2022’de yaşanan çevresel felaketler, iklim kriziyle mücadelede atılan ve atılmayan adımlar
2022’de yaşadığımız aşırı iklim olayları ve bilim insanlarının bulguları, iklim değişikliğiyle mücadelede kaybedecek vaktimiz olmadığını gösterdi. Öte yandan siyasilerin attığı adımlar iklim kriziyle mücadelede yetersiz kaldı.
Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde 6-18 Kasım tarihlerinde düzenlenen COP27 iklim zirvesinde, iklim krizine karşı savunmasız ülkelere maddi yardım yapılmasında anlaşma sağlandı.
“Kayıp ve Zarar Fonu” adı verilecek fon ile, iklim krizinden etkilenen yoksul ülkelere para yardımı yapılması öngörülüyor, ancak hangi ülkenin ne kadar katkı yapacağına karar verilmedi. Bunun gelecek yıl yapılacak zirvede ele alınması bekleniyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenen yoksul ülkeler, yaklaşık 30 yıldır maddi destek almak için mücadele veriyordu.
Buna karşın zirvede fosil yakıtların kullanımının sınırlandırılmasına dair hiçbir ilerleme sağlanmadı ve sonuç bildirgesinde buna dair bir taahhüt yer almadı.
Birleşmiş Milletler (BM) Biyoçeşitlilik Konferansı’na (COP 15) katılan ülkeler, 2030 yılına kadar gezegenin üçte birini koruma altına alma konusunda anlaştı.
Bu anlaşma biyolojik çeşitliliği koruma hedefinde dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
BM Kalkınma Programı, “tarihi anlaşmanın” dünyanın dört bir yanındaki insanların biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak için gerçek bir ilerleme bekleyebileceği anlamına geldiğini söyledi.
2022’de özellikle Afrika ve Asya’da bir taraftan aşırı yağışlar, diğer taraftan yaşanan kuraklıkla, birçok olağandışı çevresel olaya şahit olduk.
Batı Afrika ülkesi Nijerya’da on yıllardır görülmemiş seviyedeki yağışlar nedeniyle çok büyük çapta seller yaşandı.
Beş ayda 600 kişi öldü, 200 bin ev yok oldu, 1,3 milyon kişi evsiz kaldı.
Sellerden en çok etkilenen ülkelerden biri de Pakistan oldu.
Pakistan İklim Bakanı Sherry Rehman, Ağustos’ta yaptığı açıklamada ülkenin üçte birinin sular altında kaldığını belirtti.
Rehman, “hayal edilemez boyutta bir kriz” olarak nitelediği seller için “Büyük bir okyanus sanki, suyu boşaltacak kuru alan yok” ifadesini kullandı.
Ülkede seller ve su baskınları nedeniyle 1700’den fazla kişi öldü, yaklaşık 15 milyar dolar maddi zarar oluştu.
Türkiye’de de Batı Karadeniz, Ankara ve Antalya’da seller ve su baskınları, can kayıpları ve maddi hasara neden oldu.
Türkiye’de çevre konusunda en yoğun gündem yaratan konulardan biri ise zeytinliklerin madenciliğe açılması tartışması oldu.
1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir yönetmelikle zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale geldi.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve zeytincilikle uğraşan köylülerin tepkisini çeken karara yapılan itirazlar sonucunda, karar Danıştay’dan döndü.
Konu yıl sonunda kanun teklifi olarak torba yasayla yeniden gündeme geldi ancak TBMM’deki tepkilerden sonra teklif torba yasadan çıkarıldı.
Dünyadaki sellerin yanında, Çin’de, Avrupa ve Afrika’da bazı bölgelerde sıcaklık mevsim normallerinin çok üstüne çıktı ve bazı yerlerde ciddi kuraklık yaşandı.
İngiltere’de 2022’nin ilk altı ayının, 1976’dan bu yana en az yağışlı ilk altı ay olduğu açıklandı. Yaz mevsiminde ülkede sıcaklık 40 dereceleri gördü.
Küresel Kuraklık Gözlemevi’nin araştırmasına göre de Avrupa kıtasının yüzde 47’sinde toprak kurudu ve durum “yüksek alarm seviyesine” yükseldi.
Somali de son on yılın en kötü kuraklığını yaşadı. Kuraklık nedeniyle ülkedeki çocukların neredeyse yarısı açlıkla karşı karşıya kaldı.
Avrupa’da sıcak hava dalgasının da etkisiyle birçok Akdeniz ülkesine büyük orman yangınları çıktı. Fransa, Portekiz, İspanya, Hırvatistan ve Yunanistan’daki yangınlar nedeniyle binlerce kişi evlerinden tahliye edildi.
BBC
Yorumlar kapalı.