Değerli vatandaşlar, insanlarımızın refah ve huzurunu etkileyen etkenlerin başında ekonomik bağımsızlık ve güvenli bir ortamda yaşam gelmektedir. Ancak AKP iktidarlarının özellikle 2007 sonrası dönemlerinde adım adım bu etmenler önemini yitirmeye başladı. Günümüzde, insanlarımızın ekonomik çöküntüye maruz kalması yanında siyaset-mafya-devlet üçgeninde “mafyanın devlet devletin mafya” olması sonucu içeride ve dışarıda iktidarın kendi vatandaşlarının hak ve hukukunu koruyamadığı ve hak edilen değeri vermediği bu ortam bizlere belli ki AKP iktidarı nezdinde vatandaşlarımızın ve kuruluş felsefesinin bir değer ifade etmediğini göstermektedir.
Çevremizde yaşanan olaylara baktığımızda AKP yönetiminin sığınmacı ve Arap vatandaşlara verdiği değerin onda birini kendi vatandaşlarına vermediğini görüyoruz. Buna rağmen AKP’nin hala iktidar olması konusunda halktan aldığı destek sosyo-ekonomik açıdan analiz edilmesi gereken bir durumdur. Burada muhalefet blokunun halkın beklentileri ve çektiği sıkıntıları gündemde tutmak yerine iktidar blokunun algıya dayalı söylemleri etrafında dönmesi ve bir türlü bu çemberin dışına çıkma yeteneğine sahip olmaması da önemli bir etkendir. Oysa ekonomik sorunlar yanında adaletsiz gelir dağılımı ve ücret politikası, emeklilerin adam yerine konmaması, orta sınıfın yoksullaştırılması, toplumun yüzde doksanının günü birlik yaşadığı yani açlık ve yoksullukla mücadele ettiği bir ortam var ama bunları anlatan ve güven veren bir muhalefet yok.
Muhalefete sormak lazım, AKP iktidarının bir parmak bal diye adlandırılacak yoksul kesime yaptığı sosyal yardımlar ile devlete katma değer katan değil devlete muhtaç bir kesim yarattığı neden dile getirilmez, geçici rahatlama yaratarak halkın tepkisini asgaride tutmak için aslında devletçe karşılanan emekli aylığı ve işsizlik sigortası dışındaki tüm sosyal yardımların AKP veya Erdoğan tarafından verildiği ve eğer Erdoğan giderse bu yardımların kesileceği algısının oy toplama amaçlı söylemler olduğu neden etkili bir dille anlatılmaz.
Sonuçta görünen; İnsanlar yaşadıkları sıkıntılara sebep olanlara değil bu sıkıntılara çare olabilecek yardımlara ve kendilerine verilen desteklere bakıyor ve bunları önemsiyor.. Ekonomik, sosyal ve siyasal alanda başarılı olan ülkeler incelendiğinde temel etkenin sahip olma duygusu olduğu görülmektedir. Gerçekten halkını önemseyen ve tüm uygulamalarda halkını sahiplenen yönetimler için başarı kaçınılmazdır. Bu nedenle mevcut AKP yönetimi devletin imkanlarını kullanarak yoksullara, dar gelirlilere aktardığı küçük desteklerle onların ferahlamasını sağlıyor ve bunun oy olarak kendisine dönmesini sağlıyor.
Değerli vatandaşlar, merkezinde sadece saray ve eşrafı olan AKP politikaları sonucunda; Faiz ve enflasyon almış başını gidiyor, alım gücü her geçen gün azalıyor, denk bütçe yok, saray ile kamu kurumları için tasarruf hak getire, dış borç ve cari açık mevcut kaynaklarla karşılanamaz büyüklüklerde, ihracat ve ithalat arasında denge yok, borç yiyen kesesinden yer anlayışı unutulmuş para olsun da borç olsun mantığıyla neredeyse el açmadığımız ülke kalmadı.
Günün sonunda; Türkiye hala GRİ listede. Plan ve program yok. Ne olduğu belli olmayan birtakım laflar, sözler var. İstihdama dayalı üretim, hukuk, adalet ve de en önemlisi ülkemiz yönetimine içte ve dışta güven yok. Çünkü; öyle bir duruma geldik ki suçlular siyasi güçleri sayesinde taltif ediliyor, suçlu olanları ifşa edenler ise cezalandırılıyor. Tabi dünya ülkeleri de bu olanları görüyor hatta ikaz ediyor.
Bu şartlar altında hiç kimse veya hiçbir kuruluş her ne sebeple olursa olsun parasını ülkemize getirmez, getirmeyecektir. Ancak; tefeciler, ucuza devlet malı kapatmak isteyen vurguncular, ya da dost kisvesi altında Türkiye’den siyasi taviz koparmaya, Türkiye’ye emir vermeye kalkan, emperyalist güç odakları kendilerine yer bulacaklardır. Gerçek bu. Bir başka gerçek ise;
Cumhuriyetimizin birinci 100.yılını yaşadığımız günümüzde, iktidarın bir türlü Cumhuriyet’i sindiremediğine üzüntüyle şahit olmaktayız. Baksanıza 100. Yılını kutlayacağımız Cumhuriyet etkinlikleri Filistin bahanesiyle erteleniyor, 28.Ekim günü Filistin için İstanbul’da yıkılan Atatürk Hava limanında HAMAS mitingi düzenleniyor ancak Cumhuriyet’in 100.yıl kutlamaları kutlamaları YOK. Neden mi? Bu iktidar kendi halkına değil mülteci ve Arap halkına değer veriyor da ondan. Yazıklar olsun bu anlayışa.
DOĞRU PARTİ çözümün Arap seviciliğinde değil, merkezinde kendi insanı olan uygulamalar yanında kendi vatandaşlarına değer veren bir anlayışa sahip yönetimler de olduğuna inanıyor ve böyle bir yönetimle iç de ve dışta her türlü savaşın kazananı olacağımızdan asla şüphe etmiyoruz. Zaten halkımızın en büyük beklentisi de kendisine değer verilmesi değil mi? Son sözüm aziz Türk milletine; SENİ YOK SAYAN, SANA DEĞER VERMEYEN AKP İKTİDARINI SEN DE YOK SAY, SEN DE DEĞER VERME.
25.Ekim.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
Yorumlar kapalı.