Eskişehir’de geçtiğimiz hafta yetersiz beslenme sebebiyle güçsüz düşen 6 yaşındaki Nur Elif T., hastaneye kaldırılmış ve iki gün sonra vefat etmişti. Amcası ve halasıyla birlikte kalan ve anne-babası hapiste olduğu öğrenilen kız çocuğun ölümü, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin boyutlarını ortaya koymuştu.
Okullardaki öğrencilere ücretsiz yemek verilmesi teklifi, TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti.
Geçtiğimiz ay Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülürken CHP, İYİ Parti ve HDP okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi için ek bütçe önerisi sunmuştu. Teklifte, yetersiz beslenmenin ülkemizdeki milyonlarca çocuğun zihinsel ve sosyal gelişimini tehdit ettiği belirtilmiş, ancak AHP ve MHP oylarıyla reddedilmişti.
CHP’li Vekiller İnceleme İstedi!
Eskişehir’de 6 yaşında yeterli gıda almadığı için bakımsızlıktan vefat eden Nur Elif T. için Meclis’in inceleme yapması istendi. CHP’li İnsan Hakları Komisyon üyesi 5 milletvekili, Nur Elif’i hayattan koparan şartlar ile 9 ve 12 yaşındaki ağabeylerinin durumlarının yerinde incelenmesini talep ettiler.
Komisyona verilen dilekçede Eskişehir’deki olayın Türkiye’deki ihmalkârlığın, yoksulluğun, çocukların devlet tarafından korunmamasının geldiği boyutu göstermesi açısından ibret verici olduğu kaydedildi. İhmalin, istismarın, şiddetin ve yoksulluğun pençesinde olan milyonlarca çocuğun açlık ve bakımsızlığa ek olarak sağlıklı koşullarda yaşayamama yüzünden büyük acılar çektiğinin dile getirilerek, “Bu dehşet verici hadise karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin suskun kalmaması ve gerekeni yapması gerekmektedir. Devletin benzeri durumlarda gerekli önlemleri alarak olaya anında müdahil olması, çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu olan kişileri sıkı bir şekilde denetlemesi gerekmektedir. Devlet bu gibi durumlarda aile sağlığı merkezinden sosyal hizmet uzmanlarına kadar etkin bir denetim sistemini işletmek ve ihmali bulunanları cezalandırmakla mükelleftir” denildi.
HEPİMİZİN UTANCI, ÇIĞLIKLARI DUYULMALI
“100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğinin güvencesi çocukların gördüğü kötü muamele, hepimiz için utanç kaynağıdır” değerlendirmesinin yer aldığı dilekçede, “Kapsamlı bir kamusal çalışma neticesinde bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Benzer kaderi yaşayan çocukların çığlıklarının duyulup korunmaması, açlıkla ve sefaletle yaşamaya mecbur bırakılan çocuklar konusunda bir arpa boyu yol alınmaması, hepimizin utancıdır. Çocuk, toplumun en önemli parçası ve gelecekteki toplumun güvencesidir. Bu bakımdan çocuk haklarının korunması hem çocuğun hem de toplumun yararınadır” denildi.
Ne Olmuştu?
Açlık, İhmal ve Devletin Denetimsizliği
Eskişehir’de anne ve babaları cezaevinde olan Nur Elif Tiftik (6) ve kardeşleri Y.T. (9) ile M.T. (12), babaanneleri Cihangül K., amcası Sezer T. ve halaları Deniz T. ile yaşıyordu. Evin çatısındaki bir kilimin üstünde yaşamaya terk edildiği iddia edilen Tiftik kardeşler, olumsuz koşullardan dolayı sağlık problemleriyle karşı karşıya kaldı.
Uzun süre aç bırakıldıkları iddia edilen çocuklardan Nur Elif Tiftik’in halası ile babaannesinin kötü muamele göstermeleri ve bakımsız bırakmaları nedeniyle durumu ağırlaştı. Minik çocuk, evin çatısında 3 gün acı çektikten sonra yakınlarının durumu fark ederek 112 Acil Sağlık ekiplerine durumu bildirmesi üzerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Nur Elif Tiftik hayatını kaybetti. Küçük kızın bedeninde darp izlerine rastlandığı iddia edilirken, adrese giden polis ekipleri 9 yaşındaki Y.T. ile 12 yaşındaki M.T.’yi de sağlık durumları kötü şekilde buldu.
”ÇOCUKLARIN KAPISINA KOYUNLARIN BOYNUNA ASILAN ZİLLERDEN TAKMIŞLAR”
Ölen Nur Elif Tiftik’in cenazesinde konuşan akrabası Gamze Akkoyun ise çocukların kaldığı alanı “Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz” diyerek anlattı. Çocukların babaannelerinin yanında kaldığı süre boyunca eziyet gördüğünü ve aç bırakıldığını iddia eden akrabaları Akkoyun, “Anne ve baba birbirinin amca çocukları. Çocukların velayetini baksın diye babasının isteği üzerine babaanneye vermişler. Çocukları eve kapatmış, hiçbir şekilde dışarıya çıkartmamış. Aylarca 3 kardeş bir odada kilitli bir şekilde kalmış. Kapının üzerine zil takmışlar. Halısı bile olmayan boş bir odanın içindeymiş çocuklar. Oda komple rutubetli. Perdeyi tuttum ellerim ıslandı. Rutubet o kadar ağırdı ki hiçbir insan orada kalamaz. Çocukların kapısına koyunların boynuna asılan zillerden takmışlar. Kapı açılınca duymak için, çocuklar bir yere kaçmasın gitmesin diye. Çocuklara her çıktığında işkence yapmış. Bu çocuk açlık ve işkenceden dolayı öldü. Biz de bilmiyoruz kaç aydır öyle olduklarını,” dedi.
“BU ÇOCUĞUN ÖLÜMÜ ÖBÜR ÇOCUKLARI KURTARDI”
Nur Elif Tiftik’in hayatını kaybetmesiyle diğer çocukların hayatının kurtulduğunu söyleyen Akkoyun, “Bu çocuğun ölümü öbür çocukları kurtardı. İki kardeşi kurtardı. Bu çocuk ölmeseydi öbür çocukta ölmek üzereydi. 2-3 gün daha dursaydı ölecekti. Bu çocukları biz kaçırdık. Çocuklara 2 kaşık çorba ve meyve suyu içirdik. Çocuklar istifra etmeye başladı. Elleri yüzleri mordu. Darp izleri vardı. Ambulansı çağırıp direkt hastaneye gönderdik. Hastanede de durumlarını düzeltmek için serumla beslediler. Normal beslenemiyorlardı, mideleri küçülmüş. Çocuğa sordum “Ne oldu size böyle?” dedim. “Abla bizi bir odaya kilitliyor. Bizi 3-4 gün odadan çıkartmıyor. Yarım parça ekmek veriyor, onu da iki kardeş bölüşüp yiyorduk. Ben erkek olduğum için çişimi pet şişeye yapıyordum. Büyük tuvaletimi üzerime yapıyordum” dedi. Ölen kız da kakasını sürekli üzerine yapıyormuş. Altı tahriş içindeymiş. Bu çocuk bu şekilde öldü. Ebesi tarafından öldürüldü. Darp ve açlık sonucunda öldü. Başka bir şey yok,” dedi.
”ÖBÜR ÇOCUKTA ÖLMEK ÜZERE HASTANEDE”
Çocuklara eziyet ettiği ve olay ortaya çıktıktan sonra ortadan kaybolan babaanne hakkından sonra konuşan akrabaları Ebru Çoknur ise şu ifadeleri kullandı:
“Tehdit ettiler bıçakla ve silahla. Cenaze evini bastılar. Bir babaanne, bir amca, bir hala yeğen öldükten sonra bırakıp gider mi? Kaçar mı? Suçu olmayan kaçmaz. Hani neredeler? Adalet nerede? Babaanne hala kayıp. Çocuk açlıktan ölmüş. Her tarafı mosmordu. Öbür çocukta ölmek üzere hastanede. Adalet istiyoruz başka bir şey değil. Adalet yerini bulsun. Şu ufacık çocuğun kanı yerde kalmasın. Bir babaanne bunu yapıyorsa, bu insanda vicdan aramayacaksın. En ağır cezayla yargılanmasını istiyoruz. Sonuna kadar da peşindeyiz. Şu çocukların sonuna kadar peşindeyiz.”
HALA VE AMCA TUTUKLANDI
Olay sonrasında babaanne C.K.‘nin kaçmasının ardından eve operasyon yapan polis ekipleri hala D.T. ile amca S.T.’yi gözaltına aldı. Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen amca ve hala sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince amca ve hala basın mensuplarından saklanarak adliye garajından içeri sokuldu. Cihangir K. ise henüz yakalanamadı. Şüpheli D. T. ‘çocuğa eziyet’, Sezer T. ise aile arasında çıkan kavgayla ilgili ‘silahlı tehdit’ suçundan tutuklandı. Şüpheliler, tutuklama kararının ardından sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Yunus Emre Devlet Hastanesine sevk edildi. Sağlık kontrolü akabinde cezaevine gönderilen D.T. ve S.T. hastane çıkışında basın mensuplarının soruları üzerine suçlamaları reddetti. Deniz T. “Doğru değil, yalan. Kesinlikle öyle bir şey yok. Onlar benim öz yeğenim” dedi. Sezer T. ise “yeğenimin ölümüyle hiçbir alakam yoktur” dedi.
Yorumlar kapalı.