Cumhur İttifakı iktidarına karşı oluşan NEFRET o kadar büyümüş ki, sınırımızı aşıp Kıbrıs Türk Devletini de sarmış.
AKP ve MHP tüm güçleriyle mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı desteklediler. İktidar baskısıyla bu desteğe “Gazino” denen kumarhane patronları ve kara para sahipleri de katıldı.
Türkiye’deki-Kıbrıs’taki-Balkanlardaki-Kafkaslardaki mafya patronlarının çoğunluğu ile İçişleri Bakanlığı makamında fotoğraf çektirmekten çekinmeyen Süslü Sülü ve Ümit Özdağ-Mesut Özil, CB Ersin Tatar için çalıştılar.
Hatta, Yandaş medya kanalıyla öylesine yalan propaganda yürüttüler ki, eğer Tatar kazanmazsa, “Kıbrıs Türk Devleti, Rumlar tarafından yutulacak” dediler.
Seçimleri kazanan yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, sonuçlar belli olduktan hemen sonra yaptığı açıklamada “Kıbrıs Türk Devletinin Dış Politikasını elbette ki Türkiye ile danışıp belirleyeceğiz” dedi.
Doğrusu da budur.
Çünkü, Kıbrıs ne tek başına Türkiye’nindir, ne de Kıbrıs Türk Devletinindir.
Kıbrıs Türk Devleti, bağımsızlık adına canlarını veren TMT Mücahitlerinin, Türk Askerlerinin ve Dünya Türklüğünün bu günkü nesillere emanettir.
Kim ki Kıbrıs Türk Devletini “Federasyon-AB’ye giriş havucu” ile Rumlara peşkeş çekmeye kalkışırsa, başta Türkiye olmak üzere, tüm Türk Dünyasını karşısına alır. Bunu kimse yapamaz…
Kıbrıs Türk Devletindeki seçim sonuçları üzerine MHP Genel Başkanı’nın konuşması çok ilginçti!
Demokratik Rejime inanmış ve demokrasi ürünü olarak görev yapan bir Genel Başkan’ın, “Kıbrıs Seçimlerinin tanınmaması ve KKTC Meclisinin Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılma kararı almasını” istemesi, Bebek Katili Öcalan’a “Kurucu Önder” diyen bu Genel Başkanın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını tartışmaya açmalıdır.
Bahçeli çok ciddi bir hastalık geçirmiş ve hala düzelememiştir.
TBMM’deki MHP Grup kürsüsüne, yardımla çıkmakta, yine yardımla inebilmektedir. Kullandığı ilaçlar, onun akıl-ruh ve vücut sağlığını bozmaktadır.
Bahçeli, mutlaka “Müşahede” altına alınmalı ve uzman doktorların denetiminde tedavi edilmelidir. Aksi takdirde ülkemize zarar vermeye devam edecektir…
Sağlık ve başarı dileklerimle
21 Ekim 2025,
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
ORGANİZE İŞLER BUNLAR
Bunlar öyle madrabazlar ki, binlerce yıllık geçmişe sahip bir devleti tüm kurumlarıyla, siyasetçileriyle, sivil toplum örgütlerinin tamamıyla, Türk Milletinin büyük kısmını yıllardır, uyuttular ve aldattılar!
Bu sahtekarlığı yapmak için, dünyanın en ucuz en etkili kavramını kullandılar. Bu kavramın adı “DİN” idi. Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün dediği gibi, “İnsanları Allah ile Aldattılar!”
Türk Tarihini, 1950’ye kadarki yakın tarihi, çok partili siyasi hayatın gerçeklerini, en önemlisi “İndirilmiş İslam’ı”, Türk Milliyetçiliğini, Atatürk’ün mücadelesini ve ilkelerini bilmeyen, dünyayı izlemeyen, çabuk zengin olmaya hevesli siyasetçiler de, sürekli olarak bunların önünü açtılar.
Kimi zaman sandık güvenliğini bilerek almadılar. Kimi zaman kazanması mümkün olmayan adaylar çıkararak, Türk Milletinin asla kabul etmeyeceği ittifaklar kurarak, yolsuzluklara ve seçim hilelerine bilerek göz yumarak, bu organize suç örgütü gibi çalışan bu güruhu başımıza bela ettiler.
Emperyalist devletlere kafalarını kiralık veren kirli siyasetçiler sayesinde, Türk Milleti tarihimizde hiç görmediğimiz, bilmediğimiz yolsuzluklar-hırsızlıklar gördük.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in kasetleri milyonlarca vatandaş tarafından izlenirken, Türk Yargısı, Parlamentosu, Emniyeti, Medyası ya uyudu ya da sadece seyretti.
17/25 Aralık Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayını yaşadık! Bakanların bir dolandırıcının önüne yattıklarını gördük.
Yüksek Yargının İktidar eliyle FETÖ denen silahlı terör örgütüne teslim edilmesini yaşadık.
Şanlı Türk Ordusunun İktidar-FETÖ-CIA eliyle felç edilmesini gördük.
Kendi kendine darbe yapıp suçsuz insanları zindana atan Paşalar gördük.
Bir taraftan Tarikat liderlerinin cenaze törenlerinde “Şeriat” naraları atılırken
Atatürk’ün kabrinde, kendisi için slogan attıran siyasetçileri ve bu rezilliğe izin veren Askerleri gördük.
2019 öncesi gerek İBB’den gerekse devletten Tarikat-Cemaat-Vakıf ve Vergi muafiyeti verilmiş derneklere milyarlarca lira kaynak aktarıldığını gördük.
İktidar eliyle, devletin/milletin bazı müteahhitlere soydurulduğunu gördük.
Sayıştay Raporları-Özelleştirme İhaleleri-Varlık Fonu-Büyük Projelerle yapılan soygunları gördük.
Emperyalist Devletlerin emrine giren iktidar ve ortaklarının, ülkelerin çökertilmesine, milyonlarca insanın yerinden-yurdundan göç etmesine, yüz binlerce kadının tecavüze uğramasına, milyonlarca insanın öldürülmesine
seyirci kalan sözde demokrat dünyayı gördük.
En sonunda da, 54 Bin insanımızın hayatını çalan 400 Milyar Dolarımızı yok eden PKK Narko-Terör örgütünün Bebek Katili başının, Türk Devletinin muhatabı yapılmasını ve “Kurucu Önder” olarak anıldığını gördük…
Neleri görmedik biliyor musun Aziz Türk Milleti?
Cumhur İttifakı yönetimindeki İktidarın yukarıda saydıklarımla ilgili BİR TEK dava açtıklarını görmedik. İktidar planladı, Yargı görmedi, Türk Milleti ayağındaki dona kadar soyuldu, soyulan da görmedi!
Soyulduğunuz, özgürlüklerinizin elinizden gitmesi, fakirleşmeniz, yoksullaşmanız yetmediyse, Cumhur İttifakına oy vermeye devam ediniz.
Canınıza tak ettiyse, kendi evlatlarından deneyimli-bilgili-cesur-hesap soracak olanlara görev verin.
Görev verin ki, Seccade Şeytanları olan bu soygunculardan, Türk Milletinin olan haklarını alınsın, yine Türk Milletine dağıtılsın…
Sağlık ve başarı dileklerimle
20 Ekim 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı