“PARADİGMANIZI BAŞINIZA ÇALIN!
Sözüm DEM ’ci Denen Çapulcu Milletvekillerine!
40 yıldır Türk Milletinin kanını emdiniz. 40 yıldır KÜRESEL ÇETE’ nin
elemanları olarak kullanıldınız. Küresel Çete’nin gönüllü tetikçiliğini yaptınız. İnsanlarımızı öldürdünüz. Canlarımızı yaraladınız sakat bıraktınız. İçimizdeki “İnsan Sevgisini” öldürmeye çalıştınız ama başaramadınız.
Doktor, Hemşire, Mühendis, Öğretmen, Asker, Polis, Güvenlik Görevlilerini kalleşçe katlettiniz. Bebekleri öldürdünüz, bebekleri! Kadınları, Dedeleri, silahsız vatandaşlarımızı katlettiniz.
Bölgeye yapılan yatırımları engellemek için, barajlarımızı bombaladınız, İş Makinelerimizi, Okullarımızı, Hastanelerimizi yaktınız. Bizler, bölgeye hayat verecek GAP Projesini büyük sıkıntılarla bitirmeye çalışırken, bizi sırtımızdan vurdunuz!
Siz Türk Milletinden ne istiyorsunuz?
Elinize, Türkiye’yi IRAK-SURİYE gibi parçalamak isteyen Emperyalist Devletlerin tutuşturduğu o ölüm kusan silahları aldığınız ve öldürmeye başladığınız anda Türk Milletinden bir şeyler isteme hakkınızı kaybettiniz.
Bu ülkede sadece AYRILIKÇI-PKK Narko-Terör Örgütüne sempati duyan Kürtler mi yaşıyor? Sadece sizler mi gelişmiş ülkelerdeki demokrasi seviyesini istiyorsunuz? Diyarbakır’daki bir Kürt kökenli vatandaşımız ne kadar sıkıntı çekiyorsa, inanın ben daha fazlasını çekiyorum. Nefes almakta zorlandığım günler çoğunlukta. Ama devlete isyan etmek, insan öldürmek hiç aklımdan geçmedi! Bu Ülke için canını seve-seve verecek Kürt Kökenli T.C. Vatandaşlarımızın sizleri desteklediğini mi sanıyorsunuz?
Silahla-tehditle-hile ile-baskı ile kazandığınız seçimlere siz SEÇİM mi diyorsunuz?
Şimdi bizi can kulağıyla dinleyin;
Hepiniz bir araya gelin, Uyuşturucu kaçakçısı-ihaleci- soyguncu Milletvekilleriniz toplanın, isterseniz Kürt Kızlarına YOĞUNLAŞTIRMA evlerinde tecavüz edip sonra da PKK’lı Kadın Teröristlere öldürten Apo denen Ermeni’yi de aranıza alın ve TÜRK MİLLETİNDEN NE İSTEDİĞİNİZİ, PKK Kongrelerinde söylediğiniz gibi açıkça söyleyin…
Yalnız şunu asla unutmayın!
Türk Devletinin sınırları, Emperyalist Patronlarınızın Irak’ta-Suriye’de yaptıkları gibi cetvelle çizilmemiştir. Arapların ve Ayrılıkçı-Bölücülerin hiçbir zaman mertçe Kurtuluş Savaşı vermediklerini de unutmayın.
Bizler, Türk Milleti olarak, sınırlarımızın her santimetresini kanla çizdik.
Sınırlarımız ancak kanla değişir…
Sözüm Paradigma’cı Şaşkın ve Hainlere;
Özellikle TV’lerde Küresel Çeteye köpeklik yapanlar, 10 yıl evvel Akil İnsan diye Türk Milletine ihanet edenler, sizler de bir araya gelin, TOBB Başkanınız sizleri toplasın ve açıklayın!
Sizler, adı Artin Agopyan olan 54 Bin insanımızın hayatını ve 400 Milyar Dolarımızı çalan çetenin elemanlarına neleri vermeyi uygun bulursunuz?
Kapı arkasında bu çeteyi destekleyip, dışarda Türk Milliyetçisi kesilmeyi bırakın artık. Sizleri çok iyi tanıyoruz. Ya konuşun, ya da hakkınıza razı olun.
Bahçeli-Erdoğan-Hüda Par (Hizbullah)-Hakan Fidan-İbrahim Kalın-Hulusi Akar-Yaşar Güler
Genişletilmiş BOP’ ne ELEMAN olmayı kabul ettiğinizden beri uyguladığınız politikalarla SUÇ İŞLEDİĞİNİZİN-defalarca ANAYASA İHLAL SUÇU işlediğinizi biliyorsunuz değil mi?
Hele Suriye politikanız ve Suriye’nin parçalanması ve sınırlarımızın dibine ABD-İsrail-İngiltere beslemesi Kürtçü bir TERÖR devletçiği yerleşmesine izin verdiğiniz, ayrıca El-Kaide, El-Nusra-HTŞ den oluşan Dinci-Cihatçı bir devletçik oluşmasına de olur verdiğiniz için Türk Devletinin bekasını tehlikeye attığınızın farkında mısınız?
Bahçeli’nin, Bebek Katilini TBMM’ye davet etmesi, CB Erdoğan’ın DEM’li çapulcuları ve Öcalan’a göndermesi, bunların mesajlarının Türk Kamuoyuna duyurulmasının ÇOK AĞIR BİR SUÇ olduğunun farkında mısınız?
Sizlerin yaptığınız suçların ve ihlallerin kırkta birini yapan birinin, bir daha hapisten çıkamayacağının da farkında mısınız?
Sizler, yani Türkiye’yi yönetenler, kendinizi yasaların, Anayasanın üzerinde mi görüyorsunuz? Hiç mi dünya tarihi okumadınız?
Çıkın ve Türk Milletine ne yaptığınızı ve uygulamalarınızın Türk Devletini nereye götüreceğini anlatın.
Sizleri çokça beklemeyeceğiz. Sizler Türk Milletini saymıyor, tanımıyor ve “Bizim Arkamızda ABD-İSRAİL-İNGİLTERE” var, kimseye bilgi vermiyoruz diyorsanız, Türk Milletinin %95’inin ayağa kalktığını ve Anayasamızın kendisine verdiği DİRENME hakkını kullandığını göreceksiniz…
Demedi demeyin…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE ATASINA SOYUNA SADIK KALANA
Sağlık ve başarı dileklerimle
06 Ocak 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
ÜŞÜTTÜNÜZ MÜ/HESAP MI TUTMADI?
Bu yazıyı 02 Şubat 2017’de yazmıştım. Tam 7 yıl önce!
Tekrar hatırlatmamızın nedeni, TOBB’un 1,5 milyon üyesinin bugün için ne düşündüklerini öğrenmektir. Ne durumdasınız? Yanınızda çalıştırdığınız işçilerin sayısı arttı mı? Zenginleştiniz mi, yoksa NAS politikası, servetinizin yarısını götürdü mü?
TOBB Başkanınızı merak etmeyin. O, Saatçi Zafer abisi, Melih Gökçek abisi, TOGO Sinan Aygün abisi ile Esenboğa Havalimanının çevresindeki büyük arazilerin tamamını kapattılar, fiyatların artmasını bekliyorlar! Başkanınızın, Varlık Fonunda da rahatı çok iyi.
Tayyip Abisi ile birlikte önlerine gelen varlığımızı satıyorlar!
Akil İnsan Başkanınızdan şunu isteyin. (Sustuğunuza ve itiraz etmediğinize göre, Tayyip-Bahçeli-Öcalan paradigmasını destekliyorsunuz demektir)
“Başkan bizi İmralı’ya götür” diye bağırın ve başkanı sıkıştırın.
Hadi görelim sizi…
“Çözüm Süreci” denen “İhanet Sürecinin” Akdeniz Bölge Başkanı TOBB’çu “Serok Rifat”, 365 Oda ve Borsa Başkanını aldı, bir sürüyü yönetir gibi sürerek Saray’a götürdü!
Saraydaki konuşmaları, dünyanın en önemli 10 ekonomistten biri olan konuğum California-Berkeley Üniversitesinden Brad DeLong ile canlı olarak izledik!
Konuşmalar bitince konuğum şaşkınlık içinde bana döndü ve şunları söyledi; “Siz kafayı mı üşüttünüz, yoksa hesaplarınız mı tutmadı? Böyle hesap olur mu? Başbakanınız, TOBB’un bünyesinde 1,5 Milyon üye var. Birer işçi daha alsalar 1,5 Milyon işsize iş bulmuş oluruz.
İkişer kişi alsalar rakam 3 Milyon olur, dedi! Oldu olacak onar-yirmişer kişi daha alsınlar, tüm Avrupa’daki işsizlik problemini çözmüş olun…”
Konuğuma, bizi anlayamayacağını, bizim yöneticilerimizin akla ihtiyaçları olmadığını, iman gücüyle çok şeyi çözümlediklerini söyledim ve örnek olarak şu fıkrayı anlattım;
“TOBB’un işe almadığı Temel, iş bulmak için kaçak olarak Almanya’ya gitmiş. Günlerce iş aramış ama bulamayınca Fadime’ye mektup yazmış; Fadime henüz iş bulamadım. Sana para gönderemiyorum.
İş bulunca göndereceğim. Şimdilik sana 100 öpücük gönderiyorum, demiş!
Fadime cevap göndermiş; Temel, öpücüklerin çok işe yaradı. Sütçüye 5 öpücük verdim, bir aydır süt düzenli geliyor. Elektrikçiye 7 öpücük, ev sahibine her gün 1 öpücük. Bakkala öpücük yetmedi, ona başka bir şey verdim. Öpücüğünü eksik etme Temelciğim…”
Konuğumun imam gücünden haberi olmadığı için inanmadı tabii ki!
Bana; “Siz hayal görüyorsunuz. Birer-ikişer işçi daha alsın dediğiniz TOBB üyeleri, bu yıl ocak ayında 250 bin kişiyi işten çıkardılar yahu, dedi. Ayrıca bu yıl içinde ödemeniz gereken 164,7 Milyar Dolar borcunuz var. Merkez Bankanızın Başkanı kullanılabilir döviz rezervinizin 40 Milyar Dolar olduğunu söyledi. Siz böyle hayal görmeye devam ederseniz kafayı üşütürsünüz ve hesabınız tutmaz” dedi!
Konuğum bizlerin, “Oje ile distribütör kapağındaki çatlağı yapıştırdığımızı, çiklet ile motor kapağını tamir ettiğimizi” bilmediğinden daha fazla üstüne gitmemeye karar verip şu fıkrayı anlattım:
“Dört orta yaşın üstündeki adam, hafta sonu sabahın köründe balığa çıkmışlar. Birinci adam; “siz karınızdan nasıl izin aldınız bilemem ama ben bir hafta bulaşıkları yıkama sözü verdim!
İkincisi, yeni bir bulaşık makinası alma sözü verdim! Üçüncüsü, en büyük kazığı ben yemişim, arabasını yenileme sözü verdim!
Dördüncü adam konuşmayınca sormuşlar, sen ne verdin?
Adam, hiçbir şey vermedim. Sabah 04.00 te karıma “Ya sex ya da ben balığa çıkıyorum canım” dedim o da “Aman sıkı giyin üşütme” dedi…
Konuğum afallamış bir vaziyette “eee dedi, borç diyorum borç! Nasıl ödeyeceksiniz” diye sorunca,
Bak arkadaşım dedim, senin anlamak istemediğin olay şu;
Bizim yöneticilerimiz, öyle üst akılmış- alacaklı imiş hiç takmazlar.
Bir kafa koydular mı, adama yıldızları saydırırlar. Hadi sen sıkı giyin de üşütme…
Diktatörlüğün kötü yanı yoktur, diktatör ben olduğum sürece!
(Hacı Colani)
Sağlık ve başarı dileklerimle
05 Ocak 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı