1. Haberler
  2. KÖŞE YAZISI
  3. YOL AYRIMINDA

YOL AYRIMINDA

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Cellat uyandı yatağında bir gece

‘Tanrım’ dedi ‘Bu ne zor bilmece:

Öldürdükçe çoğalıyor adamlar

Ben tükenmekteyim öldürdükçe…’

Ataol Behramoğlu

Bazı dönüm noktaları bize devrimci bir sürecin başladığını gösterir. Bizde ‘Bardağı taşıran son damla’, İngilizce ’de ‘Devenin belini kıran saman çöpü’ deyimi bu durumu çok iyi anlatıyor. Deveye yüklenen binlerce saman çöpü devenin durumunda bir değişiklik yaratmaz ama 80.300. çöpü koyduğunuzda devenin beli kırılır. Devenin ölümünde her bir çöpün bir payı olmakla birlikte son çöpün özel bir önemi vardır. Bundan böyle işlerin değişeceği bir sürece girilir.19 Mart’ı da böyle değerlendirmek gerekir. Bu tarihte Türkiye’yi içinde bulunduğumuz dönüm noktasına getiren bir eşik aşılmıştır.

Büyük bir baskıya ve yasaklara rağmen sokaklara taşan protesto selini tek başına Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına yönelik bir tepki yerine bir birikimin patlaması, bardağı taşıran son damla olarak tarif edebiliriz.

23 yıllık AKP iktidarı boyunca baskı, zulüm ve adaletsizlik üzerimize sağanak gibi yağmış, ülkenin geçmişi ve geleceği satılmış, kamu kaynakları yağmalanmış, yalan ve talan dönemi her kesimi ezip geçmiştir. Halk sindirilmiş, hukuk ayaklar altına alınmış, her türlü anayasal hak yok sayılmıştır.

AKP iktidarı yoksulluğu derinleştirmiş, devlet çökertilmiştir. Eşi ve benzeri olmayan bir yolsuzluk, utanmaz bir açgözlülük, cumhuriyetin kurumlarına ve değerlerine yönelik patolojik bir nefret bu döneme damgasını vurmuştur. Bu nefretten kundaktaki bebekten, enkaz altındaki yüzbinlere, gençlerden, emekçilere, emeklilerden, kadınlara kadar herkes nasibini almıştır.

Süreç ortaya adaletsiz ve hukuksuz bir ülkede yaşadığının farkında olan, yok sayılan, geleceği satılmış, işsiz, yoksul, eğitim ve sağlık imkanları elinden alınmış, mutsuz ve umutsuz bir gençlik çıkarmıştır. Yürüyüşlerde atılan ‘isyanımız, geleceksiz kalan bir gençliğin, geleceğini yeniden elde etme isyanıdır.’ sloganıyla gençler çalınan geleceğini ve hayallerini talep etmiştir.

Karşı devrim halkın varını yoğunu almış, ama diz çöktürememiştir. Halk kaybedeceği bir şey kalmadığının, İslamcı rejimin yönetemediğinin ve yönetemeyeceğinin, böyle bir vasfının olmadığının bilincine varmıştır. Türk milleti ezilmiş fakat zorbalığa boyun eğmemiştir. Yolsuzluk ve yağma siyaseti 2013’ten beri ilk kez halkın bütün kesimlerini kapsayan büyük bir direnişle karşılık bulmuştur.

Halk öğrencisi, emeklisi, esnafı, işçisi, bütün kesimleri ile istibdat rejiminin azgın saldırı, hukuksuzluk ve zorbalığına karşı, üçüncü kez ayağa kalkmış ülkemden vazgeçmiyorum demiş, cumhuriyetten vazgeçmeyeceğini, karanlığın önünde diz çökmeyeceğini haykırmıştır.

Kuvayı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk örgütlerini yaratan damar bir kez daha ortaya çıkmıştır. Jön Türk geleneğinin mirasçısı Türk gençliği Ata’sının emanet ettiği cumhuriyeti koruma göreviyle meydanlardadır.

Gençlerimiz Türk egemenliğine ve Türk cumhuriyetine sahip çıkarak anayasal görevini yerine getirmektedir. Türk bayrağıyla, laik demokratik sosyal hukuk devleti talebiyle yürüyen gençlerimizin azim ve kararlılıkları ve dik duruşları gururumuz ve umudumuz olmuştur.

19 Mart Türk milletinin korku duvarını aştığı, kendi gücünü gördüğü ve gösterdiği bir dönüm noktasıdır. Hak hukuk adalet sloganıyla sokaklara çıkan milyonlar eşit, özgür, laik bir cumhuriyet isteğiyle, AKP iktidarının soygun düzenine ve zorbalığına yönelik nefret, bıkkınlık ve öfkeyle sel gibi akmış tarih yazmıştır.

Cumhuriyetten geriye hiçbir şey bırakmama hedefine kilitlenen rejim ise yarattığı ucubenin adını koyma telaşı ve tarihi bir fırsatı kaçırma endişesi ile azgın bir saldırganlık ve hezeyan içindedir.

İslamcı rejim, ülkenin ilerici birikimini, demokratik hak ve özgürlüklerini yok etme hedefini gözü dönmüş bir kararlılıkla, önüne geleni yıkarak, ezerek gerçekleştirme telaşındadır.

Yerel seçimlerden yenilgiyle çıkmış, halkın desteğini çoktan kaybetmiş iktidarın son kozu baskıyı ve şiddetin dozunu arttırmaktır. Bu nedenle fiili bir olağan üstü hal uygulanmaktadır. Rejim değişikliğinin adını koymak ve Türk milletini Türk-Kürt-Arap ümmeti olarak tanımlayacağı yeni bir anayasal düzenleme yapma arayışındadır.

Türkiye, Atatürk Cumhuriyeti ve İslamcı faşist diktatörlük arasında yönünü toplumsal mücadelenin belirleyeceği tarihsel bir yol ayrımına bulunuyor.

Buradan çıkacak hikaye, emperyalizme karşı isyan bayrağının açıldığı, kahramanının ve kazananının Türk gençliği olduğu 2.Milli Kurtuluş Savaşımızın hikayesi olmalıdır.

Mehtap Kaynak

3
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
YOL AYRIMINDA
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin