Bu iki duygu birbiriyle ters orantılıdır.
İhanet ne kadar yakından gelirse, merhamet oradan uzaklara kaçar.
2007’den beri Bademlere vermediğimiz ders, anlatmadığımız konu kalmadı.
Her gün bunları uyarmaya çalıştık. Eğer her gün yazıları okusaydı Erdoğan’ın üniversite diploması meselesi kalmazdı!
Dedik ki; “Elindeki silahı bırakmamış, insan öldürmekten vazgeçmemiş bir örgütle müzakere yapamazsınız. Yaparsanız ihanete düşmüş olursunuz!
16 Temmuz 2014’te çıkardığınız kanunla başlattığınız “Çözüm Süreci” ihanettir! Dedik ama dinlemediler…
Dedik ki; “EMASYA Protokolünü kaldırıp Askeri kışlasına, Polisi karakoluna kapattınız. Şehirlerimizde, İlçelerimizde alan hâkimiyetini PKK Terör Örgütüne bilerek ve planlayarak terk ettiniz. Bakın ülkemizin her yanı bomba ve ağır silah deposuna döndü. Yapmayın, eğer bunu yaparsanız ihanete düşmüş olursunuz!” Dedik ama dinlemediler…
Dedik ki; “Dış Politikada yanlış yapıyorsunuz. Böyle devam ederseniz çevremizde konuşabilecek tek komşu kalmayacak! Kaldı mı? Kalmadı.”
Dedik ama dinlemediler…
Dedik ki; “2002 yılından bu yana dünya ilk kez bu kadar para bolluğu yaşıyor. Dışardan aldığınız borç paraları yatırıma, üretime, istihdama, sanayileşmeye, bilgi ve teknolojik gelişmelere harcayın ki size misliyle geri dönsün.
Bademler ne yaptılar? Aldıkları borç paraları taşa-toprağa-yandaşlara gömdüler.
2002 yılına kadarki 79 senelik borcun 4 katını, 13 senede yaptılar.
Şimdi ise akşamdan yenilen hurmalar, tırmalamaya başladı!”
Dedik ama dinlemediler…
Değerli Okurlar;
Bademlerin, “İndirilmiş Gerçek İslam” ile hiçbir ilgileri yoktur.
“Milli Görüş” adıyla Türk Siyasi hayatına giren “Muaviye İslam’ı” benzeri bu hareketin hafızalarımızda ve arşivlerde şimdiye kadar ne iz bıraktığını beraberce hatırlayalım mı? Özellikle gençler bu konuları incelesinler lütfen!
-Bosna Savaşı sebebiyle toplanan yardım paraların kaybolması!
-Yurt dışında ve yurt içinde olan deprem felaketleri için Türk Milletinden toplanan yardım paraları, yerlerine ulaşamadı!
-Süleyman Mercimek adlı kişi üzerinden yapılan yolsuzluklar!
-Sanayi Bakanlığı üzerinden, belli vakıflar kanalıyla toplanan rüşvetler!
-Müslüman ülkelerde olan doğal afetler için toplanan yardım paralarının
iç edilmesi!
-Kombassan-Yimpaş gibi İşçi Şirketleri kanalıyla yapılan yolsuzluklar!
(CB Yardımcısı Fuat Oktay YİMPAŞ’ın Yönetim Kurulu Başkanı idi. Şu an
hakkında 50 Milyon TL rüşvet aldığı iddiası var!)
-“Deniz Feneri e.V” gibi yurtdışında kurulmuş onlarca “Yardım Dernekleri” soygunları! (Alman Savcılara göre “Yüzyılın Yardım Soygunu)
-Cami Yaptırma Dernekleri- Kaçak Yurtlar-Kaçak Kurslar sayesinde yapılan hırsızlıklar!
-Filistin için toplanan yardım paralarının buharlaşması!
-17/25 Aralık, Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet olayları! (İçişleri Bakanı Boyunsuz Muammer’in oğlunun aylık kirası 20 bin AVRO olan rezidansta oturması soygunun boyutunu anlatır.)
-Devletten ihale alan müteahhitlerden toplanan “Haram Havuzu” paraları!
(Bizzat 1000 Ali, 5’li çeteden 630 Milyon Dolar toplamıştı!)
-24 saat boyunca sıfırlanamayan rüşvet paraları! (Babacığım, 24 saatte tam sıfırlayamadık. Elimizde 30 Milyon Avrocuk, kaldı!)
-Avrupa’da görgüsüzce yapılan mağaza kapatmaları!
-Ailece haksız ve kaynağı belli olmayan zenginleşmeler…
Erbakan’la başlayıp, Erdoğan ile devam eden Milli Görüş çizgisinde bunlardan başka hatırlanacak ne var?
Bunlar mı Müslüman? Bunları yapanlar mı kul hakkı yemeyenler? Bunlar mı dürüst? Bu Bademlerin bir tanesinin ahlâkının Şirazlı Şadi’ye, Mevlana’ya, Yunus Emre’ye, Karacaoğlan’a benzer tarafı var mı?
İtalyan edebiyatının öncülerinden Dante’nin ünlü eseri “İlahi Komedya”nın bir kısmının, kendisinden yüzlerce yıl evvel yaşamış olan Ebu Âlâ Maarri’nin “Risalet-ül Gufran” adlı eserinden alıntı yaparak yazdığı kesinleşmiştir.
Bademlerin herhangi birinde Ebu Âlâ Maarri’den veya diğer Türk-Müslüman bilim-sanat adamlarından birinin kırıntısını bulabilir misiniz? Bulamazsınız.
Dün açıklanan AKP Belediye Başkan Adaylarını incelerseniz maden bulmuş gibi olursunuz.
Gelelim, yazının başlığına;
Kendi ülkesine ihanet edenin, kimseden merhamet beklemeye hakkı yoktur.
Hukuk Devletinde nasıl hesap sorulursa, bunlardan da aynı yöntemle hesap sorulacaktır. Sadece bunlardan mı? Cehalet çukurunda yetişip, ihanete düşen ne kadar yardakçı, demokrasi düşmanı Sivil-Resmi hırsız varsa hepsinden hesap sorulacaktır!
Türk Milleti olarak bizlerin hamuru, Türklük-Müslümanlık-Çağdaşlık ’la yoğrulmuştur. Aynen Kuru Fasulye-Pilav-Cacık gibiyiz. Biz ayrılamayız!
Bu zehirli mantarlara da aramızda yer yok…
Sağlık ve başarı dileklerimle
08 Ocak 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı
Yorumlar kapalı.