CB Erdoğan Cuma Namazı çıkışında, sağına İmamı, soluna Müezzini alarak yine basın toplantısı yapmış ve demişti ki;
“Özgür Bey Genel Başkan olduktan sonra böyle bir ziyareti kendisinin gerçekleştirir olması (Ben davet etmedim, kendi gelmek istedi, diyor) iktidar ve ana muhalefet arasında aslında olumlu bir gelişme oldu. Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu. Bu adımın atılmasıyla siyasetin ülkemizde çok daha yumuşama dönemine girdiğini görüyoruz. Ben de Özgür Bey’e, ilk fırsatta ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İlk fırsatta bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum!
Yumaşamaya yelken açmış Erdoğan’ı dinleyince, Davutoğlu ve Babacan da sevindiler adeta pelte gibi oldular.
Ehh, Erdoğan yumuşamış, Özgür Bey yumuşamış, AKP Larvaları da olmuş birer pelte! Bundan böyle tüm sorunlarımız çözülecek demektir!
Temel, Almanya’dan gelen arkadaşı Dursun’u çok beğendiği bir esnaf lokantasına götürür.
Garsona Temel der ki; Baa bir kuru fasulye, pilav, üstüne de et!
Dursun; Baa da aynısından, ama üstüne etme…
Özel, 31 Mart’ta Türk Milletinin verdiği mesajı, Dursun gibi yanlış anlamış!
Halbuki Türk Milletinin mesajı öyle net ki! Mesaj şu;
“Eyy Erdoğan! Türk Milleti olarak her şeyin sahibi benim. Sana verdiğim yönetme yetkisini iptal ediyorum. Değil ülkeyi yönetmeni, artık Belediyeleri bile yönetmeni istemiyorum. Gereğini derhal yap ve benden aldığın emaneti
geri ver…”
Erdoğan bu mesajı net olarak aldı ve görev süresini uzatmak için sözde “Yumuşama Politikasına” geçti. Erdoğan’ın “Yumuşakça” davranmayı seven bir partnere ihtiyacı vardı. Gizlice yapılan birkaç görüşmeden sonra
E. Büyükelçi Namık Tan’ın da katkısıyla, AKP Genel Merkezinde Erdoğan ve Özel biraraya geldiler. Sanki özel işlerini konuşmuşlar gibi, bir açıklama yapılmadı!
Türk Milletinin birinci parti yaptığı CHP’nin Genel Başkanı Özel; “Erken Seçim istemiyoruz”, Erdoğan’a 4 yıl daha ülkeyi sen idare ediver, dedi!
Özel’e ve Erdoğan’a iki sorum var; Birincisi;
“Ülkemize sokulan 13 Milyon Sığınmacı hakkında nasıl anlaştınız?”
Erdoğan’ın bu konudaki fikri çok net. Dediği şu; “Sığınmacıların tamamı Türkiye’de kalacak, gerekirse bir bu kadar daha gelebilir!”
Sizin sığınmacılar konusundaki düşünceniz nedir Sayın Özel?
Özel değilse bize de anlatır mısınız?
İkincisi;
Ekonomik durumumuz nasıl düzelecek. Milletin hali perişan!
Sayın Özel, CB Erdoğan Karl Marx’ı bilmez ama siz Marx’ın “Yahudi asıllı, filozof, politik ekonomist ve devrimci olduğunu bilirsiniz!
Marx’a “Fakir kimdir” diye sormuşlar! Tabii ki Erdoğan gibi tarif etmemiş. Demiş ki; “Ekonominin kesin kuralıdır. Elini cebine attığında, para yerine şeyini tutuyorsan fakirsin…”
İşte milletin durumu böyle! İnanmıyorsanız, CB Erdoğan ile yapacağınız ikinci görüşmeden önce, pazara çıkın ve elinizi vatandaşların cebine sokun. Elinize para gelirse ne ala, ekonomi iyi demektir. Ama çoğunluğun cebinden
elinize başka bir şey geliyorsa, bizim dediğimiz gibi ekonomi çok kötü demektir. O zaman, bırakın boş koltuk, Mesir Macunu, Kestane Balı muhabbetini de, ekonomiyi düzeltecek tedbirleri konuşun!
Boş-boş konuşmaktan bir şey çıkmaz derler ama inanmayın. En azından
yumuşarsınız ve rahatlarsınız…
Sağlık ve başarı dileklerimle
07 Mayıs 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı
Yorumlar kapalı.