1. Haberler
  2. KÖŞE YAZISI
  3. YIKIM ve İHANET İKTİDARI…

YIKIM ve İHANET İKTİDARI…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Örnek Resim

Değerli okurlar, AKP iktidarı 23 yılın sonunda sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda tam bir yıkıma sebep olması yanında içte ve dışta yaşanan olaylar bütününde, ülkemiz ve insanlarımıza ihanetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Sadece son bir yılda yaşatılan ve ifşa edilen olaylar dikkate alındığında iktidarın ihanetleri açıkça görülecektir. Bu ihanetlerden biri Türk cumhuriyetleri ve İslam ülkelerinin KKTC’ne karşı tutumlarına sessiz kalmadır ki;

Uluslararası güvenliği ve barışı korumak amacıyla 1945 yılında kurulan BM Güvenlik konseyi 5 daimi üye ve iki yılda bir değişen 10 ülkeden oluşmaktadır. BM Güvenlik Konseyi’nde, kararları veto etme hakkı bulunan daimi üyeler ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’dır.

KKTC’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Rum zulmünden kurtarıldı ancak bugüne kadar devlet olma statüsüne kavuşturulamadı. 1980 sonrası iktidarları da bugün KKTC’yi tanımayı engelleyen BM Güvenlik konseyinin ki kuruluş amacına ters düşmesine rağmen aldığı 541 ve 550  sayılı kararları (EK-1) karşısında, günümüz iktidarı bu kararların ortadan kaldırılması yönünde etkili bir adım atmamış ki, soy bağı ekseninde hasletleri olduğuna inanılan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın 4.Nisan.2025 günü Semerkant’ta düzenlenen AB-Orta Asya Zirvesi’nde GKRY’ni Kıbrıs’ın tamamının tek temsilcisi olarak kabul etmesi ve büyükelçilik açması, ancak KKTC için ise olumsuz tavır sergilemeleri oldukça yaralayıcı olmuştur.

Ayrıca “iki devlet, tek millet” söylemini sürekli tekrar eden Azerbaycan yönetimi bugüne kadar KKTC’ni tanımaması yanında, din birliği içerisinde olduğumuz İslam ülkelerinin de KKTC’ni tanımaması oldukça manidardır. Hatta uğradığı zulmün son bulması için uluslararası arenada mücadelemize rağmen Filistin’in de karşı tutumu kabul edilemez.

AKP iktidarı, AB-Orta Asya Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde (EK-2) imzası olan bu 5 ülkenin yavru vatan KKTC’ne yönelik almış oldukları karara ilişkin sessizliğini koruyor, tıpkı Suriye’deki Türk üssünün İsrail tarafından bombalanması, 12 adanın Yunanistan tarafından işgali, Mavi deniz ve Doğu Akdeniz’de yaşanan olaylarda olduğu gibi.. Bizler, DOĞRU PARTİ temsilcileri, Türk milletinin vicdanını sızlatan olaylar karşısında sessizliğe bürünen AKP iktidarı ve koşulsuz destekçileri başta olmak üzere olaylara konu bu devletleri ve Filistin’i KKTC’ne karşı tutumları nedeniyle şiddetle kınıyoruz.

Suriye özelinde izlenen siyasetin çökmesi karşısında, İsrail öncülüğünde gelişen olayların kabulü AKP iktidarının bir başka ihanetidir. Yüzlerce milyar dolar paranın harcanması ve karşılığında Suriye geleceğinde yer alanların dışına itilmesi gibi bir kaybın tarafı olmakla kaybeden olmamız sonucudur ki, bu sonucun baştan ön görülememesi kabul edilemez bir durumdur.

Sırf bu iki olayı ele aldığımızda KKTC’nin Kumar başta olmak üzere illegal faaliyetlerin merkezi haline getirilmesi sonucu siyasiler ve bürokratların zenginleşmesine kaynaklık etmesi ve Suriye olayında da yine birilerinin illegal yollarla zenginleşmeleri dışında ülkemiz adına tek bir kazanç dahi söz konusu değildir. Değerli okurlar, ülkemizde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda çöküşe sebep olan günümüz iktidarına “Yıkım ve İhanet İktidarı” denmez de, ne denir? AKP iktidarının, kaybettirdikleri ve yaptıkları ekseninde yorum sizlerin. 25.Nisan.2025

Selam ve saygılarımla      

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

EKLER

EK-1 : Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 541 sayılı kararı(1983), Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı ve BM Genel Sekreteri’nin açıklamaları göz önüne alınarak 365 ve 367 sayılı kararların uygulanması istenmiş ve bütün ülkelerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden başka bir Kıbrıs devletini tanımaması istenmiştir. Kıbrıs Türklerinin KKTC’ni kurduklarını ilan edip, yayımladığı bağımsızlık deklarasyonun yasal olarak geçersiz olduğunu ve geri alınması gerektiğini belirtmiştir. Pakistan oylamada karşı, Ürdün ise çekimser oy kullanmış ve diğer 13 üye ise kabul oyu kullanmıştır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 550 sayılı kararı(1984), Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Türkiye tarafından işgal altında kalan kısmında” yapılan karşılıklı “büyükelçi atamaları” ve “anayasal referandum” yapılması, Kıbrıs’ın bölünmesi için yapılan ayrılıkçı hareketler olduğu belirtilmiştir. BM Güvenlik Konseyi, 541 sayılı kararın uygulanmasını yeniden talep ettiğini nitelemiş ve tüm ülkelere “ayrılıkçı hareket” ile kurulan KKTC ‘nin tanınmaması çağrısını tekrarlamıştır. Bu karar; on üç üye ülke tarafından kabul oyu, Pakistan tarafından karşı ve ABD tarafından çekimser oy kullanılarak kabul edilmiştir.

EK-2: AB-Orta Asya Zirvesi’nin sonuç bildirgesi

“Katılımcılar, barış, güvenlik, temel hakların teşviki ve sürdürülebilir kalkınma için birlikte çalışma taahhütlerini yinelediler. AB-Orta Asya ilişkilerinin geliştirilmesinin dayandığı BMGK Kararları 541(1983) ve 550(1984) dahil olmak üzere BM Şartı’nı ve uluslararası hukukun temel ilkelerini, özellikle de tüm devletlerin bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini, uluslararası alanda tanınan sınırları dahilinde, tüm uluslararası ve bölgesel forumlar çerçevesinde destekleme konusundaki devam eden ve güçlü taahhütlerini yeniden teyit ettiler ve bunlara aykırı herhangi bir adım atmaktan kaçınmayı kabul ettiler.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
YIKIM ve İHANET İKTİDARI…
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin