1. Haberler
  2. Kategori Dışı
  3. Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşma devam ederken, İsrail Gazze’de onlarca Filistinliyi katletti

Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşma devam ederken, İsrail Gazze’de onlarca Filistinliyi katletti

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

İsrail’in soykırım suçlamasıyla yargılandığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma süreci devam ederken, İsrail ordusunun bombalamaya devam ettiği Gazze’de onlarca Filistinli katledildi.

El Cezire’nin anlık olarak aktardığı bilgilere göre;

  • Yerel yetkililer, İsrail ordusunun Gazze’nin merkezindeki evleri bombalamasında en az 40 Filistinlinin öldüğünü söylüyor.
  • BM’nin yüksek mahkemesi, BM Genel Kurulu’nun İsrail işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin bağlayıcı olmayan bir görüş yayınlama talebi üzerine 50’den fazla devletin savunmalarını dinliyor.
  • Batılı bağışçıların fonları dondurmasıyla birlikte BM ajansı UNRWA, “Gazze’de benzeri görülmemiş insani ihtiyaçların” olduğu bir dönemde “kırılma noktasına” ulaştığını söylüyor.
  • Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail güçlerinin Han Yunus’taki kuşatma altındaki Nasır Hastanesi’ne, sağlık merkezindeki koşulların kötüleşmesi nedeniyle kısa süreliğine çekildikten sonra yeniden girdiğini bildirdi.
  • İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda en az 29 bin 514 Filistinli öldü, 69 bin 616 kişi yaralandı. İsrail’de 7 Ekim saldırılarında revize edilen ölü sayısı 1.139’da bulunuyor.

Pakistan, Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD), İsrail işgalinin ‘geri döndürülemez olmadığını’ söyledi.
Pakistan adına söz alan Hukuk ve Adalet Bakanı Ahmed İrfan Aslam, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini geri döndürülemez hale getirmeye çalıştığını ancak tarihin geri dönüşün mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi.

Aslam şu noktalara değindi:

“İlhak” artık tüm Filistin toprakları için geçerli ve “baştan beri niyet bu olabilir.”
İsrail, sahada İsrail işgalinin sona ermesini imkansız hale getirecek geri dönüşü olmayan gerçekler yaratmaya çalıştı. Ancak sahadaki gerçekleri tersine çevirmek imkansız değil ve bu daha önce de yapıldı; örneğin Fransa 1962’de bir milyondan fazla yerleşimciyi Cezayir’den geri çekmişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs ve işgal altındaki Batı Şeria’daki Fransız yerleşimcilerin sayısı İsrail’den daha fazlaydı, aynı zamanda daha iyi yerleşik durumdaydılar. İki devletli çözüm barışın temeli olmalı.”

Mahkemenin tavsiye niteliğindeki görüşü, “tarafların uluslararası hukukun sağlam temelleri üzerinde işlem yapmasına olanak sağlayarak” müzakere çabalarına yardımcı olacaktır.

18 dakika önce (11:50 GMT)
İsrail güçleri Mescid-i Aksa dışında Filistinlilere saldırdı
Filistinlilerin sosyal medyada paylaştığı video, İsrail güçlerinin işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da ibadet edenlerin girişini engellediğini gösteriyor.

Videolarda, işgal güçlerinin çok sayıda Filistinliyi Aslanlı Kapı civarından uzaklaştırarak saldırdığı an belgelendi.

27 dakika önce (11:40 GMT)
7 Ekim’den bu yana İsrail nezaretinde onuncu Filistinli mahkum öldü.
Filistinli Mahkumlar Derneği’ne göre, Gazzeli bir Filistinli, İsrail’in merkezindeki Ramleh Hapishanesi’ndeki klinikte hayatını kaybetti.

Kimliği henüz açıklanmayan adam, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşının başlamasının ardından gözaltına alındı ve 7 Ekim’den bu yana İsrail gözaltındayken ölen 10’uncu Filistinli mahkum oldu.

İsrail’in 1967’de Gazze Şeridi’ni ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’yı işgal etmesinden bu yana İsrail hapishanelerinde en az 248 Filistinli mahkum öldü.

37 dakika önce (11:30 GMT)
Umman, UAD’ye Filistinlilerin ‘adaletsizlik ve her gün aşağılanma’ içinde yaşadığını söyledi
UAD’de Umman’ı temsil eden Abdullah bin Salem bin Hamad Alharthy, mahkemeye Filistin halkının “işgal, baskı, adaletsizlik ve her gün aşağılanma altında yaşadığını, uluslararası toplumun ise onlara bağımsız bir devlet kurma isteklerini gerçekleştirmede yardımcı olamadıklarını” söyledi.

Ayrıca şu noktalara değindi: “Yerleşimcilerin İsrail tarafından onlarca yıldır nakledilmesi “işgali sürdürmek ve kalıcı kılmak için tasarlandı.
Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi ve işgalci gücün vatandaşlarının başka yere nakledilmesi Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 49. maddesi uyarınca yasaklanmıştır.
İsrail Devleti’nin 75 yıllık işgal ve yerleşim politikasının Filistin devletinin kurulmasını engellemesi uluslararası hukuka aykırıdır.

Mahkeme, İsrail hükümeti için hukuki sonuçların, yerleşimler ve “ilgili yasadışı idari çerçeveler” de dahil olmak üzere tüm yasa dışı eylemlerin derhal durdurulmasını içerdiğini tespit etmelidir.
Üçüncü devletler, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı durumu tanımamak veya kolaylaştırmamak ve İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uymasını sağlamak konusunda açık bir yükümlülük altındadır.” (El Cezire)

Kuveyt’in açıklamaları

Uluslararası Adalet Divanında (UAD), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda Kuveyt yetkilileri, İsrail’in adını anmamak için “işgalci güç” tanımlamasını tercih etti.

Hollanda’nın idari başkenti Lahey’deki Barış Sarayı’nda faaliyetlerini yürüten UAD’de İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürüyor.

Duruşmalarda Kuveyt adına söz alan Lahey Büyükelçisi Ali Ahmet İbrahim Al-Dafiri, konuşması boyunca İsrail’den “işgalci güç” olarak bahsedeceğini belirtti.

İsrail’in Gazze’deki ihlallerinin 57 yıllık işgalin sonucu olduğunu belirten Al-Dafiri, Gazze’deki durum hakkında, “Bir tarafta tüm askeri araçlarla donatılmış işgalci güç ve diğer tarafta savunma kabiliyeti olmayan işgal altındaki ulusun yer aldığı yasa dışı bir işgal çatışması” değerlendirmesinde bulundu.

Al-Dafiri, Kuveyt Emiri’nin Filistin’deki duruma ilişkin “Neden kurban? Kurban neden katil olarak gösterilmeye devam ediyor? Neden tüm bu evlatlar kaybedildi?” şeklindeki ifadelerini okurken gözyaşlarına hakim olamadı.

Kuveyt’in BM Daimi Temsilcisi Tarık Al-Banai de sunumunda, “İşgalci güç, evlerini yıkarak ve topraklarına el koyarak Filistinlilere karşı yerinden etme kampanyası yürütmektedir. Zorla yerinden etme uluslararası hukuku ihlal etmektedir. İşgalci güç, işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerinin savaş zamanında sivillerin korunmasına ilişkin 1949 tarihli 4. Cenevre Sözleşmesi’ne uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür” dedi.

Filistin topraklarındaki yasa dışı Yahudi yerleşimler için Filistinlilerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını ciddi şekilde sınırlayan, sadece Yahudilere ait yolların bulunduğunu hatırlatan Al-Banai, bunların temel insan hakları ihlalleri olduğunu vurguladı.

Kuveyt Dışişleri Bakan Yardımcısı Tahani Al-Naser de Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının engellenmesinin, diğer ihlallerin İsrail’in işgalini yasa dışı hale getirdiğini dile getirerek, “Dahası, işgalci gücün işgal altındaki Filistin topraklarındaki tutumu uluslararası insancıl hukuk kurallarını ihlal etmektedir” dedi.

Al-Naser, işgalci gücün çeşitli tedbirler almakla yükümlü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“İlk olarak, uluslararası teamül hukuku ilkelerine uygun olarak Filistinlilere yardım sağlamalıdır. Bir devletin uluslararası haksız fiillerden dolayı sorumluluğu söz konusu olduğunda, bu, yasa dışı işgalin derhal sona erdirilmesi yoluyla gerçekleştirilmelidir. İkinci olarak, işgalci güç uluslararası hukuk ihlallerinin tekrarlanmayacağına dair güvence ve teminat vermelidir. İşgalci güç, gelecekte aynı ihlalleri tekrarlamayacağını taahhüt etmelidir. Son olarak, işgalci güç, işgalinin ve ayrımcı politika ve uygulamalarının neden olduğu zararları tam olarak tazmin etme yükümlülüğü altındadır. Diğer ülkelerde bu ihlallerin ve işgalin tanınmaması ve desteklenmemesi yükümlülüğü altındadır.” (TRT Haber)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşma devam ederken, İsrail Gazze’de onlarca Filistinliyi katletti
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Bizi Takip Edin