Demokrasi, tek kelimeyle halkın, Otokrasi ise tek bir kişinin yönetim biçimidir. Günümüzde uygulamada olan bu ucube başkanlık sisteminde de sistem gereği tüm kurum ve kuruluşların tek elden yürütülmesi, başkanın denetim ve hesap verme sorumluluğunun olmaması nedeniyle demokrasiden uzaklaşan ülkemiz otokrasinin yerleşmesi yolunda hızla ilerlemektedir. AKP iktidarları ülkemizin tamamında; toplumsal hoşgörü, karşılıklı güven, bireysel özgürlükler, adalet ve eşitlik, ayrıştırıcı değil birleştirici, elit tabakanın değil halkımızın menfaatlerini esas alan bir anlayış etrafında bütünlük sağlaması gerekirken;
- Hoşgörü yerine çatışma ve zıtlaşmayı,
- Sosyal barış yerine kavgayı,
- Özgürlükler yerine yasak ve dayatmayı,
- Adalet ve eşitlik yerine yasa dışılığı,
- Güvenlik ve refah yerine ise yoksulluk, açlık ve sefaleti
Reva görmüştür. Gelir dağılımındaki adaletsizlikler, alım gücünün yok edilmesi ve özellikle ayrıştırılmış ve kutuplaşmış bir toplumun oluşmasına sebep olmuştur. AKP yönetimi kendisine muhalif olanları vesayetçi/hain ilan etmenin yanında iktidarlarını sürdürmek adına toplumun farklı katmanlarını algı operasyonları ile aldatmakla kalmayıp demokrasinin temelini adım adım uygulamaya aldığı yöntemlerle yok etmeye ve Cumhuriyetin kurucu ayarlarını bozmaya çalışmaktadır. Erdoğan, günlük siyasi manevraları ile milletimizi uyutma, otokrasiyi yerleştirme çabası içerisindedir.
AKP iktidarlarının yıllardır izlediği yanlış politikalar ve baskı sayesinde zulüm ve korku atmosferine ittiği halkımız artık uyanmalıdır. Çünkü; AKP yönetimi bu baskı ve korku iddialarını kabul etmemenin yanında ülkemizde insanların özgür ve hukuk güvenliğinin var olduğu söylemleriyle yine halkımızı aldatma amacını güdüyor. Sorarım sizlere Demokrasi ortamında insanlarımız; toplanma, örgütlenme, din ve ifade özgürlüğü, mülkiyet hakları, vatandaşlık, genel oy hakkı, özgürlük ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları gibi haklara sahip mi? sorgulayın lütfen.
Değerli vatandaşlar AKP iktidarları döneminde kaybedilen hak ve özgürlüklerin yeniden tesisi ancak ve ancak insan haklarının hukuki ve anayasal çerçevede teminat altına alınmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizde seçmenlerin büyük bir kısmının siyasilerden umutlarını kesmesi nedeniyle sandığa gitmemektedir. Oysa, Demokrasimizi korumanın tek yolu seçmenlerin sandıkla barışmasıdır.
DOĞRU PARTİ olarak; Anayasal haklarımızı elde etmek, yaşamımızın bir parçası halini alan Otokrasinin pekişmesine dur demek ve geleceğimizi teminat altına almak için UYAN ARTIK UYAN EYY HALKIM uyarımızı yineliyoruz. Aksi durumda yarın çok geç olabilir. 11.Ağustos.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
Yorumlar kapalı.