenen ve kutlanılan bir bayram hâline gelmiştir. TBMM’de yapılan törenlere çocukların
da katılımı sağlanarak çocuklar Meclis’e davet edilmekte, tüm Meclis faaliyetleri ve kanunların
nasıl yapıldığı hakkında onlara bilgi verilerek bayram, Meclis çatısı altında düzenlenen
törenlerle kutlanmaktadır.
UNICEF tarafından dünya çocuk sorunlarına çözüm bulmak maksadıyla 1979 yılının
Uluslararası Çocuk Yılı olarak ilan edilmesiyle birlikte bu günün Dünya Çocuk Bayramı olarak
da anılması öngörülmüştür. Bu hususta Türkiye’de liderlik rolünü üstlenmek istemiş ve 17
Nisan 1978 tarihinde yetkili makamlarca her yıl büyük bir coşku ile kutlanan 23 Nisan
Bayramının Dünya Çocuk Bayramı olması ve ilan edilmesi konusu Birleşmiş Milletlere teklif
edilmiştir. Ancak Batı ülkeleri 02 Ekim tarihini, sosyalist ülkeler de 01 Haziran tarihini tercih
ettiklerini öne sürmüşlerdir. Türkiye’nin çok haklı ve yerinde bir önerisi ile tüm dünya çocukları
için 23 Nisan tarihinin bayram yapılmasını istediği bu teklif, Batı ve sosyalist ülkelerin kutlama
tarihlerindeki itirazları ve bu tarihlerde başka programları olduğu gerekçeleri ile kabul
görmemiştir. Türkiye bundan böyle de bu hususta mücadelesini sürdürmüş, 1979 yılından
itibaren yapılan anma etkinlikleri uluslararası seviyeye çıkarılarak bunun uygulamaları da
yapılmış, basın ve medya aracılığı ile bu bayram hakkında tüm dünya ülkelerinin farkındalığı
sağlanmıştır (Aslan, 1982, s. 576-592).
Türkiye’nin konu hakkındaki istek ve talepleri “UNESCO Türkiye Millî Komitesi”
başkanı tarafından Cenevre’de, 02 Temmuz 1979 tarihinde yapılan Uluslararası Eğitim Bürosu
5 UNICEF: 1946 yılında kurulan “Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu” (United Nations International
Children’s Emergency Fund) çocukların temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak ve çocukların
kapasitelerini eksiksiz biçimde gerçekleştirmek için imkânlar sağlamak üzere görev yapmaktadır.
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 155
genel toplantısında yeniden gündeme getirilmiştir. Yine aynı şekilde Meclis Başkanlığı, 1979
yılının 21 Ağustos tarihinde Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla BM Genel Kuruluna önermiştir. Bu
husus 1979 yılının kasım ayında Türkiye’nin oradaki Büyükelçisi aracılığı ile Birleşmiş
Milletler Genel Kurulunda da ifade edilmiştir. Böyle bir kararı kabul etme yolunda BM Genel
Kurulu herhangi bir olumlu gayret ve çaba içinde olmamıştır. Buna rağmen Türkiye, Çocuk
Bayramı kutlamalarında ilk dönem olduğu gibi bunu resmî bir karar olmaksızın, fiilen
uygulayarak ve uluslararası seviyede bu bayramın adını duyurarak amacını kısmen de olsa
gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Nihayet günümüze gelindiğinde bu tarih, Birleşmiş Milletler
Örgütü ve uluslararası düzeyde resmen olmasa da dünya ülkelerinin çoğu tarafından
Uluslararası Çocuk Bayramı olarak kabul görmüş bulunmaktadır (Akın, 1997, s. 95-96).
1975 yılından itibaren kutlamalara katılan TRT Kurumu, çocuklarla ilgili programlara
önem vererek bu programları hafta boyunca yayınlamıştır. Mecliste 1978 yılının 23 Nisan
tarihinde icra edilen törenlere üye sayısı kadar çocukların iştirak etmesi kabul edilmiştir. Her
yıl ortalama 40 ülkenin çocuklarının iştirak ettiği anma etkinliklerine 1979 yılından günümüze
kadar yaklaşık 120 ülke katılmıştır. UNICEF’in 1979 yılını Uluslararası Çocuk Yılı ilanından
sonra bu bayram uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Ankara ilkokulları temsilcilerinin
katılımları ile 23 Nisan 1979 tarihinde başlatılan Meclis’teki bu uygulama, ülkenin bütün
vilayetlerinden katılan çocukların iştiraki ile 1980 yılında “Ulusal Çocuk Parlamentosu”
oluşturularak gerçekleşmiştir (Aslan, 1982, s. 589). TRT tarafından bu tarihte törenlere komşu
ve yabancı ülkelerden anma etkinlikleri için çocuklar davet edilerek Çocuk Bayramı ilk defa
uluslararası anlam ve seviyede kutlanmıştır. TRT’nin bu yöndeki faaliyetleri bugüne kadar daha
da yaygınlaştırılarak ve artırılarak sürdürülmektedir.
1980 sonrası bayramın adının değişikliği bakımından önemli bir dönüm noktası
olmuştur. Resmî kayıtlarda 23 Nisan’ın adının Millî Hâkimiyet Bayramı olması, halkın arasında
ise Çocuk Bayramı olarak anılması karışıklığa neden olduğundan bunların resmî kayıtlarda
birleştirilmesi 1980’den sonra olmuştur. 1981’de yapılan kanuni değişiklikle o tarihe kadar
büyük bir eksiklik giderilmiş ve 23 Nisan gün ve tarihinin adı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı adıyla değiştirilmiştir (Resmî Gazete, 1981, sayı; 2429). Bu karar ile 23 Nisan
resmî bir ada ve statüye kavuşturulmuştur (Akın, 1997, s. 93). Danışma Meclisi de 1982 yılının
23 Nisan tarihinde anma etkinlikleri için özel gündemle toplanmıştır.
TBMM ve TRT’nin 1985 yılının 23 Nisan tarihinde yapılan etkinliklerine otuz dört
ülkeden dini, dili, rengi ve kültürü farklı çocuklar katılmıştır (Akın, 1997, s. 93). Ankara’da
buluşan bu çocuklar hemen kaynaşmışlar, karşılıksız sevgi içinde kucaklaşmışlar, dünyanın
çeşitli coğrafyalarından gelen bu çocuklar, bir bütün olmuşlardır. Tek bir sevgi kalbi oluşturup
tüm dünya milletlerine saflığın, temizliğin, güzelliğin ve insanlık değerlerinin bir örneği olarak
barışı simgelemişlerdir. Bu bayram, Türk çocuklarının 23 Nisan’ı dünya çocuklarına armağan
ettiği, dostluk, kardeşlik ve sevginin paylaşıldığı bir gün olmuştur. Atatürk’ün himayelerinde
ve desteğinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkmasında ve çocuk
bayramı şeklinde idrak edilmesinde “Himaye-i Etfal Cemiyeti” (Çocuk Esirgeme Kurumu) ve
onun uzun yıllar başkanlığını yapan Kırklareli Milletvekili Fuad Umay’ın da büyük gayret,
öneri ve çabaları olmuştur (Akın, 1997, s. 93).
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun ve TBMM’nin önemli gayret ve çalışmaları ile
23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ileride tüm ülkeler tarafından kabul edilerek kutlanılacak bir
çocuk bayramı olacağına hiç şüphe yoktur. TBMM’nin açıldığı günün birinci yılından itibaren
kutlanmaya başlayan Çocuk Günü ve Çocuk Bayramı kutlamaları, tüm ülkede coşku ile
anılmasına ve kutlanmasına rağmen medeniyetin beşiği denilen ve gelişmiş ülkelerde halen
çocuklar için bir anma günü mevcut değildir. Çocuk Esirgeme Kurumları Uluslararası Birliği,
özellikle Avrupa ülkelerinde çocuk hakları konusunda yapılan çalışmaları takip ederek ve bu
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 156
konu hakkında gelişmeleri izleyerek, 1953 yılından itibaren üyesi bulunan bütün ülkelerin
Çocuk Esirgeme Kuruluşlarına duyuruda bulunarak, her ülkenin hiç değilse yılın bir gününü
“Çocuk Günü” olarak kabul etmelerini ve çocukların sorunlarına değinmelerini istemiştir
(Aslan, 1982, s. 592-593).
1954 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan bir kararla tüm ülkelerin
kendileri için uygun bir günü, çocuk günü olarak belirlemelerini ve belirlenen bugünün
uluslararası çocuk günü olarak kutlanmasını, her ülkenin belirlenen günü 1956 yılından itibaren
anmalarını belirtmiştir. UNICEF o günden beri BM’ye üye ülke ve kuruluşlarına bu durumu
teşvik edici bildiri ve yayınlar göndermektedir. UNICEF’in tüm gayretlerine rağmen Türkiye’de
çok önemli millî bir bayram haline gelen ve çok çeşitli anma etkinlikleri ile anılan Çocuk
Bayramı ve Çocuk Haftası adları altında kutlamalar hariç 1979 Dünya Uluslararası Çocuk
Yılına kadar diğer ülkeler nezdinde bir gelişme kaydedilememiştir. Bu da Türkiye’de köklü bir
âdet haline gelen, Atatürk’ün kendi ifadeleriyle “Bu bayramı çocuklara armağan edeceğim,
gözüm arkada kalmayacak” dediği ve çok çeşitli etkinliklerle kutladığımız 23 Nisan günüdür
(Akın, 1997, s. 95).
Sonuç
Yeni kurulan Türk devletinin ilk ve önemli millî bayramı olan “23 Nisan Millî Bayramı”
1921 yılında kabul edilen bir karar ile kutlanmaya başlamıştır. Daha sonra saltanatın
kaldırılmasıyla kutlanmaya başlanan 1 Kasım Millî Hâkimiyet Bayramı ile birlikte anılmıştır.
1922 yılının 23 Nisan tarihinde Ankara’da icra edilen ilk Millî Hâkimiyet Bayramı anma
etkinliklerinden başlayarak çocuklar ön saflarda yer almaya ve bulunmaya başlamışlardır. 23
Nisan’da “Himaye-i Etfal Cemiyetinin”, savaşlarda şehit, esir, kayıp ve çok çeşitli nedenlerle
hayatını kaybedenlerin sahipsiz çocukları ile aynı zamanda öksüz ve yetim çocuklar için
uygulamaları ve bu uygulamaların Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından himaye,
teşvik ve desteklenmesiyle ortaya çıkan “Çocuk Günü” 1926’dan itibaren “Çocuk Bayramı”
diye anılmış ve bu süreçte bayramın adının çocuk bayramı hâline gelmesinde Himaye-i Etfal
Cemiyetinin katkıları büyük olmuştur.
Bayram, 1927 yılından itibaren Cemiyetin de teklifleri doğrultusunda, halk arasında
yaygın olan Çocuk Bayramı ifadesi ile anılmış, 1929 yılında yapılan anma etkinliklerinin süresi
bir haftaya çıkarılınca, Çocuk Bayramı ve Çocuk Haftası şekline dönüşmüştür. 1 Kasım ve 23
Nisan bayramlarının 1935 tarihinde birleştirilmesiyle adı 23 Nisan Millî Hâkimiyet Bayramı
olmuş, 1981 tarihinde yapılan düzenlemeyle de günümüzdeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı adını almıştır.
Dünyada çocuk bayramını kutlayan ilk ve tek devlet Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. İlk
yıllarda Çocuk Bayramı kutlamalarında olduğu gibi Türkiye, tüm ülke çocuklarını 23 Nisan
kutlamalarına davet etmekte, Dünya Çocuk Bayramı önerisini resmî bir karar olmaksızın, fiili
bir uygulama ile bu bayramı tüm dünya ülkelerine yayma amacını gerçekleştirmiş
bulunmaktadır. Halen bu bayram, uygulamada ve sosyal hayatta Birleşmiş Milletler Örgütü ve
uluslararası alanda resmî olarak ilan edilmese dahi tüm dünya ülkeleri tarafından Uluslararası
Çocuk Bayramı olarak kabul edilmiş gibi görünmektedir.
Kaynakça
Acun, F. (2010). Atatürk ve Türk inkılap tarihi. Ankara: Siyasal Kitabevi Yayını.
Ağaoğlu, A. (1925, 23 Nisan). Fakir çocukları unutmayalım. Hâkimiyet-i Millîye.
https://www.nadirkitap.com/osmanlica-gazete-ottoman-newspaper-hakimiyet-imilliye-23-nisan-1925-isyan-sahasinda-silvan-sahasinda-musademeler-lice-hanicivari-sitmalilar-m-dergi25916344.html (Erişim Tarihi:19.10.2022).
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 157
Akın, V. (1990). Dr. Fuad Umay ve hayatı. Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Erzurum.
Akın, V. (1997). 23 Nisan Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı’nın tarihçesi. Pamukkale
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3 (3), 91-96.
Akşam. (1927, 22 Nisan). Yarın Hâkimiyet-i Millîye bayramıdır.
Aslan, İ. (1987). Dünyanın ilk Çocuk Bayramı 23 Nisan ve Uluslararası çocuk yılı. Belleten,
XLVI(183), 567-594.
CNN Türk. (2022, 23 Nisan). Atatürk’ün çocuklarla ilgili söylediği sözler.
https://www.cnnturk.com/yasam/ataturkun-cocuklarla-ilgili-soyledigi-sozler?page=1
(Erişim Tarihi: 27.10.2022)
Çocuk Bayramı. (1927, Nisan). “Bugünün küçükleri yarının büyükleridir”. (1927, 30 Nisan).
Gürbüz Türk Çocuğu, 1 (7), 1.
Çocuk Haftası. (1929, 24 Nisan). Cumhuriyet.
https://www.gastearsivi.com/gazete/cumhuriyet/1929-04-24/1 (Erişim
Tarihi:19.10.2022).
Dünya Bülteni. (2019). 23 Nisan nasıl çocuk bayramı oldu?
www.dunyabulteni.net/haber/256991/23-nisan-nasilcocuk-bayrami-oldi (Erişim Tarihi:
14.10.2022)
Himaye-i Etfal Cemiyeti. (1923, 23 Nisan). “Eriştiğimiz büyük bir bayram günü”. (1923, 23
Nisan). Hâkimiyeti Millîye Gazetesi, 4 (797), 1.
Hürriyet. (2016, 23 Nisan). Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı böyle oldu.
https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/ulusal-egemenlik-ve-cocuk-bayramini-googleboyle-kutladi-en-guzel-23-nisan-siirleri-40093143 (Erişim Tarihi:19.10.2022).
Hürriyet. (2017, 12 Ekim). UNESCO nedir? UNESCO’nun açılımı nedir?
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/unesco-nedir-unesconun-acilimi-nedir-40608493
(Erişim Tarihi:19.10.2022)
Kanun No: 112. (1921, 2 Nisan). Resmi Gazete, Sayı:13.
Kanun No: 2429. (1981, 19 Mart). Resmi Gazete, Sayı: 17284.
Kanun No: 2739. (1935, 01 Haziran). Resmi Gazete. Sayı: 5262.
Kurt, Ö. (2016, 21 Nisan), “23 Nisan işte böyle ilan edildi”. Hürriyet,
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23-nisan-iste-boyle-ilan-edildi-40092328 (Erişim
Tarihi:20.10.2022)
Nadi, Y. (1929, 23 Nisan). En büyük mesele. Cumhuriyet.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/99-yildir-bayram-90-yildir-hafta-olarakkutlaniyor-1358353 (Erişim Tarihi:19.10.2022).
Özçelik, M. (2011). 23 Nisan Bayramı’nın ortaya çıkışı ve 1922-1929 yılları arasında 23 Nisan
kutlamaları. Akademik Bakış Dergisi, 5 (9), 265-284.
Sarıkaya, M. (2011, 19 Kasım). Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti, Atatürk Ansiklopedisi,
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu – Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı.
TBMM Arşivi/Düstur. (1921). Düstur 3. Tertip. Cilt II.
TBMM Arşivi/Düstur. (1921). Düstur 3. Tertip. Cilt II.
TBMM Arşivi/Düstur. (1935). Düstur 3. Tertip, Cilt XVI.
TBMM/ Zabıt Ceridesi, (1921, 23 Nisan). Zabıt Ceridesi, Devre:1, İçtima:2, C:XVTL (23 Nisan
1337).
TBMM/Zabıt Ceridesi. (1921). D:IV, C:VTI.
TBMM/Zabıt Ceridesi. (1932). Dönem: IV, Düstur 3, İçtima:1, Cilt VII.
Turhan, T. (2011, 1 Mayıs). Egemenlik günümüzde kayıtsız şartsız milletin mi? Kıbrıs
Gazetesi.
Dörtkol, F. / Gaziantep University Journal of Social Sciences 2023 22(1) 145-158 158
http://i-rep.emu.edu.tr:8080/jspui/bitstream/11129/1209/1/TurgutTurhanGazete21.pdf,
40092328 (Erişim Tarihi:20.10.2022).
Umay, F. (1928). Gürbüz Türk Çocuğu Müsabakası. Gürbüz Türk Çocuğu Dergisi, 20-21.
Umay, F. (1950). Seçmenlerimle başbaşa. Ankara: İş Bankası Kültür Yayınları.
UNICEF. (2017). 1979’un Uluslararası Çocuk Yılı İlanı. https://www.unicefturk.org/?gclid
(Erişim Tarihi:20.10.2022)

(dergipark)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı kutlu olsun! 104 yıl öncesinden günümüze 23 Nisan…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin