Bu kumpas, başımıza örülen bu çorap on yıllar önce yazılmış, her karesi planlanmış, Türk Siyasetini iktidarıyla muhalefetiyle bu planın parçası yapmış, uzun bir çalışmanın ürünüdür.
Maalesef bu kumpas, AKP İktidarının işbirliği ile şu ana kadar içte ve dışta başarıyla uygulanageldi.
“Demokrasi getiriyoruz” aldatmacasıyla, Irak üçe, Suriye şimdilik ikiye bölünmüş, Lübnan ekonomik olarak batırılmış, Ürdün krizden çok etkilenmiştir. Bu ülkelerden milyonlarca insan göç etmiş, bir milyondan fazla insan ölmüş, yüzbinlerce Müslüman kadına tecavüz edilmiştir.
Irak ve Suriye’nin tarihi eserleri, beş bin yıllık el yazması kitapları, tohumları, yeraltı zenginlikleri çalınmıştır. Bu ülkeler yıllarca açlık-yokluk-sefalet içinde yaşayacaklar.
BOP adı verilen Kumpasın ilk bölümü olan “İsrail’in çevresinin çökertilmesi” planı başarıldı.
Kumpasın ikinci kısmı ise, Suriye’nin kuzeyinde, Irak-Suriye-Türkiye-İran’dan kopartılacak parçalarla bölgede “2’nci İsrail” olarak görev yapacak
“Kürt Devletinin” kurulmasıdır.
İlk parça, AKP Kongresinin ONUR KONUĞU Barzani eşkıyası tarafından kurduruldu.
İkinci parça, AKP’nin yol vermesiyle Fırat’ın doğusunda PKK’nın bir kolu olan YPG’ye kurduruldu.
Türkiye’nin içinde ise Kumpas planı BOP, başarıyla uygulandı.
Önce Türk Ekonomisi, işbirlikçi AKP sayesinde çökertildi.
Sonra Türk Ordusunun Atatürkçü Komutanları zindana atıldı. Askeri okullar, hastaneler kapatıldı, asker sayısı azaltıldı, ordu savaş kabiliyetini büyük ölçüde kaybetti.
Bugün, CB Erdoğan’ın “ANAYASA AYKIRI” olarak vereceği bir emre direnecek ve ona doğruyu gösterecek ne Genelkurmay aklı, ne Yüksek Yargı aklı ne de Dışişleri bürokrasisi yok.
Türkiye’nin elinde, siyaseten güvenip sığınacağı sadece TBMM’deki muhalefet partileri kaldı! Şimdi hangi muhalefet diyeceksiniz?
Özgür Özel’in Genel Başkan, Ekrem İmamoğlu’nun Lider, Okyanus ötesinin Patron olduğu CHP’de bu kumpası bozacak siyasi akıl, siyasi güç yoktur.
Genel Başkanın söylemleri, HEDEP ile yapılan temaslar, 1921 Anayasasını örnek almaları, Eşit Vatandaşlık denen Öcalan söylemlerini kullanmaları,
ülkeyi eyaletlere bölecek “AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartını” uygulayacağız, Tunç Soyer’in “Kamu Kurumlarında Kürtçe hizmet verilmelidir” demeleri ortadadır.
Muhalefetin diğer partisi İYİ Parti ise, “Parti parasını kim çaldı, MV sıralamaları kaça satıldı” gibi çirkin işlere batmış bir halde!
AKP Larvaları Davutoğlu-Babacan ise Erdoğan’a rampa yapmaya başladılar bile!
AKP iktidarı ve ortakları MHP-HÜDA PAR-BBP-DSP-Tarikat-Cemaat-Vakıflar, Laik Cumhuriyeti yıkmakta kararlılar. Yüksek Yargıyı da yedeklerine almışlar sürekli saldırıyorlar. Muhalefet Partilerinden de hayır yok! Peki ne yapacağız?
Bu kumpası bozup ülkeyi nasıl düze çıkaracağız?
Aziz Türk Milleti;
Defalarca söyledik! Siyasette mucize yoktur, mucize adam hiç yoktur.
Ülkemiz şu an 19 Mayıs 1919 şartlarından daha ağır bir durumda.
Eğer, Tek adam rejimini-Siyasal Ümmetçiliği-İhvan’ı-Muaviye kalıntılarını-BOP Eşbaşkanlarını reddediyoruz!
Atatürk Türkiyesi’nde çağdaş bir rejimde, özgürlük içinde, Ulus Devlet ve Üniter yapıda, bağımsız olarak yaşamak istiyoruz diyorsanız, ayağa kalkıp DOĞRU Partililerle birlikte, birer Kuvvacı olarak mücadele edeceksiniz. Başka yolu yok…
AKP, Yerel seçimlere kadar hem kamuoyunu meşgul edecek Yüksek Yargıdaki sanal kavgaları, hem de fırsat bulursa “Yeni Sivil Anayasa” kumpasını öne sürecektir.
AKP, bunlardan birine bile başvurduğunda, Türk Milleti olarak organize bir şekilde meydanlarda olmalıyız. AKP ve yandaşlarının anladığı dilden konuşacağız. Türk Milleti olarak, tıpkı Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi, kendi işimizi kendimiz çözeceğiz.
Ama bu sefer mutlaka “Hesap Sorulacak”.
Hırsızdan-Arsızdan-Soysuzdan-Din Tacirlerinden-Hainden- Katil Çetelerinden-döneklerden ve işbirlikçilerinden sonuna kadar hesap soracağız…
Sağlık ve başarı dileklerimle
04 Aralık 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı
Yorumlar kapalı.