1. Haberler
  2. KÖŞE YAZISI
  3. ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE SORULAR

ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE SORULAR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ortağı Dewlet Bahçeli!
Hasta, moralsiz ve ekonomik olarak bizleri iyice batık duruma getirmek için gece-gündüz uğraştığınız bir anda, sizleri rahatsız ettiğimiz için özür dileriz. Evet, sizler tepedeki yöneticilerimizsiniz. Tamam da bizler de “Altta kalanın canı çıksın” deyişindeki köleler değiliz! Bizler de insanız ve korkuyoruz. Neden mi korkuyoruz?

Sizler Saraylarınızda, sığınaklarınızda rahatsınız. Yiyecek, içecek, geçim, çoluk-çocuk derdiniz yok. Ne elektrik, ne su, ne kira, ne telefon ödeme gibi bir sıkıntınız da yok. Her gün yaptığınız zamlar size değmiyor bile! Ya biz ne yapalım? Cep delik, cepken delik! Tabii ki korkuyoruz! Önümüzü göremediğimiz gibi, arkamızı da kaybetmek üzereyiz!

Komşumuz İran, hem İsrail hem ABD orduları tarafından sivil-asker ayrımı yapılmaksızın dünyanın en güçlü silahlarıyla vuruluyor. Biz ne durumdayız?
Sıranın Türkiye’ye geldiği söyleniyor! Bizi ya bilgilendirin ya da yanınıza alın! Suriyeli, Afganlı sığınmacılar rahatlar. Hiç olmazsa onların gidecek yerleri var. Ya biz? Bizim bu son vatanımızdan başka gidecek yerimiz yok ki?
Haydi, alın kağıdı kalemi elinize, şu sorulara yanıt verin, lütfen…

-İran’a yönelik hava saldırılarında, Awacs’lar-Tanker Uçakları-Füzeler bizim hava sahamızı kullanıyorlar mı?
-Kürecik Radar, Hava Üssünde neler oluyor?
-İncirlik Hava üssü İran’a karşı kullanıyor mu?
-Tek Millet İki Devlet dediğimiz Azerbaycan-Nahcivan’daki üste ne oluyor?

-Bize bir saldırı olursa, “Hava Savunma Sistemimiz var mı ve ne durumda?”
-6 sene önce “Ruslarla ortak Hava Savunma Sistemi kuracağız” demiştiniz.
Ne oldu? S-400 gibi o da depoya mı kalktı?
-CB Erdoğan; “Orta ve Uzun Menzilli füze stoklarımızı son gelişmeler ışığında caydırıcılık düzeyine getirilecek ÜRETİM PLANLAMALARI yapıyoruz” dedi! Bu planlamalar ne zaman GERÇEĞE dönüşecek? Bu da mı yalan?
-Üç Genel Seçimdir, tüm ülkedeki ilan tahtalarında, “Yerli ve Milli Uçağımız Havada”, diye renkli afişler görüyoruz. Kafamız hep havada ama Damadın Dronlarından başka bir şey göremiyoruz!
-Altay Tankları bitti dediniz. Nerede bizim tanklarımız, Helikopterlerimiz?

Trump’ın çok yakın dostu Erdoğan ve Öcalan’ın sevdiği Bahçeli;
-Bizim başımıza bir bomba düşerse, saklanacağımız sığınaklarımız var mı, varsa nerede?
-Sivil Savunma Örgütümüz ne oldu? Ülkemiz işgal edilirse, milletçe direnmek için organize edilen “Sivil Kuvvetlerin planları” Kozmik Oda Soygunu ile mi kayboldu? Bizler vatanımızı sapan taşı ile mi savunacağınız?
-2002 Yılından önce, ülkemizin hemen her şehrinde Toprak Mahsulleri Ofisi Ajansları ve buralardaki silolarda (Savaş-Kıtlık-Afet) anlarında kullanılmak üzere, hububat depolanmış silolar vardı! Bunlardaki ürünler ne oldu?
Bir savaş anında, Türk Milletini besleyecek, hububatımız var mı?

-Ordumuzun morali nasıl? Mustafa Kemalin Askeri olduğunu söyleyen Subaylar ordudan atılınca, TSK’da birlik sağlandı mı?
Yoksa bazı Ordu merkezlerinde hala Atatürk’ün resimleri asılı mı?
-Savaşta Mehmetçiklerin yardımına koşacak “ASKERİ DOKTOR” kaldı mı?
-Erdoğan, Askeri bir birliği ziyaret ederken Subayların silahları neden alınıyor? Yoksa Başkomutan, ordusuna güvenmiyor mu?

Sayın Trumpsever Erdoğan ve Öcalansever Bahçeli;
Lafı dolandırıp duruyorsunuz. Sizin (Türk-Arap-Kürt Kurucu Ortaklığına) dayalı bir Anayasa yapmak istediğinizi, eh bu arada, görev sürenizi de sonsuza dek uzatmak için yanıp tutuştuğunuzu hepimiz biliyoruz. Bunun için TÜRKLÜĞÜ yok edip, ÜST KİMLİK olarak MÜSLÜMANLIĞI kabul etmemizi istiyorsunuz!
Bunu yapamayacaksınız, size bunu yaptırmayacağız. Bu dediğimin doğruluğunu, sizin gözlerine bakıp tekrar ettiğimizde anlayacaksınız!

Siz Bahçeli;
“Darbeler Anayasası yok edilmeli, Milli İradeye dayalı, Siyasi Partilerin hepsinin düşüncesi alınarak bir KURUCU MECLİS anlayışı içinde YENİ ANAYASA yapılmasını” istiyorsunuz!

Siz daha Asli Kurucu Meclisin ne olduğunu bilmiyorsunuz! Anlatalım;
“ASLİ KURUCU MECLİS, daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralı ile bağlı ve kayıtlı olmaksızın, bir DEVLETİ KURAN, ona HUKUKİ/SİYASİ statüsünü ve Anayasasını İLK KEZ ve YENİDEN yapan meclistir!”
Mevcut 28. Dönem Meclisi, bu Anayasayı korumak için yemin etmiş bir meclistir. Bu Meclis YENİ BİR ANAYASA YAPAMAZ. Yapmaya kalkışırsa, hepsi
“Ömür Boyu Ağırlaştırılmış Hapis” cezası ile mahkum edilirler…

Haydi şimdi çalışın bakalım! Türk Milletine yanıt verin…

Sağlık ve başarı dileklerimle

24 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

TANRI SİZLERİ NEDEN KORUSUN Kİ?

Cuma günü DOĞRU Parti ŞIRNAK İL Kongresini, Cumartesi günü ise
MARDİN İL Kongresini tamamladık, DİYARBAKIR İL Başkanı ve Yönetimini ziyaret ettik. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi insanlarımız orada da mutsuz! Herkeste gelecek endişesi var.
AKP bölgede, Mardin sıcağındaki buz kalıbı gibi süratle eriyor. İllerdeki STK’ların ve halkın taleplerini Genel Başkanlık Divanında değerlendirip, bu illere tekrar heyetler göndereceğiz…

Gelelim burnumuzun dibindeki KIYAMET DENEMESİNE!
Şu gerçeği görüp kabullenirsek, belki bir çıkış yolu bulabiliriz. Gerçek şu;
Maalesef bu dönemde DÜNYAYI DELİLER yönetiyor!
Kendilerine LİDER dedirten bu zavallıları incelerseniz, bana hak vereceksiniz!

Mesela deyip, olmaz ya olacağını düşünsek ve kendimize sorsak;
Yüce Tanrı, yarattığı tüm insanlara seslenmek istese, acaba neler söylerdi?
Mesela dedik!

“Eyy İnsanoğlu! Sana AKIL verdim. Bu alemde eşi benzeri bulunmayan, Cennet benzeri bir YERKÜRE ve onun nimetlerini verdim. Doymadınız, şükretmediniz! Habil ile Kabil’den beri birbirinizi öldürüyorsunuz!
Bir de utanmadan, sizler terbiye olasınız, GÜZEL AHLAK sahibi olasınız diye gönderdiğim DİNLERİ ve PEYGAMBERLERİ aranızdaki savaşlara alet ettiniz. Sizleri KIYAMET ile korkuttuğumu söylüyorsunuz! Benim kıyamet yaratmama gerek var mı? Sizler kendi kıyametinizi yaratıyorsunuz zaten! Eğer KIYAMET ile her şeyi yok edeceksem, neden yarattım ki?
İnsanlara bahşettiğim o muhteşem AKLI kullanmasını bilseydiniz, kendi yarattığınız para putuna tapmazdınız. Yerküreyi daha güzel bir yer haline getirmek için çalışırdınız. Şunu hiç anlamadınız. Cennet de, Cehennem de dünyada!
İyi düşünür, varlığınızın sebebini bulursanız, bulunduğunuz yeri CENNETE çevirirsiniz. Ama HIRSINIZI ve AÇGÖZLÜLÜĞÜNÜZÜ, aklınızın üzerine çıkarırsanız, yaşadığınız yerküreyi CEHENNEME döndürürsünüz!
Tıpkı şimdiki gibi!
Dünyanın tamamına bir bakın! İyi insanları YÖNETİCİ olarak seçip görevlendirenler mesela Kuzey Ülkeleri huzur ve zenginlik içinde, dünyadaki Cenneti yaşıyorlar.
Ya aklını ve ahlakını kaybetmiş kişileri, dikta heveslilerini seçenler ne
oluyor? Onlar da, akıllarını kullanamadıkları için dünyada Cehennemi yaşıyor! Aklınızı kullanın, hem de benim verdiğim “Selim Aklınızı…”

Aziz Türk Milleti;

“Mesela’dan”, günümüz gerçeğine dönersek!
CB Erdoğan, 21 Haziran’da İslam Teşkilatı Gençlik Forumunda konuşurken;
“Dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Biz bu kimliklerden önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin üst kimliğidir” dedi!

Eğer T.C. Devleti Anayasasında yazdığı gibi “Laik Devlet” olsaydı, Erdoğan böyle konuşamazdı. Sabıkasında “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” AYM kararıyla kesinleşmiş bir karar olduğu için, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının AKP hakkında kapatma davası açması gerekirdi. Çünkü,
dini bir üst kimlik olarak görmek ÜMMETÇİ bir yaklaşımdır, sadece Din Devletlerinde olur, fakat bu durum ULUS DEVLETE karşı olmaktır…

İşte Türkiye ve dünyanın başı, bu anlayışlardaki kafalar yüzünden beladadır. Trump, Siyonist-Evanjelist’lerin has elemanı değil mi?
Erdoğan, Siyasal Ümmetçi-İhvancı değil mi?
Netanyahu, Tevrat anlayışına tapan Siyonist bir katil değil mi?
İsrail, Tam bir Din Devleti değil mi?
Putin, Katolik Hıristiyanlara karşı, Ortodoks inancın fedaisi değil mi?
İran, Mollaların yönetiminde koyu bir Şii Din Devleti değil mi?
Yerli-Yabancı Dinci Terör örgütleri, aynı hastalıkla malul değiller mi?
Bu konuda hepimizin aklımızı kullandığımızı kim öne sürebilir ki?

Trump adlı Sarıkafa dün şunu söyledi;
“İran bir terör devletidir. Tanrı İsrail’i ve ABD’yi korusun!”

Tanrı sizi neden korusun ki; Siz değil misiniz ki,
On binlerce kişinin katili olan diktatörlerin yanı sıra, terör örgütleri, aşırı ve antidemokratik yönetimlere, sadece ekonomik çıkar sağlamak için destek veren siz değil misiniz? 50’ye yakın ülkede, darbe yaptırıp, insanların iradelerine yön vermeye kalkan ve ölümlere sebep olanlar sizler değil misiniz? Söyleseniz ya; Yüce Tanrı siz Emperyalistleri neden korusun ki?

ABD korkusundan İsrail’in “PİS İŞLERİNİN” yanında olan Alman Başbakanına ve AB Liderlerine soralım;
“Dünyadaki tüm Emperyalist-Sömürgeci Devletler içinde BİR TANE
Türk Devleti gösterebilir misiniz?”
Türkler Barbar ha! Has..tirin gidin…

Sağlık ve başarı dileklerimle

23 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

ÇEDES OKULLARI / TARİKATÇI BAKAN

Günümüzde eğitim, hem ekonomidir, hem kalkınmadır, hem gelişmişliktir.
Doğal kaynaklar, ülkenin jeopolitik konumu, tarımsal zenginlikler çok önemli olmalarına rağmen tek başlarına bir ülkenin zenginleşmesine yetmiyor.
Çağdaş dünya “Özgürlük” , “Hukuk Devleti” , “Dayanışma (sermaye ve bilgi)” içeren bir ekonomik düzeni ve bu kalitede insan yetiştirecek çağdaş eğitime yönelmek zorunda kaldı.

Bir ülke, istediği kadar doğal kaynakları olsun, eğer araştıran-bilgiyi aramasını ve paylaşmasını bilen ve demokratik standartları yüksek bir ortamda, eğitimli gençler yetiştiremiyorsa, çökmeye mahkûmdur.
Sadece petrol çıkarıp satan (bunu bile yabancılara yaptırtan) Arap ülkelerinin refahları petrol rezervleriyle doğru orantılıdır. Petrol azaldığı veya alternatif enerji kaynakları piyasaya sürüldüğünde, bunların zenginlikleri de bitecektir.
Doğal kaynakları olmayan Güney Kore, bu konularda büyük atılım yapmış bir ülke! Güney Kore’de kişi başına düşen gelir 26.000 dolar.
Eğitim Güney Kore’de ön plandadır. Katma değer sağlayacak teknolojik ürünler üretiminde bizden çok ilerdeler.

Geçtiğimiz dönemde WhatsApp tam 19 Milyar dolara satıldı. 53 çalışanı olan bu şirketin değeri, Türk Telekom-Tüpraş-THY-Petrol Ofisi adlı kurumlarımızın toplam değerinden daha fazla! Bizim WhatsApp benzeri tek şirketimiz var mı?

Dünya, gelişmişliğe zenginliğe, daha çok hukuk ve özgürlüğe koşarken AKP İktidarı sayesinde biz ters istikamette, ortaçağa-karanlığa-yobazlığa-diktaya-fakirliğe koşar adım gitmekteyiz! Hele Tarikat ve Cemaatleri Sivil Toplum Kuruluşu olarak kabul eden bu yobaz bakan, gidişi çabuklaştırmaktadır.

Badem kıskançtır, hasettir, geri zekâlıdır, zavallıdır!
Aydınlıktan, çağdaşlıktan, bilgiden ve bilimden korkar. Bu düşüncedeki insanlara düşmandır. Bademe göre herkes cahil ve fakir kalacak ki, onlar hep yönetimde olsunlar!

Bademler, çağdaş eğitimin yerine-dinci eğitimi, Atatürk Milliyetçiliği yerine-Arap Milliyetçiliğini, çalışıp üretme yerine-sadaka politikasını isterler.
Bunların ağızlarından çıkan on lafın dokuzu yalan, biri ise takiyedir.
Bademler “Acı karpuz” gibidirler. Dışları yeşil (İlkel İslamcı), içleri kırmızı (İlkel komünist) Bunlardan gerçek anlamda ne “İslamcı” olur, ne de “Komünist!”
Yalan söyleyen, devleti milleti soyan, kul hakkı yiyen kişiden bırakın İslam’ı ve Komünistliği, bir b.k olmaz…

Yobazlarla mücadele var olmak- olmamak mücadelesidir. Bu mücadele, Kurtuluş Savaşı şehitlerimizin huzuruna başı dik, alnı açık çıkabilme mücadelesidir.
Bilmem anlatabildim mi?

Sağlık ve başarı dileklerimle

22 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

ETKİN PİŞMANLIK

CB Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e çağrı yaparak,
“Etkin Pişmanlığa Başvursun” dedi!

Etkin Pişmanlık; Kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde atıfet (Merhamet) hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur…

CB Erdoğan hukuk eğitimi almadı ama, mahkemelere gide gele, hapishanelere gire çıka, değme hukukçuyu ceketinin mendil cebinden çıkaracak kadar, hukuk öğrendi!
İstanbul Adliyesinin önüne üstünde daktilo olan bir masa atsa, inanın paraya para demez. “Dava Vekili” olarak, kısa zamanda hem Mehmet Cengiz’i, hem Nihat Özdemir’i yanında çalıştıracak kadar servet sahibi olur!
Eee, bir nişan yüzüğünden, dünyanın en zengin sekiz siyasetçisinden birini çıkartan zeka, koskoca bir daktilodan neler çıkarmaz ki?

Özgür Özel’in ne suç işlediğini bilmiyorum. Bu yüzden deneyimli bir siyasetçiden örnek bir olay anlatayım. O ne yaptıysa Özel’de onu yapsın ve bu kıyağımı da unutmasın..

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, FETÖ’yu “Silahlı Terör Örgütü” olarak kabul etti!
AKP dedi ki; “Bu konuda 17/25 Aralık 2013 Darbe girişimi öncesi araştırılamaz! Bu tarihe kadar ki FETÖ ile olan ilişkiler araştırılamaz. Çünkü biz bu tarihi milat olarak aldık! Ama bu tarihten sonra kim FETÖ ile ilişkiye girerse, Silahlı Terör Örgütüne Üyelik-Yardım ve Yataklıktan mahkum edilecektir!”

Bu defa, özellikle Anayasa Hukukçuları çıldırdılar;
“Böyle rezalet olmaz! Anayasa ve Türk Ceza Kanununa göre, hiç kimse kendi keyfine göre, suç ile ilgili milat koyamaz. Bu, Anayasa İhlal suçudur ve
TCK 309’a göre cezası, Ağırlaştırılmış Ömür Boyu Hapistir.”

Olay, kilitlendi kaldı! Şimdi ne olacaktı?
Olayı yine Asrın Lideri çözdü!

Damadının televizyonlarından birine çıktı ve gayet üzgün bir görüntü vererek şu tarihi sözlerini söyledi;
“Çok üzgünüm. Aldatıldım. Rabbim ve Milletim beni affetsin” dedi ve kürsüyü terk etti!

Salon buz kesmişti!
Gazeteciler birbirine bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu!

Burhan Kuzu (Anayasa Hukuku Profesörü. O zaman sağdı ve henüz Ortadoğu’nun en büyük uyuşturucu baronu Zindaşti’yi hapisten çıkartmamıştı) gazetecileri çağırdı ve dedi ki;
“Niye şaşırdınız? Anlamadınız mı? O zaman ben size anlatayım!
Rabbi, Anayasa İhlal Suçunu, Milleti de TCK 309’u affetti! Kime ne ki?”

Anladın mı Sayın Özel, sen de Halk TV’ye çık ve deki;
“Ne suç işlediğimi bilmiyorum ama, her ihtimale karşı ben de diyorum ki:
O arkadaşın Rabbinden ve Milletinden beni de affetmelerini istiyorum. Ona var da, bize yok mu?”

Adaletinle bin yaşa be Hırsızlar İmparatoru..

Sağlık ve başarı dileklerimle

21 Haziran 2025

Rifat Serdaroğlu;
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE SORULAR
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin