TÜRBAN İTTİFAKI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Yer; “MERAL ABLA” Bol Kepçe Ev Yemekleri Lokantası!
Katılımcılar; Dersimli Kemal-Madımak Temel- Said-i Uysal-Serok Ahmet-İngiliz Ali ve davet sahibi Asena Meral.

Toplantıyı, davet sahibi olarak Asena Meral yönetmektedir!
Asena; Arkadaşlar, bugün çok mutluyum. 7 aydır toplanıp-toplanıp dağılıyoruz, ilk defa bir konuda ittifak edip uyuşmuş bulunuyoruz. Hepinizi kutluyorum.
Serok; Sözünüzü balla kestim ama benim altıma kalın bir minder verir misiniz? Malum soydan zengin boydan fakirim. Masanın kenarı tam ağız hizama geliyor, üzerime döküyorum, hanım çok kızıyor!
Asena; Evet, verin minderi abime, devam ediyoruz. Kemal Bey ilk toplantımızda “Önce altımız birlikte ANITKABİR’e, sonra da Seyit Rıza’ya gidelim” diye bir öneri getirmişti. Ortaklarımızdan biri, “Ayağım ağrıyor merdiven çıkamam” dedi, diğer üç ortağımız ise “Biz onun dönemine hep “Zulüm Dönemi” dedik, gidemeyiz dediler. Ali Bey, “Ben Seyit Rıza’ya gideyim, ne de olsa İngilizlerin adamıydı, siz Anıtkabir’e gidin” demişti, neticede birlik sağlanamadı.
Uygulayacağımız ekonomik politikada da Ali Bey ile Temel Bey yüzünden anlaşamadık. Biri Milli Görüş ekonomisi dedi, diğeri biz o pantolonu pardon gömleği çoktan çıkardık, hem Londra bize söz verdi, bize borç verecek illa da kapitalist olsun, olursa vahşisinden olsun dedi, uyum olmadı.
Ama ilk kez Kemal Bey bizi bir araya getirdi. Türban konusunu ortaya atınca Japon yapıştırıcısı gibi birbirimize yapıştık. Sağolun Kemal Bey, buyrun söz sizin!

Dersimli; (5 ortak, Kemal Beyi alkışladılar!)
Efem çok naziksiniz, selamlıyorum. Bildiğiniz gibi bendeniz Seyit soyundanım. Yani Hz. Peygamberin soyundan geliyorum. Esasında, ben size epeydir sinyal gönderiyordum ama, maalesef anlamadınız. Gerek Ekmeleddin’i aday göstererek, gerek İnce’ye ince-ince çelme takarak, tek adam referandumunda 10 Bin sandığa gözlemci koymayarak, “Sizinle aynı düşüncede olduğumuzu” göstermeye çalıştım ama olmadı. Neyse çok şükür şimdi anlaştık!
Kemal Bey, sinili bir şekilde; “Ne var Sayın Said-i Uysal? İkide bir parmak kaldırıyorsunuz? Burası okul mu?
Uysal; “Özür dilerim, biraz cır-cır olmuşum da, tuvalete gidebilir miyim?”

Kemal Bey; Çık kardeşim, çık dedi. Konuşmama, Serok Ahmet’e bir soru sorarak devam etmek istiyorum. Efendim, eski Patronunuz Erdoğan’dan randevu istemişsiniz? Hayrola? Çıktığınız yere mi gireceksiniz?

Serok Ahmet, rahatça görünebilsin diye ayağa kalktı, tam konuşmasına başlayacakken içeri bir koruma polisi girdi ve bir zarfı Asena Meral’e verdi!
Dikkatler gelen zarfa çevrildi, Asena zarfı açtı, okudu ve masaya dönerek;
“Gıcık bu Serdaroğlu! Bize Anayasa ve Yasa maddelerini yazdığı bir yazı göndermiş, okuyorum;
ANAYASAMIZDA VE SİYASİ PARTİLER YASASINDA, LAİKLİK-DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ KAPSAMINDAKİ BAĞLAYICI HÜKÜMLER

-Anayasamızın Başlangıç kısmında; “Kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz” der.
– 2. Md “Türkiye Cumhuriyeti, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
– 14.Md. “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde KULLANILAMAZ.”
– 24. Md. “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, DİN KURALLARINA dayandırma veya siyasi, kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne süratte olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”

-Siyasi Partiler Yasası
Md; 86; “Siyasi Partiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğinin değiştirilmesi ve halifeliğin yeniden kurulması amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyetlerde bulunamaz.”
-Md 87; “Siyasi Partiler, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki temel düzenini, kısmen de olsa dini esas ve inanç-dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne surette olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar.”
-Md 88; “Siyasi Partiler, herhangi bir şekilde dini tören ve ayin tertipleyemez veya parti sıfatıyla bu gibi tören ve ayinlere katılamazlar.”
Not; Bu Anayasa ve Yasa maddeleri, aynen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına da gönderilmiştir…

Asena; Arkadaşlar, benim moralim bozuldu, bundan böyle kapanan yarayı değil, kanayan yarayı kaşıyalım lütfen, haydi yemeğe geçelim. Tabii yiyecek hal kaldıysa!
Yemeğe geçerken Serok ile İngiliz Ali, fısıldaşıyordu;
“Lan Hacı, Mehmet Ali Çelebi kapağı AKP’ye atmış! Biz de dönsek mi?
Ulan ne eli çabuk şerefsizler varmış be…

Sağlık ve başarı dileklerimle

12 Ekim 2022
Rifat Serdaroğlu

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
TÜRBAN İTTİFAKI

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin