1. Haberler
  2. Öne Çıkan
  3. Teğmenleri “cuntacı” ilan eden yandaş gazeteye tepkiler sürüyor. Haldun SOLMAZTÜRK açıklama yaptı! Ali TATAR’ın ağabeyi…

Teğmenleri “cuntacı” ilan eden yandaş gazeteye tepkiler sürüyor. Haldun SOLMAZTÜRK açıklama yaptı! Ali TATAR’ın ağabeyi…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

İktidar yandaşı Yeni Şafak gazetesinin ‘cuntacı’ ilan ettiği, Atatürk fotoğrafının takılmasını isteyen teğmenlerin görevden uzaklaştırıldığı ortaya çıktı.

Yeni Şafak ‘cuntacı’ ilan etmişti: Atatürk fotoğrafının takılmasını isteyen teğmenler de görevden uzaklaştırıldığı ortaya çıktı.

Yeni Şafak’ın ”Teğmenler cuntası” başlığıyla yeniden gündeme gelen Tuzla Piyade Okulu’nda, Atatürk fotoğrafını takmayan teğmenle birlikte buna itiraz edenlerin de görevden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafını takmayı reddettiği, diğer teğmenlerin tepkisi üzerine arbede yaşandığı öne sürülmüştü.

Basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yıllık değerlendirme toplantısı yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, olayı doğruladı. 

Yaşar Güler yaptığı basın açıklamasında ”Atatürk fotoğrafı” yerine ”bir fotoğraf” demeyi tercih etti. Olayın ardından soruşturma başlatıldığını ve hem Atatürk fotoğrafını takmayı reddeden teğmenin hem de buna itiraz edenlerin görevden uzaklaştırıldıklarını aktardı:   

”Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor. Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda verilecek kararları duyuracağız. Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir.”

İddiaya göre, teğmen takmayı reddettiği Atatürk fotoğrafını buruşturup yere atmıştı. Bunu gören diğer teğmenler tepki gösterince, fotoğrafı buruşturup atan teğmen, ”Ben Atatürk’ün askeri yönünü beğeniyorum ancak cumhuriyet sonrası yaptıklarına katılmıyorum” demişti.

Ayrıca söz konusu teğmenin bir tarikat ile bağlantılı olduğu ve okul içerisinde benzer gerilimlerin sıklıkla yaşandığı öne sürülmüştü.

Yeni Şafak ‘cuntacı’ ilan etti

İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi bakanın açıklaması öncesinde yayımladığı haberlerle Atatürk fotoğrafının takılmasını isteyen teğmenleri ”cunta heveslisi” ifadeleriyle hedef göstermişti.

Okuldaki bazı askerlerin namaz kıldıkları için fişlendiklerini ve darp edildiklerini, bunları gerçekleştiren rütbeliler hakkında idari ve adli soruşturma başlatıldığı iddia edilmişti. Whatsapp gruplarında ”tarikatçı subay avı” yürütüldüğünü öne süren haberler, ”Teğmen Cuntası” başlığıyla duyurulmuştu.  

(Kaynak: Sol Haber)

Ali Tatar’ın ölümünün üzerinden 14 yıl geçti, ağabeyinden ‘Teğmenler cuntası’ haberine tepki: Atatürk’ü silemezler

FETÖ’nün kumpas davaları sırasında hukuksuzluğa isyan ederek yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar, dün ölümünün 14. yılında Ankara Karşıyaka’daki mezarı başında yapılan törenle anıldı. Eşi Nilüfer Tatar ve ağabeyi Ahmet Tatar, “Ali’lerin, Atatürkçü teğmenlerin sonu gelmez” dedi.

“Amirallere suikast” kumpasında 14 yıl önce hakkında ikinci kez tutuklama kararı çıkarılması üzerine Yarbay ALİ TATAR canına kıymıştı. Yıllar geçmesine rağmen Yarbay Tatar’ın, arkasından bıraktığı mektubundaki “Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne yaşayacak bir cumhuriyet, ne de bir ülke bulamayacaksınız” sözleri güncelliğini koruyor. (Kaynak: Cumhuriyet)

“14 yıl oldu dediğimde bana, ‘o kadar oldu mu? Daha dün gibi…’ diyor çevremdeki dostlarım, arkadaşlarım. Evet, Ali’yi kaybedeli 14 koca yıl oldu” sözleriyle hissiyatını anlatan Yarbay Tatar’ın eşi NİLÜFER TATAR, “10 yaşındaki kızımız 24 yaşında genç bir kız, 38 yaşımda olan ben 52 yaşımda yaş almış bir anne olarak hayatımıza devam ediyoruz. Ali’yi kaybettikten sonra bizim tek isteğimiz adalet ve yapılan haksızlıkların ortaya çıkmasıydı. Bu oyunu oynayanların yargılanmalarıydı” dedi.

Davaların açıldığını ama suçluların yalnızca bir kısmının yargılandığını belirten NİLÜFER TATAR, “Tutanağı tutan ve suçlamayı imzalayanlar tutuksuz yargılanıyor. Bir kısmı yurtdışında kaçak! Yargının bağımsızlığını yitirdiği bir süreçten ne bekliyorsanız biz de onu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Tatar yargılamaların daha kapsamlı ve hızlı yürütülmesi talebini yineledi. 

Kardeşinin kurban edildiği kumpaslar sürecinin önce FETÖ’nün yurtdışı odaklı internet sayfaları, sonra gazeteleri, sonra da televizyonlardaki borazanları eliyle verildiğini anımsatan Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Kumpas-Der Başkanı AHMET TATAR şunları söyledi: 

“Kumpasın bu ilk aşamasında ordunun en alt rütbedeki teğmenleri, özellikle de denizci teğmenleri seçildi. Askere yakışmayan hayat tarzı sürmekle, ‘ahlaksızlıkla’ suçlandılar. Bunlara bir komuta eden, yaptıklarına ‘göz yuman’ ve ‘amiraller suikast’ için bunları azmettiren birilerine de ihtiyaç vardı. Onun için de kardeşim Ali’yi ve kimi rütbeli subayları seçtiler.” 

Geçtiğimiz günlerde iktidara yakın bir gazete tarafından yapılan “Teğmenler cuntası” haberine de tepki gösteren Ahmet Tatar, şöyle devam etti:

“O dönem kumpasa karşı direnen kardeşimin uyarıları ne derece anlaşıldı bilemiyorum. Tuzla’da gencecik teğmenlerin ettikleri yemin gereği ATATÜRK’e sahip çıkmalarının, ‘İçimizde’ diye haykırdıkları 1283 numaralının resminin devreleri tarafından ayaklar altına alınmasına karşı durmalarının cuntacılık sayıldığı günlere geldik. 14 yıl sonra bir saldırı yine teğmenlerden mi başlıyor? Aynı medya, aynı söylemler.

Karalama kampanyasını başlatanlar, Türk ordusunun mareşalleri sayılan teğmenlerin Atatürk’ü sahiplenmesine bir kez daha şaşırıyor. Muhtemelen ‘bunca kıyımdan, kırımdan, hazır kıta işkencelerinden sonra, orduda hâlâ mı ‘Atatürk’ diyorlar ve aynı hınçla yeniden saldırıya geçiyorlar. Ama dün olduğu gibi bugün de çabaları boşuna. Bu topraklardan bu milletin yüreğinden Atatürk’ü silemezsiniz. Yarbay Ali Tatarların, Atatürkçü teğmenlerin sonu gelmez ve Türk ordusunun genleri Atatürk’ten başka önder kabul etmez.” (Kaynak: Cumhuriyet)

Emekli Tuğgenerel HALDUN SOLMAZTÜRK ise Tele1 Kanalında yaptığı yorumda, geçmişte TSK’daki tarikat yapılanmasına dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Haldun SOLMAZTÜRK, yakasına Atatürk rozeti takmadıkları iddia edilen teğmenlerin ne şekilde, hangi mülakatla göreve başladıklarının araştırılması gerektiğini söyledi. Emekli tuğgeneral Haldun Solmaztürk, geçmişte de tedbir alınması yönünde uyarılarda bulunduğunu ama görmezden gelindiğini ve TSK’ya sızmaların ardından FETÖ darbesi yaşandığını vurguladı. Bu durumun münferit olmadığını aktaran Solmaztürk, sınav ve mülakat komisyonlarının nasıl oluşturulduğunu sorguladı.(Kaynak: Tele1)

Veryansın TV, 10 Kasım’da yaşanan skandalı güdeme getirmişti. Veryansın TV’nin haberi:

Teğmenlerin kavgasında ‘cemaat’ izi: Hafta sonları gidilen ev, abiden alınan kitap…

Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlere bazı teğmenlerin tepki göstermesi sonucu çıkan kavgayla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Veryansın Tv’nin gündeme getirdiği Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’ndaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde, yakasına Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen bir teğmenle diğer teğmenler arasında yaşanan kavgaya ilişkin dikkat çeken ayrıntılar ortaya çıktı.

Yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlere tepki gösteren teğmenler bu grubu geçen yıl Kara Harp Okulu’nda görevli komutanlara bildirdi. Teğmen grubunun bir cemaat yapılanması içinde olduğunu, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından Harbiye’de böyle bir yapılanmaya izin verilmemesi gerektiğini söylediler. Kara Harp Okulu’nda şikayet edilen teğmenlerle ilgili bir işlem yapılmadı.

‘HUBB-İ FİLLAH’ ADLI WHATSAPP GRUBU

10Haber’den Ersin Eroğlu’nun haberine göre, Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin “Allahü teâlâ için sevmek” anlamına gelen ‘Hubb-i fillah’ adlı bir WhatsApp grubu kurduğu, bu grup üzerinden yapılan yazışmalarda hafta sonları bir eve gittikleri, bir ağabeyden kitap aldıkları ve bir “dava”dan bahsettikleri bilgisine ulaşıldı.

TEPKİ GÖSTEREN TEĞMENLERİN İHRACI İSTENDİ

10 Kasım töreninde yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenle buna tepki gösteren teğmen arasındaki kavgayı ilk olarak Veryansın Tv duyurmuştu.

Teğmenler arasındaki tartışma ilerleyen günlerde de sürdü. 13 Kasım’da bazı teğmenler yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin kaldığı 405 nolu koğuşun kapısına Atatürk posteri astı. Atatürk posterine tepki gösteren teğmenlerle posteri asan teğmenler arasında arbede yaşandı. Arbede sonrası 10 Kasım’da yakasına Atatürk posteri takmayan Piyade Teğmen A.A. Tuzla Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu almak istedi. Hastanede darp izine rastlanmadığı raporu verilince Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu.

Bu gelişmeler üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı idari soruşturma başlattı. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 5 Aralık’ta hazırladığı raporla yakasına Atatürk fotoğrafı takmayanlara tepki gösteren dört teğmenin ihracı istendi. Disiplin Soruşturma Heyeti’nin 405 nolu koğuşta kalan teğmenler için istediği ceza ise bilinmiyor.

thumbnail

(Kaynak: Veryansın TV)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Teğmenleri “cuntacı” ilan eden yandaş gazeteye tepkiler sürüyor. Haldun SOLMAZTÜRK açıklama yaptı! Ali TATAR’ın ağabeyi…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sonsöz Gazetesi | İlkeli Gazeteciliğin Yerel Öncüsü ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin